Kavramak için görmek, görmek için de dikkatle bakmak gerek! - pitigrilli
Fikret TEZEL
Fikret TEZEL

O HİÇ SİGARA İÇMEDİ Kİ...

Yorum

O HİÇ SİGARA İÇMEDİ Kİ...

5

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

712

Okunma

O HİÇ SİGARA İÇMEDİ Kİ...

Baba,üvey anne ve oğul akşam yemeği için salondaki yemek masasındaki yerlerini almışlardı.Üvey anne çorba kaselerini ancak bırakmıştı masaya.Evin oğlu Hüseyin’i
öksürük tutmuştu.Anne ve baba sinirlendiler.

- İçme diyorum oğlum sana şu mereti ! diye söylendi baba..
- Ben de söylüyorum ama dinleyen kim ,diye söze katıldı üvey anne.
- İçmiyorum dedim size,ben sigara içmiyorum deyip kalktı masadan Hüseyin.
-Ben hiç sigara içmedim diye mırıldanarak ve ağlayarak gitti odasına.Daha çok üsteledi öksürüğü ağlarken.Uzun süre ağladı ve öksürdü.

- İçmiyorsun da bu öksürk nereden geliyor ? diye söylenmeye devam etti babası.
- Çocuk kandırıyor sanki diye ekledi üvey anne.

Öksürüğü geçince kalkıp yüzünü yıkadı.Masasına oturup derslerini çalışmaya başladı.Liseye o yıl başlamıştı ve oldukça da iyi bir öğrenciydi Hüseyin.

Ertesi gün sınıfta yine öksürük tuttu .Tahtada ders anlatması yarım kaldı.Üzüldü,utandı.Özür diledi öğretmeninden.Öğretmeni mutlaka doktora gitmesini söyledi.

Akşam eve döndüğünde üvey annesinin bir kutlamanın hazırlıklarını yaptığını gördü.

- Hayrola anne,ne hazırlığı bu ?
- Bu gün babanla evlenme yıl dönümümüz..Bakalım baban hatırlayacak mı ?
- Kutlarım anne,nice yıllara inşallah.
- Sağol Hüseyin….Ay çok merak ediyorum,baban hatırlayacak mı,bana ne alacak acaba ?
- Anne,bu gün okulda yine öksürüğüm tuttu da,öğretmenim mutlaka bir doktora görünmem gerektiğini söyledi.Babama sen anlatsan,beni bir doktora götürse…..
- Sırası mı şimdi..adam yeni araba aldı..dünya kadar borca girdi..sen doktorları bilmezsin,bir defa gittin mi korkuturlar da korkuturlar..adamın iliğini sömürürler valla….

Akşam olduğunda elinde bir buket çiçekle geldi adam eve.Pahalı oldukları da belliydi çiçeklerin.

- Ah unutmamış,canım benim deyip kollarına atıldı kadın kocasının.
- Hiç unutur muyum bir tanem..bak sana ne aldım deyip cebindeki kutuyu çıkardı,açtı.
- Ah canım benim canım kocam deyip sımksıkı sarıldı ve yanaklarından defalarca öptü kadın kocasını.Çok pahalı bir pırlanta gerdanlık almıştı adam karısına.Büyük bir sükseyle taktı yerine.Kadının gün boyu uğraşıp titizlikle hazırladıkları sofraya oturdular.
Hüseyin’in yemeği odasına götürüldü.Onlar içki şişesini de açıp ışıkları da söndürerek yaktıkları mum ışığında kutlamalarına başladılar.
Kahkahalarına ve tokuşturdukları kadeh seslerine Hüseyin’in odasından gelen öksürük sesleri karıştı.Ama o akşam öksürük seslerine hiç aldırmadılar.

- İçmesene oğlum şu mereti !
- Zıkkım içesice, falan demediler o akşam.Çılgınlar gibi yiyip içip eğlendiler.

Bir sonraki gün Hüseyin okulda öksürürken ağzından kan geldi.Öğretmeni durumunun hiç de iyi olmadığını,mutlaka bir doktora gitmesi gerektiğini söyledi.
Hüseyin ancak üvey annesine durumu anlatabildi.Üvey annesi durumun ciddiyetini anlamış gibi davrandı.Kocasına anlatacağına dair söz verdi Hüseyin’e.

Olmadı,bir türlü olmadı.Doktora götürülemedi Hüseyin.Öksürükleri ve kanamaları devam etti.Öğretmenleri duruma müdahale etmek zorunda kaldılar.Ve Hüseyin’in Lösemi olduğu anlaşıldı.LÖSEV tarafından korumaya alındı.Tedavisi üstlenildi.Fakat kan kanseri tedavisi kesin olan bir hastalık değildi.İlik nakli için beklemek ve bu sürede hiç de kolay olmayan tedavileri sürdürmek gerekiyordu.Vakıf her türlü desteği verdi ve gerekli tedaviler uygulanıp ilik nakli için beklemeye geçildi.

Uzunca bir zaman geçti.Üvey anne yine bir telaş içindeydi.Yine evlenme yıldönümleri gelmiş çatmıştı.Şahane bir akşam sofrası donatırken yine merak ediyordu ,eşinin bu günü hatırlayıp hatırlamayacağını ve kendisine ne hediye alacağını.

Hazırlıklar bitince eşini beklemeye başladı kadın.Gözü kulağı kapıdaydı artık.Ama telefon kapıdan önce davrandı.Hastahaneden arıyorlardı.Hüseyin’in ömrü ilik bulunmasına yetmemişti.Ölmüştü Hüseyin.Hani o unuttukları,bir kerecik doktora götürmedikleri,hani o hiç içmediği sigaradan öksürdüğünü sandıkları Hüseyin diye biri vardı ya,işte o ölmüştü….

Birden vicdanı sızlamaya başladı kadının.Tansiyonu yükseldi..beyninde bir uyuşma başladı.
O anda kapı çaldı.Sürünerek gidebildi kapıya kadar..zor da olsa açabildi.
Elinde yine pahalı bir çiçek buketi vardı adamın..cebindeki kutuda da pırlanta bir takı.Ama karısı koltuğa yığılıp kalmıştı.Ne çiçekleri alabildi ne de takıyı.

- Hü…hü…hüs…Hüseyin…öl…öl…ölmüş.diyebildi zar zor.Baba da kötü olda bu kez ..onun da vicdanı ses vermeye başladı.Gözleri yaş denilen ıslaklıkla belki de uzun süredir ilk kez tanıştı.
Uzun uzun ağlamaya,bağırmaya başladı.

- Hüseyin’im,Hüseyin’im ! Affet bizi canım oğlum !

Faydası yoktu artık hiçbir şeyin.Ne üvey annenin felç olması,ne da babanın ağlaması…Hiçbir şey Hüseyin’i geri getirmeyecek ve bu günah asla affedilmeyecekti…

Hüseyin sigaradan öksürmüyordu ki…o sigaradan kanser olmadı ki….çünkü o hiç sigara içmedi ki…….

Fikret TEZAL

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
O hiç sigara içmedi ki... Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz O hiç sigara içmedi ki... yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
O HİÇ SİGARA İÇMEDİ Kİ... yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
kati_16
kati_16, @kati-16
11.10.2008
çok güzel bir anlatım. öykü yazabilmek için araştırmalarım esnasında böyle vakaları çok gördüm! ne yazk ki bir çok evlat ihmalkarlık yüzünden hayatın tadını alamıyorlar! paylaşımın için çok teşekkürler. başarılarının devamını dilerim
Benim dileğimin gözü yalı
Benim dileğimin gözü yalı, @benimdilegimingozuyali
3.10.2008
Şu günümüzde biz insanoğulları insanlığımızı bir kenara bırakıp.Hep bencil oluverdik ne yazık ki.Bu hikayeden farklı farklı dersler almamız gerekli.Keşke vicdanlarımız karanlıklar içinde değilde gözümüzün nurunda olsaydı görebilseydik.Yitip giden değerleri...Yazarımıza canı gönülden teşekkür ederim.Kalemin daim olsun...
gulayse48
gulayse48, @gulayse48
1.10.2008
çok güzel bir yazı kutlarım yazan yüreği.. ibret dolu insana verilen değerin bir örneği..
berk_yaprak
berk_yaprak, @berk-yaprak
30.9.2008
Ellerine yüreğine sağlık gerçekten çok süper olmuş , tebrik ediyorum ve başarılarının devamını diliyorum ...
İrfan Yılmaz
İrfan Yılmaz, @irfan-yilmaz2
27.9.2008

İbretle okuduğum muhteşem bir hikayeydi. Sorumsuz anne ve babaların okuyup ders almaları gereken sanatsal, toplumsal ve psikolojik yönü güçlü BU eser için kardeşimi tebrik ediyor ve başarısının devamını diliyorum.

Sevgi ve saygılarımla.

Dr. İrfan Yılmaz. TEKİRDAĞ.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.