- 1473 Okunma
- 7 Yorum
- 0 Beğeni
ALLAH'IN İKRAMI
Hatice Teyze küçük yaşta yetim kalmıştı. Amcası tarafından büyütülmüştü. Gelinlik çağına gelince de uzaktan akrabası olan Âdem Efendiyle evlendirilmişti. Âdem Efendinin hayatta kimsesi yoktu. Âdem Efendi genç yaşta ölünce Hatice Teyze dul kaldı. Amcasının çocukları da yoktu. O da vefat edince Hatice Teyze tamamen kimsesiz kaldı.
Hatice Teyzenin kimsesizliğine bir de fakirliği eklenince sıkıntısı daha da büyüdü. Kasabada kıt kanaat geçiniyordu. Temizliğe gidiyor, çocuk bakıyor. Ne buluyorsa onu yapmaya çalışıyordu. Bu şekilde yıllar uzun ve çileli geçti.
Hatice Teyze hem yaşlanmış hem de çeşitli hastalıklara yakalanmıştı. Eskisi gibi çalışamıyordu. Konu komşu, tanıdık tanımadık kim ne veriyorsa onunla idare etmeye çalışıyordu. Ne bulursa kanaat eder, ne bulmazsa her durumda ve konumda Allah’a şükrederdi.
Üç günden beri ağzından geçecek bir lokma ekmek bulamamıştı. Hangi kapıya ve muhite gittiyse:
—Allah versin, Allah versin sözüyle karşılaşıyordu.
Güneş batıncaya kadar kasabanın dolaşmadığı bir metrekarelik alanı kalmadı. Kime ne ifade ettiyse:
—Allah versin, Allah versin diyorlardı.
Bunda kendilerince belki de haklıydılar. Medya bütün dilencileri zengin ve riyakâr göstermişti. Ayrıca kamuoyunda dilenciler hakkında olumsuz kanaatler vardı. Ne yazık ki Hatice Teyzeyi de insanlar bunlarla karıştırmışlardı.
Daha fazla dayanamadı, kasabanın belediye binasının duvarına kadar zar zor geldi. Hemen oracıkta canını teslim etti. Etrafına insanlar toplandı. Hep bir ağızdan:
Vah vah! Yazık yazık! Kimi kimsesi yok mu?
Sanki bilmiyorlarmış gibi kendi kendilerine olmayan vicdanlarının muhasebesini yapmaya başladılar. Belediye tarafından cenaze kaldırılıp defnedildi. Hala insanlar bulmaya çalıştıkları vicdanlarının muhasebesiyle meşguldü.
Bir hafta boyunca farklı kişiler gece rüyalarında Hatice Teyzeyi gördüler. Uyandıklarında birbirlerine anlattıkları rüyalarda Hatice Teyzenin onlara şunu ifade ettiğini belirttiler. Anlaşmışçasına hepsinin rüyası tıpa tıp aynı idi. Rüyada Hatice teyze onlara:
—İyiyim çok rahatım. İstediğim her şeyi bana burada “Allah verdi”. Bütün kasaba bana “Allah versin” diye dua etti. Allah da bu kadar kulunun duasını boş bırakmadı. Beni dünyada bulamadığım nimet ve rahmete nail etti.Kulların dünyada bana çok gördüklerini Allah burada fazlasıyla bana ikram etti.
16.08.2008
Taha Tarık TORUN
HEPSİ HİKAYE
"Dedemden,Babamdan, Benden"
YORUMLAR
Hiç kimse görmek istemeyen kadar kör,duymak istemeyen kadar sağır değildir.Duyan bir yürek,düşünen bir beyin için görecek,duyacak çok şey var.Yeter ki isteyelim.Gönüller artık kararmış,gittikçe maddişeşen dünyada sevgiden,yardımlaşmadan kaçar olmuşuz.Sadece kendimize dalmışız,aç mı,yaşlı mı,sevgiye,bir kuru merhabaya hasret olan insanlar mı var demeden herkes kendi hayatının derdine düşmüş.Ne kadar zor şartlar altında yaşasak da Hatice teyzeleri görmemiz,bir el uzatmamız gerekiyor.
Sürükleyici,şiir tadında bir yazı olmuş, duru bir anlatıma sahipsiniz.Gözlem ve tasvirler de ayrıntılı olmuş.İlahi bakış açısı da temayı anlatmada etkili olmuş.Kaleminize sağlık.
Yüreğinize sağlık çok güzeldi konusu ..Ah anlasa insanlar her yenilen fazla lokmada açlarında hakkı var her şey emanetken emanetten azda olsa vermeye çekinirler..Her şey emanetken dünyada aciz inanlar her şeyin sahibi sanar bazan 1ekmek vermezler bazanda 1 yudum suyu..
Komşusu açken tokyatan bizden denirken unutulduğundan açlıktan ölenler var hala..
Hastalıktan inleyenler evsiz hatta çöplerden ekmek toplayıp yiyenler var bir kişi ölüyorsa sefilce önce yakınlarının sonrada tanık olup yardım etmeyenler o hakkı ne ederler bilemem ahrette..
Allah razı olsun saygılarımla...
Yüreğinize sağlık .Sakın bir şey isteyeni azarlamayın .Bu bir ayet hatırladığım .Umarım yanılmam.Çok güzel isteyene güzel sözle mükabelede bulunmak ama bazen kimin neye ihtiyacı var ,samimi olanla ,sahteyi de ayırdetmek lazım.Öyle muhtac insanlar varki onlar istemezler ,onları biz bulup ulaşmalıyız.Gerçekten isteyemeyen ama ihtiyacı olana ulaşmak çok daha makbul .
Allah kimseyi muhtac etmeden isteklerine cevap versin .Amin.amin .amin.
Dilenciliği meslek edinenler,insanların dini ve vicdani duygularını suistimal edenler insanlarımızı sadaka vermekten çekinir hale getirdi.Yine de seçmeye çalışmak ve seçmesini bilmek gerekiyor.
İyi bir konuydu.Mutlaka kendimizi bu konuda düşünmeye zorladınız.Kutluyorum.