Usta Çırak (4) (+18)
Usta bütün suçu üstlendi. Can serbest bırakıldı. Hapishane de yattığı aylar içinde, dört duvar arasına kapandığında, psikolojik sorunlar baş gösterdi.Önce akıl muayeneleri yapıldı. Ardından hastaneye kapatıldı. Orada da geçirdiği ayların ardından bir yıl dolmamıştı ki, Usta sokaklara salıverildi. Üstünde yeni elbiseleri vardı hastane den çıktığında. Ancak; aynı günün akşamı eskiden yattığı köprü altına geldiğinde kirlenmiş ti. Köprü altında yarım metre kar’ın arasında yanan ateşi gördü. Bir yabancı gibi yanaştı. Ateşi karıştıran çubuğu tutan ellerin Can’a ait olduğunu gördü. Arkasından yanaştı..
-Başın öne eğilmesin/ ağlama gönül ağlama.
Can duydu türkü’yü söyleyen sesi, tanıdı da. Önce bir gözünden ateşe bir iki damla yaş düştü. Usta tam arkasında dikiliyordu.
-Çırak,
-Usta,
dedi Can, aniden dönüp Usta ya sarıldı. Ağlamaya başladı. Sarıldılar önce sıkı sıkıya,
-Bir bak bana hele yüzünü bi göreyim Çırak, Ne ağlıyorsun ?Ağlamak Usta’nın çırağına yakışmaz. Deli bile olmuşum haberim yok.Deliyim diye salıverdiler.
Usta da ağladı. Usta elini Çırak’ın çenesine koyup da
-Çırak bi bak ya,
dediğin de, Çırağın sağ gözünün kör olduğunu gördü. İki kaşının arasından sağ kulağına kadar olan bıçak yarasının verdiği körlüğü.
-Hangi ……………… çocuğu bunu sana yaptı? Hangi …….. …….. soysuzu yaptı bunu ulan söyle.
Usta yeni gelmişti yanına, Çırak’ın onu tekrar kaybetmeye niyeti yoktu..
-Usta, sinirlenme dur. Hani inşaattan odun çalıyorduk; çiviliymiş, o da gözümü sıyırdı. Ondan böyle oldu.
-Yalan söyleme Çırak, Söyle hadi kim yaptı, onlar mı? Sarhoş pezevenkler mi yaptı?
-Valla yok Usta bildiğin gibi değil.Yeminle bak. Senden sonra ben bile dövdüm onları. Valla değil, Otur hele sigara yak.Sigaramız var. Bi de yatak yaptık mı! Babalar gibi uyuruz bu gece odunumuz yiyeceğimiz her şeyimiz var.
Usta etrafına bakındı. Ortalık derli toplu düzenliydi. Çırak’ın yorgan’ı bile vardı yatağında hem de iki tane .Sigara en iyisiydi..
-Nerden buluyosun sen bunları? hırsızlık falan yapmıyosun değil mi?Oğlum bak öyle bir şey varsa kabağa çevirir oyarım seni .Oğlum konuşsana nerden buluyosun?Bu sigaralar bu yorganlar nerden geldi lan? yanmıştı hepsi! Bak, dinle, bana deli damgası vurdular diye deli değilim.. Delirtme beni nerden buldun?
-Usta bi soluklan hele bi sigara yak al şunu, Dur çakmakla yakayım..
-Kibrit’in suyumu çıktı?
-Aman be Usta ben senin kadar düşünmüyorum, yak hadi al.
İyi, peki, demedi deme altında kötü bir şey varsa söyle içmeyim bu sigarayı.
-Yaaaaakk, Usta yak.
Usta Can’ın yatağının kenarına oturduğunda yumuşak yere oturduğunu fark edince işgillendi. Taş vurmadan edemedi.
-Bu ……. koyduğum yer de yumuşamış. Sabır bakalım..
-Hee, o mu, onu şu karşı binaya yeni bir aile taşındı. Gidenlerden kalmış attı bende aldım üstünde yatıyorum..
-Bu eskiyse, Yenisi nasıl oluyomuş..
Usta merak ediyordu.
-Bizim yarım akıllı ne yapıyo? Geliyo mu hiç?
-Bir kaç kere gördüm .Sonrada bir daha göremedim,Şu son beş altı aydır görmedim. Aslında gideyim bile dedim buralardan bu kadar erken çıkacağını düşünmüyordum. Sonra erkeklik gururu var dedim..
-Vay canına, bir yarım akıllı kız yüzünden neler geldi başıma..Vay anasını avradını be..
-Aç mısın Usta?Şu balıkçılardan balık almıştım, şey yani vermişlerdi.Yersen köze atalım poşette ekmeğimizde var..Babalar gibi hı..
-Ben şimdi seni babalar gibi bi döverim..Ulan it soyu seni,
Usta sözünü bitirmemişti ki yanlarına üstü başı dökülen birisi geldi.
-Can hanginiz..
-Ben, ben buyurun, şöyle gelin konuşalım..
Usta arkasını dönüp Çırak’a baktı. Anlamaya çalışıyordu konuşulanları. Ama, hiç bir şey duymuyordu .Çırak konuşmasına ara verip Usta’nın yanına geldi.
-Usta ben yarım saate kadar buradayım. Hemen geliyorum..Eski mahalleden arkadaş..Şu ileride konuşup gelecez.Sen istersen balıkları köze koy ben geliyorum..Ancak pişer yada bekle ben gelince…
-İyi hadi git konuşup durma işte işini gör gel!
Usta, Çırak gittiğinde Sokak lambası gözüne ilişti. Az mı dertleşmişti o sokak lambası ile, az mı sırrını vermişti. O sokak lambası değil mi idi? Onun karanlık gecelerini aydınlatan kalktı oturduğu yerden, bir yabancı gibi sokak lambasının altında doğru yürüdü. Yerde ki kar’a aldırmadan oturdu kaldırıma ellerini dokundu soğuk taşa..İşte tamda o sırada sokak lambası söndü..Kaldırımda yürüyen iki genç arkasından geçerken, birisi,
-Bu köprünün altı da fuhuş yuvasına dönmüş kardeşim.. Oğlan’ın birisi, varmış burada ……………………………………………………………,
Ustanın gözleri döndü aniden.
-Burada böyle şeyler olmaz kardeşim.
-Emin misin? Ha, ha..Hey yavrum hey yenimi düştün buralara sen!
Usta yerinden kalktı..
Caaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaan,caaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaan
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.