- 660 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
AN VE ÖLÜM-4
Küçük kızın kim olduğunu,onu sarmalayan sır perdesini,o gizemi öğrenmeden yeni bir belirsizlikle daha karşı karşıya kalmıştım.Kimdi bu adam? Küçük kızı zorla nereye götürmek istiyordu.Küçük kızın bağırma sesleri gitmemek için adamla cebelleşmesi ve ağlamaları yüreğime oturmuştu.
Gördüğüm bu manzara kanımı dondurmuştu.Buna seyirci kalamazdım.Koşarak adamın önüne geçtim:
-Kimsiniz? Ne istiyorsunuz? Bu kızı zorla nereye götürmek istiyorsunuz?
Adam konuşmadan,yüzüme dahi bakmadan küçük kızı çekiştirerek götürmeye devam ediyordu.Nasıl durduracaktım bu adamı? Kolundan tuttum,yakasına yapıştım,yalvardım,yakardım bir türlü vazgeçiremedim adamı.Konuşmuyor hiçbir şey söylemiyor,aht etmişcesine küçük kızı adete yerde sürüklercesine götürmeye devam ediyordu.Bense gücüm yettiğince mücadele etmeye küçük kızı ellerinden çıkarmaya çalışıyordum.
Adam garip giyimli,çelimsiz,zayıf,uzun boylu biriydi.Üzerindeki elbiselerin hemen tümü yırtık,yamalı ve berbat bir şekilde kirliydi.Üzerinde ağır bir koku vardı,sanki leş kokuyor gibiydi.Çaresiz kalmıştım adamla mücadele edecek gücüm,takatim kalmamıştı.Küçük kızın çığlıkları,beni kurtarın biçimindeki yakarmaları,benimde çaresiz ağlayışlarım birbirine karıştı.Yaşlı kadın hiç olan bitenleri umursamıyormuşcasına kapıda dikelip bizleri izliyordu.Olan bitenlerden hiçbir şey anlamış değildim.Ben küçük kızı kurtarmaya çalışırken o durmuş bize bakıyordu.O an kan ter içinde kaldığımı,artık yapabilecek hiçbir şey kalmadığını hissettim.Olduğum yerde duracak, küçük kızı kurtarmaktan vazgeçecektim.Çünkü adama gücüm yetmiyordu.Yapabildiğim tek şey yakarmaktı.Son bir kez daha adama dönerek:
-Lütfen kimsin,ne istiyorsun,bu küçük kızı nereye götürüyorsun? dedim
Olmadı bu sefer de kızın kolunu tutarak, bende ters yöne çekiştirmeye adamın elinden çıkarmaya çalıştım.Birden bu kızı bırak sesini işttim.Adam ilk defa konuşuyordu.Konuşmasına devam ederek:
-Bu kızı bırak diyorum sana.Buralardan çek git,sen hiçbir şey bilmiyorsun olanlardan haberdar değilsin,sana tavsiyem hemen buralardan uzaklaş dedi.Ben ses tonumu sonuna kadar kaldırarak:
-Artık yeter bilemediğim o kadar çok şey var ki kafam karıştı bana ne anlatmaya çalışıyorsunuz.Kimsiniz,ben neredeyim,ne yapmak istiyorsunuz?
Ani bir krizin histeriği içindeydim. Çaresizce ağlayıp içimdekileri boşaltmak,kafamdaki tüm soruları yüzlerine haykırmak istiyordum.O esnada küçük kızı unutmuştum.O aramızda kurtulmak için çırpınıyordu ve canı acıyordu.Adamın söylediklerime ve krize sürüklenen ruh halime aldırdığı yok gibiydi.Artık tümüyle çaresiz olduğumu kızı kurtarmaya gücümün yetmediğini anladım.Çaresizce sımsıkıca tuttuğum küçük kızın kolunu bıraktım,ellerimin arasından kayıp gitti.Ben şaşkın,çaresiz bir şekilde sağa sola bakınıp duruyordum.Çok garip bir şekilde küçük kızla kendi aramda bir benzerlik fark ettim.Dönüp yaşlı kadına bakınca onunda bana benzer bir görünüme sahip olduğunu fark ettim.Sonra kendime ve kendi çaresizliğime bakarak başımı avuçlarımın arsına alarak durduğum yerde oturup ağlamaya başladım.
Artık öldüğümü anladım.Evet ölen bendim ve yaşamın tam ortasında öncelik ve sonralık denkleminin bir bilinmezi gibi kendimle bir savaşım içindeydim...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.