- 706 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
TANRILARIN AŞKI KARYA
Ay gecenin karanlığında gök yüzünde süzülürken sevdaların yaşandığı, beşparmak dağlarının eteklerinde TANRILARIN babası zeus kutsal kenti LABRANDADA tanrı olmanın sefasını sürüyordu.Labranda onun kutsal şehriydi, şehir tepelerin zirvesinde, ovalar ve körfez ayaklarının altındaydi, ellerini uzatsa gökyüzündeki yıldızları toplardı . heybetliydi...! Tabiatta var olmanın tadı ruhunu doldururken, eşi HERA’nin kendisini seslendiğini duyar..Hera tanrıçaların akıllı ve güçlü olanıdır, Zeus’u diğer tanrıçalardan kıskanırdı.
Kutsal kentte o günde diğer günlerden farkı yoktu, sadece gecenin karanlıgına, gündüzün aydınlıgına veren ay endamıyla gökyüzünde gecenin aydınlık valsını yapıyordu. Tanrı zeus yüzyıllik çınar ağacını sırtını dayamış, gökyüzündeki ay ve yıldızları seyre dalmıştı....daldığı düşünceleri içinde hayaller kurmaya başlamıştı, ama diger tarafıda karısı heradan çekiniyordu, ya düşündüklerini hissederse, diye geçirdiği aklının bir ucundan, diğer ucuda aşk.olmazsa olmazdı, yeni bir aşka yelken açmak istiyordu, hatta aşkını ulu çınarın altında uyuya kalınca rüyasında görmüştü, aşkı oralarda biryerledeydi,SEVDİGİNİN AY SARISI SAÇLARI, ZÜMRÜT YEŞİLİ GÖZLERİ, MINICİK ELLERİ ile tanrı zeus’un karşısına antik çagdan çıkagelmişti.............!
DEVAM edecek.....