- 857 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
ÇÖZÜLÜŞ
Bir yerlere tutunamadığını duyumsuyorsun.Herşeyin yabancı olduğunu bile bile ,o şeyler olmadanda yaşayamayacağını düşünyorsun.Bunu düşünmenin seni yavaş yavaş bitirdiğini,geriye kanalın da enkaza dönüşmekte olan kendin olduğunu görüyorsun.
Sürekli bir kararsızlığın içindesin, neyi ne zaman seçeceğinden tam olarak emin değilsin.Aslında her seçimin , seni başkalarının istencine
doğru itiyor durmadan.Kimi kez içinde ağır ağır ilerleyen bir daralma
duyumsuyorsun,korkuyorsun ... dahada kötüsü ,korkmanın korkunç bir şey olduğunu anlıyorsun zamanla.Korkularının tamamı tek bir korku
geçeneğine açılıyor;Ölüm korkusu!
Düşüncelerin seni gizemli bir üçgenin içine sokuyor;boşluk,ölüm,yokluk..Aslında bütün uğraşın ,gel-gitlerin bu üçgenin içine kapatılmıştır.Oysa senin varoluşunun bu üçgenin içinde saklı
olduğunu biliyorsun.Bu bilinç ,seni dış dünyadan koparıp karmaşık ve sanrılı bir içdünya yaratıyor sana.Artık yabancılaşmanın sınırlarına anlam veremiyorsun.yalnızca dış dünya denilen gerçekliği izliyorsun.İnsanlar senin için çok fazla anlam taşımıyor;korkudan başka.korkuyor ve bir buzul gibi çözülüyorsun...
öylesine içine almışki bu üçgen seni , dışarı çıkmanın bir anlamı olmadığını düşünüyorsun..boşluk,ölüm ve yokluğun ,sonsuz bir zincir
olduğunu,bu zincirin seni kuşattığını sanıyorsun.Gerçekle bağların azalarak inceliyor;bu inceliş seni gerçeküstü bir geçeneğe sokuyor..
Karanlık ve nemli geçenekler..’Gerçeğim bu mu?’ diye soruyorsun kendine.Her soruda biraz daha çözülüp derinlere iniyorsun..
Kentin ışıkları seni yutacak bir canavarın gözleri gibi değil mi ?
Kaçıyorsun ışıklardan,kentin dışına doğru .Her kaçış kimliğinin bir parçası oluyor;karmaşık ve sanrılı kimliğinin.Kimi kez ışıklar içinde
,eşcinselleri ve fahişeleri görüp kendini onlara yakın buluyorsun.Bu duygu peşini hiç bırakmıyor.Çözülüşüne yandaşlar arıyorsun belki de.Ama buna cesaret edemiyorsun.Her denemende içindeki o anlamsız korku seni onlardan uzaklaştırıyor.Onları ve gerçekliklerini uzaktan izleyip iç dünyana atıyorsun...
Korkmadığın tek insan yalnızca kendinsin;tutunduğun tek sağlam dalın kendin olduğunu düşünüyorsun.belkide gerçek olan tek şey ağır ağır çözülüşün.
YORUMLAR
Yazınızı büyük bir dikkatle okudum Fatih Bey.
Güncel hayattan kendini soyutluyarak, kendini olduğun dünyaya ait görmeme,farklı hissetme, emeller ile çaresizliğin düğümünde bir anlamda kendisinde meydana gelen bu ağır melankoli durumunu çözümleme olarak nitelendirildiğini düşünüyorum.İşin psikolojik boyutu budur diyorum.
Kaybedilmiş olan anın bulunmaya çalışılması gayeside diyebiliriz aslında bu çözülmeye.
Bazen imkansız olduğunu bildiğimiz, bilincimizin reddettiğinden kesinlikle emin olduğumuz hususlara bile dört elle sarılma... acaba acaba... çözülürlüğe bir yol bulunurmu gayesiyle içine düşülün boşluğun, belkide varlığını hiç sanmanın bir düşünsel boyutu.
Ne olur beni yanlış anlamayın bende uyandırdı intiba buydu.
Kiiii hiçde yabancı olmadığım bir duyguya ses olmuş yazınız bu yüzden bu kadar rahat yazabiliyorum.Aslında içinde bende vardım anlattıklarınızın.
Zaman zaman her insanda olması muhtemel bir birşey.Umutsuzluğa kapılmayan varmıdır dünyada.Sadece dereceleri farklıdır.
Benim bu konularda fazla bilgim yok.Doğruluğunuda iddia edemem.Sadece sanrı.
Yanlış anlaşılmamayı ümid ederek saygılar sunuyorum.
Saygılarımla.