Usta Çırak (3) (+18)
Usta, Can’ın koluna girerek köprünün altına götürdü..Usta öfkesini alamamıştı onlardan, köprünün altına geldiğinde yanarak, köze dönmek üzere olan yataklarına bir tekme attı..Kıvılcımlar hava ya dağıldığında arasında, intikamlarını almış iki kahraman duruyordu..
Usta Ve Çırak…….
Birisi eli ile pantolonunu tutuyordu düşmesini önlemek için, diğeri korkudan konuşamıyordu..
-Sen Çırak oldun..Adını benim gibi adi bir suçtan almadın en azından..Çırak, Çırak Yatacak yatağa ihtiyacımız var..Doğru manav a, Kasa çalmaya..
Manav’ın yolunu tuttular karanlık sokaklarda,kendilerine yatak yapmak için kasalara ihtiyaçları vardı..
Manavın önünden kasaları çalmışlardı çalmaya da, Can daha yaptıklarının şokundaydı. Usta hiç bir şey olmamış gibi normal hareketleri ile davranıyordu. Kasalar ile köprünün altına geldiklerinde,
-Usta,
-Ne var Çırak,
-Usta, hiç bir şey olmamış gibi nasıl bu kadar rahat davranabiliyorsun sen?
-Sen de benim gibi yapmadın mı oğlum? Sen bendende acımasızsın ben çok yıl oldu buraların kahrını çekerim. Beni bir annem severdi, birde bu yarım akıllı kız. Ve bu kız aşıktı bana!
-Babam annemi dövüyordu Usta, içki içip annemi dövüyordu..Bende onu dövdüm evden kaçtım. şimdi burada da katil oldum. Yaşadığım, buraya geldiğim yerde hep böyle Usta.
Usta ateşi yakmış, elindeki çubukla ateşi karıştırıyor. Can bir yandan anlatıyor diğer yandan da kasaları yan yana dizerek yataklarını hazırlıyordu. Can arada Ustaya bakarak,
-Sokaklarında esrar Usta,Sokaklarında sarımlık cigara, sokaklarında çalıntı mal, sokaklarında fuhuş, her bok diz boyu anlayacağın..Ondan buraya geldim.
Can işledikleri suçun etkisindeydi korkusu had safhadaydı. Dayanamadı.
-Usta buralara polis gelir mi?
-Gelsin yapacağı götürür, içerde yatırır.Keşke bu sokaklara girseler belki devlet kapısını açardı da, adam olurdum. Adam. Ama ben ne yaptım; gel otur ……………. Yatağını gel, anlatayım sana..Usta adım nereden geldi anlatayım..
-Bundan yaklaşık on yıl önceydi.Yanıma bir arkadaşım geldi senin gibi, adı Mustafa ‘ydı. ak hele bi sigara bir,iki üç dört …… On tane kalmış ikide şimdi yaktık mı sekiz kalır. Al şu çubukla yak.Üç tanesini de demek ki geberenler mahvetmiş..Allah kahretsin..Neyse, Mustafa yanıma geldiğinde senin gibi sahiplendim onu da önceleri, bir ara işe bile girdik ama burada kalırdım o zamanda arada bir hamamda yıkanırdık. Allah’ım dedim iş buldum, ulan Mustafa,senin bana çok faydan var.İlk aldığım parayla iste benden, paramın hepsini sana harcayım istersen dedim..Günler geldi geçti. Allah var, güzelde para kazandım..Sonra dedim ki Mustafa ya, “ne istiyon lan? söyle hadi?..” Dedi ki, “sen daha önce bir kadınla yattın mı hiç” yüzüne sıçtığımın yüzünde güller açmıştı.Hoş benimde açmıştı o zaman da neyse “yok” dedim “yatmadım” Sırıttı; sonra koluma girip beni bir eve soktu..Buradan bayağı uzak, unuttum şimdi adını neresiydi..Gittik yürüdük paramız belki yetmez diye arabaya bile binmedik, ayaklarımızın altı su toplamıştı..Neyin peşinden nasıl gidiyoduk..Sonra geldik iki katlı bir evdi bahçeli içeriye girdik..İçerideki orta yaşlı kadın Mustafa yı tanıyordu..”Hoş geldin Mustafa” dedi..”hoş bulduk” dedik oturduk..Oturduk da Mustafa hemen yan odaya gitti..”Gel” dedi bana gittim sonra “kadınlardan birini seç” dedi.Seçtim..Odaya gittik Açlığımı o kadından çıkardım..Köpekler gibi,Köpekler gibi, köpekler gibi,
-Usta ağlıyorsun..
Usta oturduğu yerden kalktı elindeki çubukla yürümeye başladı.. Adamları denize attıkları yere doğru..
-İlk önce farkına varamadım, o şey beni nasıl çekiyordu anlatamam..Odaya girdiğimizde karanlıktı farkına varamadım..Ama sonra ışığı yaktığında, gözlerimden mi, yanağımın tombulluğundan mı bilmem beni tanıdı….”Oğlum” dedi.. “Anne” diyemedim..Kaçtım oradan hemen Allah’ım dedim insan böyle sınanmaz dedim.. “Sınanır” dedi Mustafa, “Nasıldı” dedi.. “Sonunda milli oldun hı, oğlum sana bir şey deyim mi o kadınla bende yattım çok iyiydi biliyor musun, yatakta müthişti..İyi yaptın mı bari” “Yaptım,” dedim.. “hem de köpekler gibi..” dedim gözlerinin içine bakarak. Gözlerimdeki öfkeyi anlayamamış olmalı ki “sen Usta sın oğlum, bu işi de alnının akı ile başardın..Helal olsun Usta’m heyyt be hadi köprü altına dedi..Ondan sonra adım Usta kaldı..Kimseye gerçek adım dan bahsetmedim..Şimdi bir kadına yan gözle bakamıyorum, bir kıza yan gözle bakamıyorum. Ya kızkardeşimse diye.
-Offfff, bu ne Usta,Bunun adı ne?
-Bunun adını Mustafa koydu..Mustafa ya sor..
-Mustafa’ya ne oldu Usta?
-Balıklara sor Çırak, Usta olmak istemiyorsan sokaklardan git..Ananı tanıyamazsın gün gelir.Bacını, dövdüğün birisi öldürdüğün birisi baban erkek kardeşin olabilir tanıyamazsın...Benim burada bir arkadaşa ihtiyacım var, çokta iyi olur ……… kollar ama, ben kimsenin kötü olmasını istemiyorum..Git demem ondan sana..Çok öldüreyim dedim kendimi, bilsen kafamı şu köprünün duvarlarına dövdürdüm, ulan keseyim dedim şu lanet olasını gebereyim..Olmadı bilmem niye olmadı…
Usta ve Çırak bunları konuşurken Polisler geldi arkalarından
-Ellerinizi yukarıya kaldırın,
Usta ve Çırak ellerini kaldırdılar..Çırak Ustaya baktı..
-Sıçtık Usta,Boku yedik.
Polisler yanlarına dikkatlice yanaşarak Bir hamle ile ikisinide “Yere yatın, yat, yat, yat,” Bilekler kelepçelendi..Usta umursamıyordu..Çırağın korktuğunu görünce,
-Suçumuz ne Polis abi..
-Suçunuz ne, güzel, Deli bir kıza tecavüz ve üç adamı öldürme yeterli mi?
Polis arabasına bindirilirken,Usta Çırağa baktı..
-Bütün suç benim eğer böyle bir şey varsa, o suçsuz,Bu ………….. …………… dünyada o suçsuz, o suçsuz,
dedi..Kıvılcımlar arasında doğan kahramanlık aynı gece son bulmuştu..Kelepçeler bileklerinde..
Usta Can’a göz kırptıktan sonra,türkü söylemeye başladı
-Başın öne eğilmesin/ağlama gönül ağlama.
-Aldırma olacak Usta..
-Tamam çırak, başın öne eğilmesin/ ağlama gönül ağlama../Ağladığın duyulmasın/ ağlama gönül ağlama…………..
Karakola giderken..
-Şimdi ben miyim suçlu?
Dedi Usta..
Devam Edecek....