Yed-i Beyza
- Senden değil kendimden kaçıyorum...
- Peki benim suçum ne?...
- ... Senin suçun yok. Sen hayatımda tattığım en güzel şeysin...
- Ama...
- Aması yok... Artık yapamıyorum... Sana dokunamam...
- Ama...
- Ama deme bana... Hiç olmamış gibi devam edelim hayatımıza....
- ....
- Dost kalalım hep. Birbirimize hiç dokunmamış .... Konuşmak istemiyorum...
- Artık beni istemiyorsun...
- ....
- Oysa ben, oysa... Seni sevmiştim...
- ....
Kadın susmaya devam eder...Adam, bir köşede ağlamaya... Sonra sanki başka biri daha ordaymış gibi konuşmaya başlar..
- Lütfen! Lütfen izin ver bana... Çok acı çekiyorum. Bunu sen de biliyorsun. Ama O bilmiyor... Bildiğini zannediyor... Herşeyin tek seferde biteceğini zannediyor... Ama sen biliyorsun, hiç bitmeyecek... Hiç durmadı... Hep acıdı!... İzin ver bitireyim... Bu sefer ben bitireyim. Bu acı nasıl son bulacak biliyorum, sen de biliyorsun!... Hergün kapına gelip senden istedim... Bu sefer ver ne olursun... Bu sefer izin ver.. Bana hediye ettiğin, benim felaketim oldu. Bırak daha fazla kirlenmeden sana geri vereyim... İzin ver artık!!!
Tekrardan kadına döner
- Bu sefer yolunda olmayacağım. Sana söz veriyorum...
- ...
- Bu sefer diğerleri gibi olmayacak...
Kapı açılır ve bir adam girer içeriye.
- Sen istedin, ben verdim. Her ne istediysen ben isteğini yerine getirmek için oradaydım.
Ümitsizce kapıya doğru kafasını çevirir ve yorgunca bakar yeni gelene.
- Şimdi ise artık taşıyamayacağını söylüyorsun. Peki öyle olsun...
Elini havaya kaldırır, yaşlı ve buruşuk eli sanki odadaki herkese hükmedercesine havadadır. Sonra sakince elbisesinin içine sokar elini, odada ki ağır hava kaybolur birden. Kadın ve adam rahatlar. Tam o esnada tekrar çıkarır elini, bu sefer içeriyi keskin bir ışık kaplar. İkisi de sanki iradelerini kaybetmiş gibi oldukları yerdedirler. Odadaki herşey ama herşey emir bekleyen bir nefer gibi iradesiz ve sessizdir. Sonra adama döner ve elini yavaşça kalbinin olduğu yerden içeri sokar. Kadın çığlık atar. Adamı bir titreme alır. Ve birden ışık ortadan kaybolur. Yere yığılıp kalmıştır. Kadınsa dizlerinin üzerine çökmüş elleriyle yüzünü kapatmaktadır. Ve kapı kapanır....
Ne ışık ne de içeriye giren adam vardır ortada...
Sonra kadın, ayağa kalkar ve arkasına bakmadan odadan çıkar. Yerdeki adam gülmektedir..
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.