- 707 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
İÇİMDEKİ BEN
İÇİMDEKİ BEN
Hayata karşı sağlam durmaya gayret ediyordu. Ne olursa olsun inatlaşmaktan vazgeçmiyordu. Etrafındaki insanlar ona hayran hayran bakmaktan kendini alamıyordu. Öyle güçlüydü ki gözlerinin içinden hiç silinmiyordu umut ışığı. Ama o, bunun farkında değildi.Ruhu zorlamıyordu mantığını.O ilkeli duruşa sahip ruhu, mantıpının anlamasına yardım etmiyordu.Aklında hep karmaşıklar yaratıyordu.Boş ve anlamsız düşüncelerle zaman öldürüyordu.Yaptığının farkındaydı belkide...Çünkü olgun bir duruşa sahip olduğunu biliyordu.Belkide inanmak istemiyordu.Şaşırıyordu:"Nasıl böyle olabilirim ki?"
Kendini bir şeylerden hep yoksun hissetmişti.Tam anlamıyla gayret etmediğini biliyordu.Boş durduğunu, kendisi için bir şey yapmadığını düşünüyordu.Şu an aklıda, ruhuda karmakarışık...Etrafındakiler bağırıyordu yüzüne. Ama o bir türlü çözemiyordu.Ne kadar uğraşırsa uğraşsın daha kötü oluyordu; arapsaçına dönüyordu. Bunalımda mıydı? Ne olduğunu, neler yaşadığını, ne yapmak istediğini bilemeyecek kadar kafası allak bullak olmuştu. Zor bir dönemden geçiyordu.
Hayatın cilveleri...
Olgunluğun merdivenine bir kez çıktın mı inemezsin. Sadece olduğun yerde kalırsın. Böyle bir dönem onu nereye sürükler orasınıda kestiremiyordu. Ama o kadar çok şey birikmişti ki hangi birinden başlayacaktı?
Aynaya bakmaya cesaret edemiyordu.Tam karşısında duruyordu.Cesaret edemiyordu göz göze gelmeye.Kendisinden bu denli korktuğunu yeni anlamıştı. Elini duvara yasladı.Gözlri ayaklarına sabitlenmiş öylece duruyordu. Eli yumruk oluverdi ve birden darbeyi indirdi. Paramparça döküldü birer birer. Sabitlediği gözleri şimdi farkketmişti olan biteni. Kırık parçalarda kendini görüyordu. Bir damla düştü aniden ve ardından birkaçı..."Neler oluyor bana?"Korkaklık sarmıştı bedenini.
Buz kesmiş ellerine baktı. Kırmızı çizikler sarmıştı. Damlayan her yaş canını yakıyordu. Ruhu bedeninden, mantığı beynini terkketmişti. Ölü bir beden, donuk gözlerle kırık parçalara bakıyordu. Birden mantığı ona tokat attı.Ruhu kendine getirdi bedeni...Yaşamını böyle mi devam ettirecekti? Aynaya baktı. Her parçada kendini görüyordu. Gözlerinde umut ışığını gördü."Ben zorluklarla inatlaşmayı seven kızım. Ben güçlü ve dimdik durmalıyım."Mantığı bir şeyler fısıldadı:"Sen yaşadıkça hayat devam ediyor.Yaşamayı beceremezsen hayat biter."
Bedeni gücüne güç katıyordu.Kara bulutlarla savaşmaya hazırdı.Çözemeyecek bir kara deliği yoktu ki.
Güne başlarken kendine söz veriyordu: "Bugün her şey daha açık olacak, her şey netleşecek."Ben kimim ya da kendime gelmem için neler yapmalıyım?" sorularına cevaplar bulacağım" diyordu.Bulutları savurdu ve berraklaştı zihni.
"HER ŞEY BENİM İÇİN...HER ŞEY BU UMUTLA YEŞERECEK. VE BEN ASLA DÜŞMEYECEĞİM!"
Güne başladı. Güneş içini ısıtıyordu.Aldığı nefesi hissedebiliyordu. Bunun ne kadar güzel olduğunu...
Yazgülü Tunar
YORUMLAR
umutlarını yitirmeden düşmeyeceğin bir yolda ilarlemen dileğiyle.
emeğine sağlık.
Merve Kuzgun
balaban Kent Şairleri
İçindeki ben asla kurumasın senin , hep yeşersin Yazgülü..Ne diyor Yunus Emre ;
Ben gelmedim da'vi içün
Benim işim sevi içün
Dostun evi gönüllerdir
Gönüller yapmağa geldim.
Yeterki içimizdeki sevgiyi öldürmüyelim ve büyütelim, yeşertelim onu, işte o zaman insanın başaramıyacağı şey yoktur ....
Sevgilerimle canım, çok güzeldi yazın, geç okuduğum için özür dilerim ama tatilime denk gelmiş yoksa takip ediyorum seni :))