- 382 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
IŞILDAK MANGASI (3)
ÜÇÜNCÜ SAHNE
FONDAN SES: Bir hafta sonra… 6 Mart 1915… Çanakkale Boğazı sırtlarında bir tepe…
(Dekor: Sağ arka planda askerî çadır, çadırın sol tarafında yüksekçe bir gözcü kulesi; kütükler, kayalar, çalılar… Sol ön planda kum torbalarından yapılmış bir siper… Perde açılınca, Çavuş önde, askerler arkada soldan girerler. Çavuş sahnenin ortasında kalır. Düdükle tempo tutmaktadır. Askerler sert adımlarla yürürken yüksek ses tonuyla slogan atarlar.)
ASKERLER: Her şey va-tan i-çin, Her şey va-tan i-çin… (Sağdan çıkarlar.
ÇAVUŞ: Bölüüük dur! (Sesler kesilir.) Geriye dön! (Sahne dışından, askerlerin geri dönerken çıkardıkları ayak sesleri gelir. ) Uygun adım, marş!.. Sol, sağ, sol, sağ, sol, sağ… (Askerler sahnenin ortasına gelince) Bölüüük, dur!.. (Askerler durur.) Yürüyüş kararı sayılacak… Say!.. Sol, sağ, sol, sağ… (Yerinde saymaya devam edilirken Çavuş aşağıdaki marşın dizelerini yüksek ses tonuyla söyler, askerler tekrar ederler.) Allah Allah, bu ne iştir.
ASKERLER: Allah Allah, bu ne iştir.
ÇAVUŞ: Anne evlât yetiştir.
ASKERLER: Anne evlât yetiştir.
ÇAVUŞ: Düşmanların kafasını / Tüfeğimle ezeyim.
ASKERLER: Düşmanların kafasını / Tüfeğimle ezeyim.
(Marşın devamı aynı şekilde söylenir.)
Yastığımız kara toprak / Yorganımız yapraktan… Ölürüz de vazgeçmeyiz / Ay yıldızlı bayraktan…
ÇAVUŞ: (Marş bitince) Rahat!.. (Askerler rahat pozisyonu alır.)
GALİP: Artık yemek yiyebiliriz değil mi çavuşum?
ÇAVUŞ: (Bağırır.) Çavuşum yok!
ÇAKIR: (Çavuşu taklit ederek) Komutanım var!
ÇAVUŞ: Kes sesini tüysüz oğlan!..
ÇAKIR: (Taklit ederek) Tüysüz oğlan yok, emret komutanım var!
(Askerler gülüşür.)
GALİP: Hadi be Çavuşum, ne olur yemek yiyelim!
ÇAVUŞ: Yemekten sonra kahve de istersin sen.
GALİP: Önce yemek yiyelim, sonrasını düşünürüz.
ÇAKIR: (Muzipçe) Sonrası yok, düşünürüz yok; emredersin komutanım var!..
ÇAVUŞ: (Kızgın) Hazır ol!.. (Askerler hazrola geçer. Çakır’ın yanına gidip yüksek sesle kulağına bağırır.) Bana bak tüysüz!.. Hakkında bir rapor yazarsam komutana saygısızlıktan, komutanla alay etmekten, ayrıca isyan çıkarmaktan divan-ı harbi boylarsın ona göre!...
BİCAN: En kötüsü de askerlikten atılırsın.
GALİP: Sonra da Elif’i nah alırsın!..
ÇAKIR: (Çok ciddi) Özür dilerim komutanım.
ÇAVUŞ: (Ayağını yere vurarak) Özür dilerim yoook!
ÇAKIR: Emredersin komutanım!
ÇAVUŞ: Ne emrettim ki emredersin diyorsun?
ÇAKIR: Emredersin komutanım!
ÇAVUŞ: (Tebessüm ederek) Rahat!.. (Askerler rahata geçer) Şimdi beni dikkatle dinleyin. Az sonra sizi serbest bırakacağım. Akşama kadar iyice dinlenin, yatıp uyuyun. Bir haftadır talimdeydiniz. Sağa sola dönmeyi, yürüyüşü, selâm vermeyi, mavzer kullanmayı öğrendiniz. Bu gece bir görev verildi bizim mangaya.
BİCAN: Ne görevi? Düşman gemilerine çıkıp cephane mi çalıcaz?
GALİP: Yoksa top atışı mı yapıcaz?
ÇAVUŞ: Saçmalama bee!... Top atmak kim, siz kim? Hepiniz bir araya gelseniz bir top mermisini taşıyamazsınız.
HAKKI: Osmanlı ordusu bizi adamdan saymaz mı çavuşum?
ÇAVUŞ: Adamdan saymasaydı sizi orduya kabul eder miydi?
MEHMET: Top kullanamasak da mavzer kullanırız Çavuşum, bizi küçük görme.
ÇAVUŞ: Sizi küçük gören kim Mehmet? Dedim ya, bu gece uyku durak yok bize. Çok çok önemli bir görevimiz var.
BİCAN: Merakta kaldık Çavuş, neymiş bu görev?
ÇAVUŞ: Bu gece düşman gemileri Boğaz’a girecekmiş. Boğaz’daki mayınları temizleyeceklermiş. Biz onlara engel olacağız. Mayınları koruyacağız yani.
GALİĞ: Kolay iş be, gireriz denize; mayınların başında nöbet tutarız.
ÇAVUŞ: Yine saçmaladın şişko Galip.
MEHMET: Peki ne yapçaz komutanım?
ÇAVUŞ: Vallahi ben de bilmiyorum. Teğmen “Eksik manganın çok önemli bir görevi var.” dedi. Seyyar topçu bataryalarının gözü kulağı biz olacakmışız bu gece. Kısaca onların sağ kolu olacakmışız.
BİCAN: Boğaz boyunca bir sürü topçu bataryası var Çavuşum. Biz altı kişi hangi birine yardım edicez?
MEHMET: Bican babayla benim dışımdakiler daha tek mermi bile atmadı. Topçulara nasıl bir yardımımız dokunur ki?
ÇAVUŞ: Teğmen bu kadar söyledi, ben de bilmiyorum. Çok çok çok önemli bir görevimiz varmış.
ÇAKIR: Tamam, ben anladım!
OZAN: Ne anladın tüysüz, söyle bakalım.
ÇAKIR: Üçümüz topçulara sigara sarıcaz, üçümüz de sigaralarını yakıcaz.
ÇAVUŞ: (Çok kızgın, bağırır.) Hazır ol! (Askerler hazrola geçer.) Ulan bücür oğlan!.. Yine gösterdin ahmaklığını… Askerlikte böyle görev yoktur. Eğer komutanın böyle bir görev verirse vardır bir sebebi deyip hiç tartışmadan, kusursuz yerine getireceksin. (Gülüşmeler işitilir.) Keees!.. Benim bildiğim bu kadardır. Güneş kavuşurken herkes burada olacak. Teğmenim gelip emir ve talimatları bizzat kendisi verecek. Anlaşıldı mı?
ASKERLER: (Alçak sesle) Anlaşıldı.
ÇAVUŞ: (Alçak sesle) Anlaşıldı (yüksek sesle) yook!.. Emredersin komutanım var!
ASKERLER: (Yüksek sesle) Emredersin komutanım!
ÇAVUŞ: Rahat!.. Dağılın…
(Perde iner.)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.