- 1620 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
MANTIKLI EVLİLİK
Aynanın karşısına geçim yargılamazsım kendini; “ne istiyorum, ne bekliyorum, gerçek amacım ne” sormazsın kendine, gerek duymazsın evlenmek istersin sadece evlenmelisindir çünkü günün birinde herkes evlenir. Böyle öğretmişlerdir sana evlenirsen mutlu olursun, sana düğün yapılır, takı takılır, oyunlar oynanır sen mutlu olasın diye şoförü ile birlikte altına araba çekilir, plakasına mutluyuz yazdırılır mutlusundur çünkü evlenirsin. Peki ertesi gün; düğün biter, kalabalık çekilir, arabayı bile alırlar hepsi sadece bir günlüktür yalnızsındır artık ve düşünmeye başlarsın bundan sonrasını…
Faturalar vardır bir yanda evin mutfak masrafı, evin kirası, hanımın kişisel harcamaları… Sende amma maddi düşünüyorsun be birader diye düşünebilirsiniz; o zaman bende size manevi yani ruhu sıkan konulardan da bahsedebilirim örneğin; eşinizi mutlu edebilmek için ve akabinde kendinizi mutlu edebilmek için ( feminist arkadaşlar yanlış anlamasın ) her daim romantizm ortamı yaratmak zorundadır erkek tarafı veyahut bir adamın horultusu ile uyumak zorundasınızdır bir ömür boyu. Çocuğunuz olduğu zaman başlar esas sorunlarınız. Çocuk dediğiniz yaratık yer, içer, sıçar yerdirmek, içirmek ve pisliğini temizlemek sizin göreviniz; uyutmak, manasız sorularına yanıt vermek, ahlaklı düzgün bir kişilik sağlamak, okutmak bunlar hep sizin göreviniz. İşte mantıklı düşündüğüm zaman ilk aklıma gelen kuruntular bunlar oldu. Demek ki evliliğin mantığı yok her şeyden önce evliliğin mantığı yok; evlilik tamamen mantıksızlık üzerine kurulu bir oluş( yok oluş ).
Ben hayatta ki bazı değerlere inanmam daha doğrusu onlar bana inanmaz. Aşk hakkında bir çok yazı, araştırma, efsaneler, şiirler, öykü ve romanlar okuyarak yada yaşayarak daha doğrusu yaşadığını zannederek verir kararını insanlar; aşkın nasıl bir şey olduğuna. Ben yaşayanlardan değilim az da olsun okuyanlardanım ve çevremde ki gözlemler sonucunda oluşan fikrim; aşık olunmaz aşk insanı vardır. Anlatmaya çalıştığım aşkın sonradan gelmeye çalışmadığı aslında insanın özünde varolduğu. Bir örnek versem daha kolay anlatacağım galiba; restorana gidip de yemek yerken tabağındakileri etraftaki kediciklerle paylaşan insan yada ekmek kırıntılarını pencerenin önüne koyup perdenin arkasından kuşların ekmeyi yemesini seyreden insan aşık olabilir ancak çünkü; onun yüreğinde sevgi vardır, vicdan vardır böylesi bir karakter aşkı yaşayabilir.
Kadın programlarında bahsedilen mutsuz evlilikleri gözümüzün önüne getirdiğimiz zaman anlarız ki ne kadın aşk kadınıdır ne adam. Tamamen mantık üzerine kurulu evlilikler.
İyi olan bir evliliğin nasıl olması ile ilgili bir fikrim yok böyle küstahça tavır takınmıyorum. Ben insanların kendi seviyesinde ki insanları bulup tercih ettiğine inanıyorum…
YORUMLAR
tebrıkler serdal bey. çocuk yer içer ş... ama çocuk aynı zamanda sevgı gelecek umutturda.mantık evlılıği yapan yada mantık velılıği yaptıgını dusunene bunca ınsan gercekten mantık evlılıklerı yapsa bu kadar boşanma davası nereden çıkıyor.femınıst arkadaslar romantızmden çok herseyı paylasmak egılımındedır.kalemınız daim olsun.ilginç bır yazı denemesıydı.