- 1001 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
Gece Kuşu ve Yabangülü..
Buğulu camın önünden ayrılıp titreyerek çekildi,
Bir köşeye oturup, bit pazarından aldığı yorganı
çekti üstüne.
Buz gibi odaya biraz ışık düşüyordu,
oda sokak lambasının tam pencerenin önünde olmasıydı.
Yoksa karanlıkta yaşıyordu gecekuşu..
Daldı gözleri, uzun uzun düşüncelere.
Film gibi geçti hayatı göz önünden,
Yaptığı hatalar, yaşadığı aşk,
ve zamanın ne çabuk geçtiği geldi aklına.
Pişman olduğu şeyler,
Yapmadığı, söylemediği şeyleri fısıldamaya başladı kendi kendine.
Duvara karaladığı bir isim takıldı gözüne.
Bu canından çok sevdiği kız ömrünü ona adadığı kızdı.
Adı ... ama Yaban gülü koymuştu adıni.
Birden attı yorganı üstünden, ateş basmişti yüreğini
gözleri dolmuş ama ağlamıyordu.
Onunla geçirdiği anıları düşünüp kah gülüyor kah üzülüyordu..
Yine anılara dalmıştı Gece Kuşu...
Aslında Gece Kuşu... çok akıllı biriydi
Yüksek okullarda okumuş, Çok insan tarafından sevilmişti.
Kat kat diplomaları,
çam ağacından yapılmış,
toz kaplamış, cami kırılmış eski dolabındaydı.
Her şeye göğüs germiş,
ayakta kalmayı başarmıştı.
Bir hatası vardı,
oda herkesi iyi bilip, herkesi kendisi gibi sanmıştı.
Yinede yenilmemişti.
Taki bir cumartesi günü çarşıdan eve gelirken,
karşıdan gelen bir kıza bakana kadar.
Birden beynindeki hücreler durmuştu,
dalgalı saçları çekik gözleri
ve uzun boyu
Geçe kuşunu o anda candamarından vurmuştu.
Kalbine bir ateş düşmüştü..
Tam beş dakika orada bir heykel gibi kalmış,
gelen geçenler görünce deli sanmıştı gece kuşunu,
Ama önün umurundamıydı.
Görür görmez aşık olmuştu gece kuşu...
Artık her cumartesi çarşıya gidiyor ,
dükkanlar kapanana kadar bekliyordu onu.
Belki birdaha görürüm, belki selam veririm diye.
Tam iki cumartesi geçti ve yine karşılaşmıştı o kızla.
Kalbi acayip atıyor, kıza bakmaya utanıyordu.
Şelam dedi yavaşca,
kız duymamış halen yürüyordu.
Utandı peşinden gidemedi, yani bir cumarteside boşa geçmişti.
Ama pes etmemişti gece kuşu,
Ne yapıp ne edip o kızla tanışmaya karar vermişti.
En sonunda yine karşılaştılar,
Gece kuşu kendine güvenip kıza yaklaşmıştı,
kKzda bundan hoşlanmış olmalıkı karşılık vermişti.
Uzun boylu yakışıklı biriydi Gece Kuşu.
Arabası fiyakalı, giyimine kuşamına dikkat ederdi.
Yani Bizim Gece kuşu İyi aşık olmuştu o kıza.
Aradan aylar geçti, yıllar geçti.
Kızda buna aşık olmuştu.
Ve karar verdiler,
Gece kuşu gidip isteyecekti.
Kızın gönlü olduğu için, hiç korkmuyor kendine güveniyordu.
Ooooof of.
NERDEN BİLECEKTİ,
AŞKIN HARAM. KIZ EVLADIN KÖLE OLDUGUNU.
Ve babanın Ananın Pasaport için Kendi kızını yakacağını.
Tam uckere istemeye gitti ailesiyle Gece kuşu, evden kovuldular,
kapıdan atıldılar ama pesetmedi.
Ben onu seviyorum dedi.
SEVMEK...
Sevmek neydiki..
Kızın Ailesi kararlıydı,
Vermiyeceklerdi Yaban Gülünü Gece kuşu’na.
Delikanlıyı yıkmıştı bu cevap,
çaresizlik içinde kavruluyordu.
İlk kez sevmiş,
ama yabangülüyle olamıyordu Gece kuşu.
İkisi konuştu anlaştılar,
kaçacaklardı,
Bir iki ay sonra el öpmeye kızın ailesine gideceklerdi bizi affet diye.
Her şey hazırdı,
Gece kuşu arabada beklerken, kızın abısı kızı yakalamış ikisi arabaya
dogru geliyorlardi..
Kavga gürültü, ve yıkılan bir kalb..kahrolan bir kalb..
Yani kaçamamışlardı..
Ozaman anladi, ve ozaman dan buzaman dek..aşka hiç inanmadı..
Yaban gülünü yeğeniyle evlendirdiler zorla..
Gece kuşu ise hiç evlenmedi.
Çünki yaban gülünü unutamamıştı.....
Hadi gelde bırdaha sev...
Hadi gelde birdaha gönlünü aÇ..
H.Murat Ates.
Amsterdam.
YORUMLAR
güzel bir aşk öyküsü inanın cok üzüldüm kavuşamadıgınıza kalbinin kapılarını kapama seni bekleyen yüregi en az senin kadar güzel biri bekliyordur mutlaka seni hayatta başarılar dilerim yolun acık olsun