Gözlerin Kalabalık Bir Şehirdi Senin...
Rüzgar bir yandan saçlarını dağıtıyor,bir yandan kuru yaprakları durmadan savurup,ayaklarımızın altına topluyordu.
Bedenin yanımda,gözlerin uzaklarda,iki hayalet gibiydik parkın kırık tahtasında...
Göçmen kuşlara özenmiş gibiydi ayrılık...Uzaklara kanat çırpıyordu.
Gözlerin kalabalık bir şehirdi senin.Bense,aramadığında terk edilmiş kentler gibi oluyordum.Yokluğun büyüdükçe,gecenin karanlığı da koyulaşıyordu.Bütün yollarım çıkmaz sokaklara çıkıyor,kimsesiz sokaklarda öksüzlüğüm büyüyor.yetim kalıyordum.Yolumu soracak,nerede olduğumu öğrenecek birilerini arıyor ama bulamıyordum.Şehrin bütün ışıkları sönüktü,kapı zilleri ötmüyordu.Kimse duymuyordu çığlıklarımı.
Bu şehrin bütün sokakları boştu yokluğunda.Islak parke taşlarının üstünde,ayaklarımı sürüklercesine yürürdüm.Kimi geceler geç saatlere kadar eve gitmez,parkın kırık tahtasında oturur,masaların üstüne kazılmış yazıları okurdum.
Üşürdüm kimi zamanlar.Bazen de,yağmur yağardı.Islanırken ellerim anılarım tazelenir,acılarım büyürdü.Hatırlıyor musun? Sırılsıklam ıslanırdık yağmurun altında elele yürürken.Usulca öpünce ıslak dudaklarından,yağmur diner,gözlerine bahar gelirdi.Her damla sen olurdun o yağmurlarda.Sanki gökyüzünden yağmur değil,sen yağardın.Kimsesizs yollar insan seline dönerdi.Sanki bütün şehir,ıslanmak için sokaklara koşardı.Kimileri hıozlı hızlı konuşur,kimileri elele koşardı.İnsanların mutlu olduklarını gözlerinden anlardım.En çok kendimi mutlu sanırdım sen yanımda olunca.Bütün şehri gözbebeklerinde görürdüm.Gözlerin kalabalık bir şehirdi senin.Bense yalnızlığımda terk edilmiş kentler gibi oluyordum.
Her yağmurda mutlaka buluşur,kendimizi sokaklara vururduk.Hiç acelemiz olmaz,ağır ağır yürürdük.Yetişmek zorunda olduğumuz bir yer yoktu.Baban uzaklarda çalışır,annen ise benimle olduğunu bilirdi.Yağmur taneleri,buğday gibi sıralanırdı alnında.Avuçlarımla yüzünü siler,parmaklarımla saçlarını tarardım.
Köşe dönemeçlerinde sımsıkı kucaklaşırdık.Mis gibi yağmur kokardı saçların.
Islak ıslak yürürdük yan yana.Yolun sonu tek gözlü evime çıkardı.Sen ıslak giysilerini çıkarırken,ben,pencereyi açardım yağmur kokusu dolsun diye odamıza.Önce ipek gömleğini çıkarırdın.Ardından bluzunu,çoraplarını.Mini eteğinin fermuarını indirirken aşağıya, "Arkanı dön,utanıyorum,bakma" derdin.Arkamı dönmez,ellerimle yüzümü kapatır,gözlerimi yumardım. "Gördüm,boşuna endişe etme,parmaklarım aralıktı" derdim.Gülümserdin.Yalan söylerdim.
Yalan söylediğimi bilirdin.Güvenirdin bana.Parmaklarım aralık değildi.
Gözlerimi açtığımda yatağın altına sakladığın dantelli sütyeninin askılarını görürdüm.Benim pijemalarımı giyerdin ıslak giysilerin kuruyana kadar.Aceleyle çay demlerdim sana.Yanıma sokulur,göğsüme yaslanırdın çayını yudumlarken.Gözkapakların düşerken kendiliğinden, "dudaklarım,ellerim,çıplak bedenim senin olsun" derdin.Aşkı sorgulayan gözlerin mutluluğum olurdu.Şehir birdenbire çoğalırdı.Yağmur hızlanırdı.Kalabalık bir şehir olurdun gözlerinle.
Doyumsuzluğun büyürdü yanımda olsan da.Aşkın adı sevişmek değildi zaten sevgili.Aşk,yanımda olmandı.
Bir zaman sonra yağmurları sevmez oldun sen.Bahanelerin çoğaldı.Gelsen de kimi yağmurlarda eski neşen olmuyordu.
Rüzgar,bir yandan saçlarını dağıtıyor,bir yandan kuru yaprakları durmadan savurup,ayaklarımızın altına topluyordu.Bedenin yanımda,gözlerin uzaklarda,iki hayalet gibiydik parkın kırık tahtasında.Göçmen kuşlara özenmiş gibiydi ayrılık.Uzaklara kanat çırpıyordu.
Sen gittiğinde buza keserdi ellerim.Yağmur dinerdi.Kokunla birlikte giderdin sen de.
Işıklar kör kandillere döner,her yan karanlık olurdu.
Şimdi her yağmurda seni anımsıyorum.
Yağmurlar hep sokaklara çekiyor beni hala.Uçurtmaları seviyorum bulutlara yakın diye.Sahile iniyor,martıları seyrediyorum.Biliyor musun? Sen deniz olsaydın,ben,sahillerde çakıltaşı olmak isterdim .Bana her çarptığında biraz daha ufalanır,bir gün de düşerdim koynuna.Hep senin olurdum.Hep seninle.
Gözlerin ebem kuşaklarına benzerdi her yağmur sonunda.
Gökyüzünü değil gözlerini görürdüm.
Gözlerin kalabalık bir şehirdi senin.
Sen büyük kentler gibiydin.
YORUMLAR
Doyumsuzluğun büyürdü yanımda olsan da.Aşkın adı sevişmek değildi zaten sevgili.Aşk,yanımda olmandı.
Keşke gitmeseler de yağmurun kokusu öksüz kalmasa odalarımızda. Ve her iyot kokusunu çektiğimizde içimiz sızlamasa. Ama nafile geliyorlar ve gidiyorlar. Taptaze damlalardan bize küflü bir rutubet bırakıp gidiyorlar.
Güzeldi.
Tebrik ederim.