- 1344 Okunma
- 7 Yorum
- 2 Beğeni
MAİDENİN GÜNLERİ
Maidenin değişik bir gülüşü vardı.Ön dişleri düz olduğu için,gülerken ağzı dörtgen olurdu.
Küçük suratında gözleri,iki parlak mavi boncuk gibi parlardı.Tiz bir sesi vardı.Konuşurken sesi yüksek çıkardı.Yağlı ve zayıf saçları,kasabada su sıkıntısı olduğu için,yıkayamadığından iyice yıpranmıştı.Yarım eşarp takar.arka saçlarını örterdi.Kasabada evlerin çoğu ordaki toprağın özelliğinden olacakki kışın sıcak yazın serin olurdu.İki katlı evin üst katında ailesiyle beraber oturuyordu.İki lafın arasında mutlaka beddua ederdi.Bunu kendine adet edinmişti.Okuması olmadığından,kendini geliştirememiş,ve oldukça cahildi.Ailede normal konuşma olmaz herkes birbiriyle bağırarak konuşurdu.O nun hedefinde ona sürekli sataşan erkek kardeşi vardı.Onun bedduası hazırdı.Mezarda damat olasın derdi hep.Çünkü evleri mezarlığa bakıyordu.Evlerinin girişinde,büyük bir avlu vardı.İkinci avluyu geçtikten sonra,basamakları oldukça yüksek dik bir merdivenle yukarı çıkılıyordu.Tavanı neredeyse dört metre olan salona girildiğinde,sağında iki küçük kapı biri misafir diğeride oturma odalarına aitti.Bu koca salon korku tüneli gibiydi.Kasabada sık sık elektrikler kesilir ortalık zifiri karanlığa boğulurdu.Salonun bitiminde aşağıya doğru inen kısa merdivenin bitiminde mutfak banyo ve tuvalet vardı.İşler ona kalıyordu.Çünkü annesi hastaydı.Küçük kafasından iki cılız örgü sarkardı.Nefesi tükenecekmiş gibi konuşurdu.Aşırı derecede titizdi.Ona görekendisi her zaman necisti ve sürekli abdest alması gerekiyordu.Fakat su sıkıntısından dolayı dilediğince abdest alma şansı olmazdı.Seccadesini karyolanın üstüne yayar,oturup kalktıkça karyolanın yayları gerilir,hoplaya hoplaya namazını kılardı.Fakat,yeğenleri bu manzarayı kaçırmaz,karşısına geçer katıla katıla gülerlerdi.Maide orda belirir ve hobisi olduğu,badduaları kafiyeli kafiyeli sıralar. sonrada takunyalarını takırdata takırdata mutfağa giderdi.Yemekleri inanılmaz güzeldi.Baharatları ustalıkla kullanırdı.Hele yazın yaptığı o yöresel yemeklerin kokusu etrafa yayıldığında evdekiler mest olurdu.Salonun ortasında iki büyük basamak vardı.Tahtadan yapılmış büyük kapı bu iki basamağın üstündeydi.Açıldığında hatırı sayılır bir gıcırtı duyuluyordu.Burası mutfağın küçük damıydı.Maide buraları gündüzden yıkar,eski elbiselerin şeritler halinde kesilip yerel tezgahlarda dokunmuş tertemiz bir kilim sererdi.