- 564 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
KEŞF-İ MASAL
Saatlerdir boş sayfanın önünde oturuyorum. Ben ona bakıyorum, o bana bakıyor. Bir şeyler yazmaya çabalıyorum ama olmuyor. Bembeyaz sayfanın içinde kayboluyorum. Yazacaklarımla tükenmeye hazır kalemim elimde. Hazır bir şekilde zihnimden çıkacakların kalbimle birleşmesini bekliyor. Ama ne çare. Tam yazacak oluyorum, sayfaya doğru atılıyorum, ama geri çekiyorum elimi. Olmuyor, yazamıyorum…
Tık tık tık…
O da ne?
Penceremin önünde bir martı. Gagasıyla cama vuruyor. Ama öyle bir martı ki; bembeyaz parlak tüyleri ihtişamlı. Kömür karası gözlerini dikmiş bana bakıyor… Zaten yazamıyor oluşumun sıkıntısı var, cama vurdukça dikkatim daha da dağılıyor. Elimi pencereye doğru sertçe uzatıp, martının kaçmasını sağlıyorum.
Martı gitti. Tekrar yazıma dönebilirim. Yazı mı? Henüz bir şey yazmış da değilim ya… Yapabilirim diye kendmi şartlamaya çalışıyorum. Bu kadar yazmaya hevesli olup da kalemimden hiçbir şey dökülmüyo olması başıma ilk kez geliyor.
Tık tık tık…
Martı yine pencerede. Sandalyeden kalkıp pencereye doğru gidiyorum bu sefer. Ama… Ama martı kaçmıyor. Gözüme, martının boynunda asılı duran küçük bir rulo ilişiyor. Bir not. “Gel” yazıyor kağıdın içinde… Aklımı kaçırıyor falan olmalıyım…
Pencereyi açıyorum. Ve ne olduysa o anda oluyor. Göz alıcı bir ışık hüzmesiyle birlikte martı devceleyin bir hale geliyor ve kanatlanıp beni sırtına alıp uçuyor. Uçuyoruz, uçuyoruz, uçuyoruz… Dünya gitgide küçülüyor, gözden kayboluyor. Bulutların da üzerine çıkıyoruz.
Gözlerime inanamıyorum…
Masmavi gökyüzünün ortasında bir şehir… Martı beni bu şehre indiriyor. İndirdiği yerde bir kız… Beyaz tenli, kara saçlı. Yüzünde ilahi bir gülümseme. İzlemeye doyamazsınız. Bir peri sanki. Veya gerçekten öyle. Elimden tutuyor. Hayatımda duymadığım bir heyecanla çevreleniyor ruhum. Bana şehri gezdiriyor peri. Evrenin en güzel seslerini işitiyor kulaklarımız. Güneşin hiç bu kadar parlak olduğunu görmemiştim daha önce. Mutluluk deryasının en derinine dalıyoruz birlikte. Sevgi iksiriyle yıkanıyor ölümcül bedenlerimiz. Birlikte arınıyoruz. O kadar güzel ki her şey…
* * *
Martı beni odamın penceresine bırakıyor. Ve uçup gidiyor.
Bomboş sayfanın önüne geçiyorum tekrar.
Bir dakika…
Sayfa çoktan dolmuş. Ve kağıdın yanında sonuna gelmiş kurşun kalemim duruyor.
Gülümsüyorum.
* * *
Bu bir son değil.
Bu masalın sonunu beraber yazacağız.
Ve son noktayı beraber koyup,
Altına imzamızı atacağız.
Sevgimizin yüce evrene armağanıdır…
09.10.2008 / 22.13
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.