Tak-Rami

• 24 Ekim 2008 Cuma 00:57:37

Binali iyi vurguncudur.küçük dükkanı ile herkesi yanıltır.Oysa stok yapar.İçki, sigara, sıvıyağ ....Zamları önceden bilir.Bütün esnaf her zam bombardımanından sonra Binali’nin vurduğu parayı konuşur.Bu konuşmalardan öğrendim şehrin kenar mahallesinde üç tane büyük stok deposunun bulunduğunu.Binali malı zam gelmeden alır.Vurgunu yapar.Ama en fazla iki pantolon giyer.Arabası bile yoktur.Erkek çocu-
ğuda.Esnaf arkasından bu adamın damadı olmak varmış diye dalga geçer.

........Eyi ben gidiyom oğlum.Bak sen talebesin dikkat et berduşlara.Bişey olursa patronunu ara polisten umudu kes.Hade eyi akşamlar.

........İyi akşamlar Binali amca.

Saat akşam beş gibi ben büfedeki işi gündüzcü Muammer’den devralırım.O sıra binali kepenkleri indirip eve gitmeye hazırlanır.Bazen elinde sefer tası olur.İçi para ile doludur.Benden başkası bilmez.Çilo Süleyman bira kokar vaziyette Binali’nin
dükkanının kapalı kepenkleri önüne plastik bira kasasını ters çevirir.Belediyedeki işinden çıkar çıkmaz soluğu garajda alır.Gözleri masmavi iricedir.Kırkbeş elli yaşlarında dev gibidir.Garajdaki keşlerin başıdır.Beni sever.pek ilişmez bana.

........Abi bir yarım yap.Bu gün patron delirtti beni ya...Şerefsiz dükkanda yatıyom diye haftalığımdan kira kesmeye kalkıyo abi.ayrılcam başka iş bakcam kendime.On yaşından beri yanındayım.Bi iyiliğini görmedim.

.........Gözüm işin güzel temiz.İdare et adamı.Babanın yanında bir hafta çalışamadın.Sen başkasıyla yapamazsın oğlum.İşini bırakma.Ha ne oldu benim çekyat
örtüsü.ayarlasana iki metre bişey be.

.........Hallederiz.yarımı paketle abi Serdar’ın yanına gidicem.Bu akşam karı ayarlayacak.Bide iki bira koy.Abi şundan yarımı al biraları yaz.

.........Lan oğlum hani köye dedeni görmeye gidecektin?Ne adamsın.Ne işin var karı kızlan.takılma serdarla başın belaya girer.

.........sende nasihatten başak bişey vermiyon abi.Sanki elli yaşındasın.Ben gittim.Hadi görüşürüz.Örtüyü yarın akşam getiririm.Top kumaştan arta kalır yarın.Rengi kırmızı ama idare et.

........Tamam

Çekyat imalatında çalışır.On beş yaşında.Zayıf açık tenli.Boyu uzunca.Köyden kaçmış üç yıl evvel.Midesi ev yemeği yüreği aile sevgisi görmemiş.Akşamları mutlaka bana uğrar.Günü anlatır.Patronunu, müşterileri, bir çekyatın üç liraya mal edilip yirmi liraya rahatlıkla satıldığını vesair.İçi hep doludur.su yerine bira içerdi.Şayet haftalığı yetseydi.Ergenliğinin ilk yılları.Kadın kelimesi geçti mi pür dikkat kesilir.Ara sıra kız arkadaşı olur.Ama en fazla iki hafta sürer.İyi çocuktur Halil.İyi ve ailesiz.

..........Uf Zeki her tarafın sucuk kokuyor yine.Evinde şofben de var.Gece işten gelince banyo yapsana.bütün sınıf kokacak yine.

..........İyi işte kantinde masanın üstüne uzanayım.Sizde üzerime kırk elli yumurta kırın.Bandırın ekmeği....

.........Bari arka sırada otur.

.........Tamam tamam.Şu ders notlarını ver.bi bakayım.Bu derse doğru dürüst girmedim.

..........Beş dakka ne bakıp ne yazacaksın.Uyuz kadın gene slayt gösterip tablo soracak.

Cep telefonunun icadı beni ziyadesiyle memnun etmişti.Salı sabahları müzecilik dersine yetişmem için evdeki çalar saat yetmiyordu.Bazen o kadar yorgun oluyordum ki çalar saatin sesi ninni gibi geliyordu.Derste bir saat daha girmezsam dersten kalıyordum.Beni salı sabahları cebimden arayıp uyandırmak onun göreviydi.Sevgilim.Bir saat disiplininde sürekli çalan cep telefonu sayesinde derse on beş dakka kala uyanırdım.Marguris’e atlar pedal çevirmeye gerek duymadan yokuş aşağı kampüse giderdim.Arka taraftaki yırtık tel örgüden ben ve Marguris geçerken zorlanırdık.Postahanede memurken üniversiteye okutman olarak torpil makamına maddi ve manevi olarak yavşayarak geçiş yapan Tak-Rami’nin müzecilik dersine saçları sucuk kokan, segilisinen fırça yiyen uyku fakiri bir öğrenci olarak gelebilmek salı günkü en önemli işimdi.Tak-Rami lakabını kim vermişse mükemmel vermişti.Takıntılı Rami’nin kısa hali Tak-Rami idi.Boyu kısa kafası kel.Bir türlü gereken patlamayı yapıp bölümde göze giremedi.acısını bizden çıkarırdı.Verdiği ödevleri yapmayan vize ve finalden asla iyi alamazdı.

..........Nejat bi şişe süt ver.

..........Oooo naber zeki.Garajda işler nasıl.(Konuşurken aynı anda bardağa bakmadan çay dolduran ender çayçılardandır Nejat)

........Bombok gece yarısına kadar it gibi sürünüyoruz.

........Gel burda çalış.

........Burası bana uymaz

........Zeki hadi geç kalıyoruz.Ders başlayayacak.Rami çıktı demin.

Tak-Rami bu derste müzelerdei tarihi eserlerin sergileme şekillerini slayt gösterisi yaparak anlatacak.Karanlık olsun diye siyah perdeler çekilecek.Benim
yine uykum gelecek.Göz kapaklarıma söz geçiremeyeciğim.Uyuyacağım arka sırada.
Tak-Rami beni yakalayacak...of of..

......................devam edecek