- 786 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Hikayenin asli.
Bir zamanlar iki zübük varmis ve bu iki zübük efendilerini memnun etmek icin canla basla calisirlarmis. Fakat, aradan uzun zaman gecmis bu iki zübük bir gün efendilerine hizmet ederlerken birde bakmislar ki efendileri bunlarinda canini ister olmus . Ama gelin görün ki can tatli nasil etsek ne yapsak diye kara, kara düsünürken birden akillarina efendilerine yalan söyleyerek canlarini kurtarmak gelmis. O zaman o bölgede degisik irktan ve degisik inanclardan insanlar yasarlarmis. Bu iki zübük efendilerine baslamislar anlatmaya, efendim demisler: bizim olan bu topraklara su bölgede ki duran kabileler göz dikdiler ve bizim olan herseyimizi alacaklarini söylüyorlarmis,demis bu iki zübük. Efendi bunu duyar duymaz hemen harekete gecmis. Bu iki zübükte namazinda niyazinda imis, her yatip kalkiklarinda efendilerinin onlara zarar vermemeleri icin dua ederlermis.Bu arada birseye inandiklari yokmus, sadece hep gösteris yaparak halki kandirirlarmis. Gel zaman git zaman bu iki zübük birde bakmislar ki efendilerinin aldigi bu topraklara kendi ülkesi icinde de homurdanmalar var, ne yapalim ne edelim demisler. Ortaligi velveleye vermisler ve bu esnada ise yakaladiklarini, tuttuklarini nezarethanelere atmaya baslamislar. Efendileri sevmis bu iki zübügü ve onlara ne isterlerlerse vermis. Tabii bundan sonrada durmamis bu iki zübük, kendi ülkesi icinde bir dizi ölümlere imza atmis bu zübükler, cünkü görevleri insanlari aldatmak ve asil gidenlerden haberleri olmamalarini saglamak imis . Cünkü insanlarin bu olaylari bilmelerini istemiyorlarmis. Sonra bir gün birde arkadas edinmis bu iki zübük, bu arkadaslari ise tika basa yemis biriymis. Bu kendine fazla gelir diye baslamis efendisi tarafli satmaya. Alan memnun veren memnun imis. Ve, kimse ses edememis. Bu efendiler yemis, icmis, s...mis, rahatmi rahat bir hayat sürmüsler. Fakat kim aldi, kim yedi bunu ise hic kimse bilememis.
Onlar ermis muradina biz cikalim kerametine de, ama, nasil?