İntiharların eşiğinde binlerce gelgitler yaşayan,beynini kemiren duyguların, idam sehbasına gönüllü gitmelerine, bir kez hayıflanmayan, lakin,akıl,duygu karmaşasında her gelgitte geride bıraktığı izleri,gene kendisi tarafından iyi niyetiyle dolu çabalar esnasında silinen,ey karanlık gecenin sabahını beklemeyen, yorgun kalbin sahibi,göz pınarları çoktan kurumuş olan ey mağlub kahraman, artık yenildiğini kabül et, yoksa, seni kendi beynin inkar edecek,kalbin seni, inan ki boşayacak.
Topluluk içerisindekilerin seni terk etmelerinden değil,seni bizzat kendi kalbin,inandığın tüm değerlerin,kılavuzluk eden, tüm duygusal yoğunluğuna rağmen,beynine hükme galib gelemeyen, duyguların terk edecek,sana ihanet edeni uzaklarda ararken,ayağına sıkı sıkıya sarılmış,boğazından parmak uçlarına kadar seninle yek vücud olan,hain benliğin,vefasız olduğu kadar hırslı,acımasız,hem de seni alemin yüzüne bakamayacak hale sokan,her akşam z raporu alır gibi tüm sırlarını alıp ta, bizlere bir türlü uymayan, uydu edasıyla her iki aleme inat,en kötüsü de kendine bile acımayarak,ihanetin belgelerini sakladığın, belleğe açılan gözlerinin hala yaşarması ve etraftaki insaf sahiplerinin kalbini titretmesi.
Buralarda suyu bir şekilde kurumuş pınarların,kendilerini yapanların ustalıklarını,gene kendilerini bu hale sokanların yüzüne,tıpkı senin yaptığın gibi her an haykıran,adamların vebalini geçtim de,gene bu pınarlara her susayışında nasıl gelebildiğini,hala bu pınarlardan suyu isteme cüretini nasıl bulduğunu,kendini bu kadar nasıl acze düşürdüğünü,su yerine vicdanlarını sızlattığın ademoğullarının göz yaşının oluk oluk akmasının, seni ferahlatmasını beklemen,sen gene, sen ol,hiç birimizin anne babasını seçme şansı olmadığı,kardeşlerimizi bile seçme şansımızın olmadığı bu yalancı dünyada,arkadaşlarımızı,dostlarımızı seçme nimetimizin bedeli ol ve lütfen sadece kendine ihanetin kefaretini bari kendine öde olur mu?
Hani yola çıkmaktan bahseder ya, bazı haleti ruhu yaşarken insanlar,azığın,yoldaşın,bu zamana kadar belleğinde besleyip büyüttüğün ve seni Allah u alem iyi yerlere götürmeyecek olan tüm nefsani,gayrı İslami,etik dışı,…bilumum hasletlerin olsun ve onları gözyaşınla yıkar mısın?Yoksa önce tapındıklarınla alay eder Ömer gibi yer misin?Diri diri gömdüklerine bakıp yana yıkıla ağarmış saçlarını tekrar tekrar ağartır mısın?Yada Vahşi gibi Hamzaları şehid edip,gizlenmeye müsaade edebilecek bir sütün bulabilir misin?Bilimez…, nice vakitlere gebe,gelmesi gece ve gündüz kadar gerçek olan,o an gelmeden, dilerim,emaneti almaya gelene bakabilecek yüzün,memurunu gönderene bakabilecek ameller işleyecek kadar vaktin olsun,olsun inşeallah….
Tüm geçmiş anlar hürmetine,gene de hakkım helaldir sana.
Gece gelir,ama sabah, tüm olanları,ortaya döküverir,suç güneşte değildir,inan ki,suç, sana ışık gibi görünüp te,aydınlattığı halde, yıldızlar gibi,olanlara susarak şahit olanlarla sendedir.
Eğer kabül edersen,ey kusurlu kişi,lütfen ayağa kalkma!Yere ,secdeye kapan ve ne olur af edildiğine işaret bulana kadar yüzünü kimseye gösterme...