Bir zamalar varlık vergisi varmış, köylü vatandaşlar varlık vergisine tabbi tutulmuşlar
T.C. Devleti kurulduğu dönemlerde , hem kurtuluş savaşı mücadelesini verirken bir yandan yeni kurulan T.C. Devleti Osmanlının borçlarını ödüyormuş
Ülke fakirlik ve perişan vaziyette, O zaman tarım ülkesi olan Türkiye çifçilikle tarım ağırlıklı bir yaşam varmış fabrikalar Atatürkün emri ile yeni yeni kuruluyor
Atatürk Cumhur Başkanı, İsmet Paşa Başbakan, dönemi
Ülkenin toparlanması Devletin güçlenmesi için bazı radikal kararlar alınıyor
Bir yandan dünyadaki savaşlar devam ediyor, itilaf Devletleri ile itifak Devletleri arsında zaman zaman güç birliği yapılıyor.
Ülkede alınan radikal kararlarla hem Türk Ordusunun ihtiyacı gideriliyor, hem Osmanlı borçları ödeniyor, hemde kalkınma için yeni yatırım alanları fabrikalar açılıyor
Ülkede DDY ağına hız veriliyor,Zonguldakta maden-i fehmiye kanunu çıkartılıyor madenler Devlet tarafından işletmeye açılıyor, Zonguldak kömür tesisleri kuruluyor, bir dönem fıransızlar çalışıyor,
Kömür ocaklarını işletiyor buradan gelen flasmanla Ereğli Demir Çelik Karabük Demir Çelik kuruluyor,
Ereğli Kömür işletmeleri E.K.İ kuruluyor vebunların desteği le Ülkede Devlet Demir yolları ağını genişletiyor vagon lokomotif ve taşımacılık yapıyor,ardından turhal şeker fabrikası açılıyor.
Türk sanayisi yavaş ,yavaş toparlanmaya giderken en büyük ekonomi yükü çifçide köylüde
Yerleşim alanları devlet maliyesi tesbit ediyor, bütün yerleşimalanlarına tahsildargönderiyor gidin vatandaşın iki koyunu varsa biri Devlete biri köylüye iki öküzü iki ineği yadakeçisi ırgatı yani atı eşeği varsa biri devlete biri vandaşa kalacak
köylü istemesede Devletin emirlerine riayet etmek zorunda
Erzincanın Tecan ilçesinde yukarı mezre eski ismi ile bir köye tahsidarlar gidiyor
Köy muhtarına misafir oluyorlar, köye köy bekçisi ile haber salıyorlar herkes dediğimiz gibi Devlete bağış yapacak,
Köylü durumu iyi olanlar gerekli yardımı götürüp Köy muhtarının gösterdiği bir yerde tahsidarlara teslim ediyorlar
Vatandaşın birisinin bir tek bir eşşeği varmış tarlasını çiftini odununu samanını hep bu hayvanla taşıyormuş
Bu nedenle kendisi için önemli olan bu binek hayvanı vermek istememiş
Hanımına hanım demiş bizim şu en büyük yün yatağımızı ser hanım hayrola herif neyin vardemiş hastayım yatacam demiş hanım yatağı sarmış tandır damına ekmek yapmaya gitmiş herif gitmiş eşeği ahırdan almış gelmiş ayaklarını bağlamış yatağa yatırmış
Üstüne atmış yün yorganı ,kendisi geçmiş yatağın dibinde oturmuş tam o sırada tahsidarlar evleri dolaşırken bu köylümüzün evine geliyorlar bakıyorlar adam çok üzgün
Adam tahsidarları buyur etmiş hoş beş derken oturun bir soğuk ekşi ayaranımız için demiş
tahsidarlar emmi önce bir ahırınızı kontrol edelim bakalım büyük baş küçük baş hayvanın varmı!..
Bizim Hasan emmi hay hay beyim buyurun işte ahırım burası hayvanımda hiç yok ben fukara biriyim bir kör oğlu bir ayvaz birde hasta yaşlı Babam var
Tahsildarlar acımışlar Hasan emmiye yaa demişler emmi biz sana çok acıdık şu yaşlı Baban nerde hem soluklanalım hem bir ayranınızı içelim hemde Babanıza bir geçmiş olsun diyelim demişler.
Hasan emmiyi terler basmış almış oturma odası na götürmüş yalnız demiş Benim BABOYA banyo yaptırdım üşümesin diye üstünü sıkı kapattım uyuyo rahatsız etmeyin beyim der
Tahsidarlar tam evden ayrılacağı sırada eşşek anırır ve
Hasan emiminin yalanı ortaya çıkar, bunu üzerine şaşkınlık içinde tahsildarlar Hasan emminin eşşeğinide alırlar gülerek köyden ayrılırlar
29.Temmuz. 2008
_____şair 67_______
ALİ CEMAL AĞIRMAN