- 627 Okunma
- 6 Yorum
- 0 Beğeni
Uyan Türkiye !
Uyan Türkiye!..
AB’ye girersek ne olur, girmezsek ne olur? Yıllardır dillerden düşmeyen AB’ye ilgi günden güne azalıyor mu yoksa? Hanginiz biliyorsunuz Avrupa Devletleri’nin Türkiye’yi şu şartlarla AB’yi alırız dediğini? 15 Eylül 2005 günü neden halktan gizleniyor?
Türkiye’nin AB’ye girmek için yapması gerekenler;
Osmanlı İmparatorluğu’nun işlediği Ermeni Soykırımı suçunu kabul ederse:
Ermenistan Cumhuriyeti ve Ermeni halkı ile yakınlaşma içine girerse;
Avrupa Birliği’nin üyelik görüşmeleri için saptadığı diğer ölçütleri yerine getirirse...
ABD kararı ayrıca, Avrupa Parlamentosu’nun bugüne kadar Türkiye hakkında aldığı bütün kararları, tek tek sayıyor ve Türkiye’nin bu şartları yerine getirmek zorunda olduğunu belirtiyor.
Sözde Ermeni Soykırımı var mıydı ki kabul edilsin? Ermeniler, 19 uncu yüzyılın sonlarına kadar Osmanlı idaresinde, Türk insanının hoşgörüsünden de yararlanarak, adeta altın çağlarını yaşamışlardır. Askerlikten muaf tutulan ve kısmen vergi muafiyeti tanınan Ermeniler, ticaret, zanaat ve tarım ile idari mekanizmalarda önemli görevlere yükselme fırsatını elde etmişlerdir. Rum isyanından sonra boşalan Osmanlı hariciyesine yerleştirilen Ermenilere Osmanlı Devleti’ne hizmetlerinden dolayı "milleti sadıka" adı verilmiştir. Peki Türkler Ermenilere bu kadar iyi davranırken nerden çıktı bu Ermeni Soykırımı? Osmanlı Devleti zayıflamaya başlayıp, hemen her konuda Avrupa’nın müdahalesine maruz kalınca, Türk - Ermeni ilişkileri kötüleşmeye başlamıştır. Batılı ülkeler Osmanlı Devleti’ni bölerek bölgesel çıkarlarına ulaşabilmek için Ermenilerle Türk toplumunun arasını açmayı hedeflemişlerdir. Ermenileri zamanında kullanmışlar şimdi de yalnız bırakmıyorlar ki “Osmanlı İmparatorluğu’nun işlediği Ermeni Soykırımı suçunu kabul ederse..” diye bir madde sunuyorlar önümüze..
AB’ye girmeye uğraştığımız kadar önümüze baksaydık belki şuan durumlar daha farklı olabilirdi.. Türkiye-AB Ortak Parlamento Komitesi Başkan Yardımcısı ve Avrupa Parlamentosu Milletvekili Andrew Duff, yazar Orhan Pamuk hakkında açılan dava ile terörist PKK’ya yönelik "artan" operasyonların Türkiye’nin 3 Ekim´de müzakerelere başlamasını engellemeye yönelik provokasyonlar olduğunu iddia etti. "3 Ekim´de müzakerelerin başlaması konusunda iyimser değilim" diyen Duff, Diyarbakır ve diğer bölgelere "otonomi" verilmesini önerdi. Atatürk için, "Bu eski "önder" in fotoğrafları kamu binalarından indirilmeli" dedi. Bizlere “Atatürk’ün resimlerini duvarlarınızdan indirin, sizleri öyle AB’ye alacağız.” diyorlar ve biz hala AB’ye girmek için uğraşıyoruz? Avrupa Parlamentosu, Türkiye’nin Ermeni soykırımı suçunu itiraf etmesini üyelik için ön şart olarak kabul ediyor.HALKTAN GİZLENİYOR! ABD’nin AB sürecindeki rolü ve Temsilciler Meclisi Uluslararası İlişkiler Komitesi’nin 15 Eylül 2005 günlü kararının içeriği, halkımızdan gizlenmektedir. Bu vatan uğruna savaşan Türk milletinden neden saklanıyor? AB bizim benliğimizi değiştirmek istiyor. Bizi baştan kendi isteklerine göre yaratmak istiyorlar. Onlar kim oluyor da bizlere ATATÜRK’ün resimlerini duvarlarınızdan indirin diyorlar! Bunu demelerine bile fırsat verilmesi ne kadar da gülünç bir durum! En önemlisi Türk Milletine karşı yapılmış büyük bir ayıp, büyük bir saygısızlıktır! Ve biz hala onların peşinde dolanıyoruz. Bunu diyen Avrupalıların tek amacı geçen yüzyılın yenilgisinin acısını çıkartmaktan başka bir şey değildir. Bugünle dün aslında aynı değil mi? Yine bir şekilde Türkiye’yi parçalamak istiyorlar..
AB’ye girmememiz için bu kadar sebep varken neden hala AB diye tabiri caize yırtıyoruz kendimizi. Türkiye’nin sorunlarının bir tek çözümü vardır. Mustafa Kemal Atatürk’ün tam bağımsızlık ilkesini yeniden bütün boyutlarıyla hayata geçirmeye bağlıdır. Resimleri indirmeye değil onları her yere asmaya ihtiyacımız var!
Mustafa Kemal dün “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.” diyordu, bugün “Milli egemenlik ABDl’ye devredildi.”
Mustafa Kemal dün “Milleti kurtaracak, yine milletin kendi "istenç" si ve azmidir. Manda kabul edilemez.” diyordu, bugün “Kurtuluş için ABD ve AB mandası kabul edildi.
Mustafa Kemal’in her sözünün çiğnenmesinin ardındaki neden, AB’nin uzun zamandır “Kemalizm’den vazgeçin, Kemalizm AB önünde engeldir.” dayatmasıdır.
Uyan Türkiye!
AB’ye hala girmek istiyorsanız buyrun girin. Ancak Türk Milleti ATATÜRKÇÜ olarak değil onları bir kenara bırakarak tarihi yok sayarak 10000lerce şehidimizi hiçe sayarak, emperyalist amaçlarına izin vererek girin!
Girin ve sonucunu hep beraber görelim !
YORUMLAR
AB mi...
Ne idüğü belirsiz bir birlik... Kendi içinde bile parçalanmaya yüz tutmuş, gerçekleri arkasını dönmüş gereksiz ülkelerin bir araya getirdiği bir topluluktur AB...
Ve ABD güdümüyle hareket etmektedir...
Bugün Vatanı satanlar... Bu ülkenin ekmeğini yiyip bu vatana ihanet edenler, yardım yataklık edenler, sempati duyanlar, empati içerisine girip bu şekilde davrananlar elbet tarihin ağır tokadını yiyecektir...
Unutmasınlarki geçmişi kor olanın geleceği kül olmaz...
ANKA kuşu gibi yeniden, yine doğar bu millet, devlet...
Yoksa onca şehir, onca çaba bir kaç çapulcunun elinde heba mı olacak sanıyorlar, sanıyorsunuz...
Bu ülkeyi bugün satanlar, politikacılar, milletvekilleri, iş adamları, orda burda parazit gibi yaşan yaratıklar unutmasın...
Yaptıklarını bir bir kenara yazsınlar...
Biz unutmayacağız, onlarda unutmasın...
Halka hizmet Hak'a hizmettir deyip yurdumu yaban ellere çevirenede, çevirtenlerede yazıkla olsun...
Gece rahat uyumuyorlardır yerlerinde eminim...
AB YE GİRMEK ÖZGÜRLÜNÜ SATMAKTİR VE BU ÜLKE İÇİN SEHİT OLAN ATALARIMIZA SAYGISIZLIK VE ONLARI YOK SAYMAKTİR ONURU OLAN TÜRK MİLLETİNE BU BİR DAYATMADIR AB BAYRANADAKİ YILDIZA İGTİYACIMIZ YOK BİZİM KANLARLA YAZILMIZ AY YILDIZIMIZ VAR
Rüyamda gördüm...
AB' ye giriyormuşuz... dolayısı ile sorgusuz sualsiz her koşulu peşinen kabul ettiğimiz için biz AB'ye girince onlar da bizi içlerine aldıkları için AB'de bize gi...yormuş !...
Ama... daha vatandaşımızın duymadığı bir koşulları daha varmış...
Büyük Türk düşünürü demişti ya; üç çocuk yapmamız lazım diye...
İşte bu üç çocuğu onlar peydahlarsa (dolayısı ile doğan çocuk AB vatandaşı olacak) onlara katılabiliyormuşuz !...
Katıla katıla uyandım :) Üstüm örtüktü merak etmeyin...
SAYGILARLA
Emperylist bakışına göre hayat,masa üstünde bilek güreşi,
ya da arenada herkesin izlediği,
hakemlerin söz geçiremediği horoz dövüşü gibidir;
kim kimin kafasına, gözüne daha çok vurursa o kazanır.
FAZLA GERİYE GİTMEYE GEREK YOK;
KURTULUŞ SAVAŞIMIZ BUNUN EN ACIMASIZ ÖRNEĞİDİR.
Güzel yazınız için teşekkürler.
Şaban Aktaş tarafından 10/26/2008 5:53:41 AM zamanında düzenlenmiştir.