KABUS
Ona buna yağ çekerek yalaklık yaparak geldikleri yerde inisiyatif kullanmaksızın bir robot gibi verilen talimat ve direktifleri yerine getiren ve böylece makam mevki sahibi olduğunu sananların, ikbal peşinde koşanların istikbalinin yine onlar gibi olanlar tarafından yok edildiğine şahit oldum.Üzüm yemek üzere bağa girenler o bağın gerçek sahiplerini hiçe sayarak bütün olmuş salkımları götürürken asıl olanı unutmayı seçiyorlardı. Elde ettikleri gücü bağın sahibini dövmek üzere bir sopa gibi kullanan bu tipler,aslında asıl maksatlarının üzüm yemek olmadığını da göstermiş oluyordu.Bağı toptan götürmek,bağın birlik bütünlüğüne yine o bağ sahiplerinin kendilerine verdiği yetki ile kastetmek istiyorlardı.Kendini fakirleştiren yiyeceğini bile ona koz olarak kullanarak aç kalmayacak kadar veren bu güç karşında bağ sahipleri sessizdi.. En büyük gücün kendilerinde olduğundan habersizdi.Artık bir kurtarıcı beklenmekteydi.O nedenle fos çıkan bir çok lidere umut diye sarılmaktaydı.Ama hepsinin asıl maksadı sonradan ortaya çıkmaktaydı.Ne yaparlarsa yapsınlar bağ sahipleri ,üzerlerine çöken bu karanlık onları boğmaya devam ediyordu.Sizi kurtarmaya geldik diyenler bağdan ve üzümlerden paylarını alıp susuyorlardı.Daha sonra da kendilerinden önce oraya çöreklenenlere daha az pay bırakmak için onlarla kavga ediyorlardı.Atlar tepişiyor olan çimenlere oluyordu.Çimenler bir anda gözüme insan suretinde görünüyordu.Karanlık uzaktan gelen uluma sesleri,başımızın üzerinden geçen ilkel silahlar savaş çığlıkları,zılgıtlar ve dualar arasında sürüp gidiyordu.Yalvarmalar duyuluyordu, arada sırada,yakarmalar Allah’a.Ama nafile kavga karanlık daha da artıyor.ve sonunda yakıcı bir güneş doğuyor ve bağ kuruyor,kaynak bitiyordu.Paylaşacak bir şey kalmıyordu.Bağın sahipleri çaresiz,ağıtlar arşa yükseliyordu.Kavga edenler mi onlar çoktaaan başka bağlar aramaya gitmişlerdi.Birden irkildim ve ter içinde uyandım.Neyse ki gördüğüm kötü bir rüyaymış!
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.