___ YALNIZLAR ____
Epeydir onu izliyordum...
Bir eliyle önündeki kağıda bir şeyler yazıyor,
diğeriylede cin dolu kadehini,ritmik hareketlerle,okşar gibi sallayarak, buzlara dans ettiriyordu.
Alımdı hoş bir kadındı.Yaşını tahmin etmekte zorlanıyordum.
Sarı bakımlı saçlarını,arada sırada pencereden giren muzip bir rüzgar dağıtıyordu.
Uçuşan saçlarının farkına bile varamayacak kadar dalgın yazıyor, yazıyor,yazıyordu...
Bir ara başını kaldırdı bir sigara yaktı...
Tam o anda gözlüklerinin üzerinden 5..6 masa ötesinde,yüzü kendine dönük oturan adamı gördü.
Tek başına oturuyordu adam....
Restoranın upuzun balkonunda,iki yalnız insan vardı...Yalnızdı adam,tıpkı onun gibi...
Ne zaman gelip oturmuş tu oraya..?.
Geleli bir hayli olmalıydı,garsonlar servisini bile yapmışlardı.
O yazılarında yittiğinde olmalıydı tüm bunlar...Uzandı,bir yudum aldı kadehinden.
Cinin çok güzel hazırlandığını düşündü...
Dudaklarını yaladı belli etmeden...
Kadehi hafifçe salladı yine,buzlarla camın sevişmesiydi çıkan ses...
Dinledi,gizlice seslerini...
Böylesi zamanlarda yalnız bu içkiden zevk alırdı..
Çok içmezdi. Yazarken yudumlardı çoğunlukla...
Bir kez daha okudu yazdıklarını,düzeltmeler yaptı.
Gözlerini ve aklını karşı masada duran adamdan ayıramıyordu...
O da nasıl bir yalnızlık içindeydi kimbilir.
Onun kadar yalnız olup olmadığını düşündü. Üzgün ve şaşkındı..
Ona göre şaşkın olan yalnızca kendisiydi.. Erkekler ,kadınlar kadar yalnız kalmazlardı...
Balkonun loş ışıklı ortamında miyop gözleriyle iyi seçememesine rağmen adamın 50 li yaşlarda olduğunu tahminliyordu...
Adamın garsona bir şeyler sorduğunu gördü.
Ne olmuştu..?. Belkide yalnızlığı adamın dikkatini çekmişti...
Kendisiyle ilgilendiğini zannetti,yada öyle ümit etti. Yanılmıştı tabii...
Adam çevere hakkında sorular soruyordu yalnızca....
Yazılarına ve kadehine döndü yeniden.
Ne iyi olurdu.!..diye geçirdi içinden.
Tanışsalardı,yemeklerini koca salonda iki yalnız olarak yemeselerdi...
Kendi yalnızlığını unutup " yalnız adama " şiirler bile yazdı...
-Yalnız adam,bir başına...diye şarkı mırıldandı,hatırladığı kadar...
Çok büyük yalnızlık yaşadığını düşündü adamın...
Kendini daha da yalnız hissetti.
Onu masasına çağırsa bitiverecekti yalnızlığı...
Onun masasına da kalkıp gidemezdi...
Ne yapmalıydı.?..Ne...Ne...Ne..diyerek hızlı düşünmeye başladı...
Birden şimşekler çaktı gözlerinde,loş ışıklı salonun tüm ampullerinin aydınlığıydı sanki dimağını aydınlatan...
Bütün cesaretini yüreğinde topladı.Defterinden bir sayfa koparttı.
Delicesine bir istek duyuyordu ,gerçekleştirecekti düşüncesini..
Çılgınlık nöbetinin önüne geçemiyordu...
Kağıda bir kaç cümle yazdı,kararlı nazik bir tonla garsonu çaüırdı....
Son anda notuna bir kez daha göz attı...
"Yalnız kalmaktan hoşlanmıyorsanız, beraber oturabiliriz...Komşu masa...Diyordu notunda.
Özenle katladı,ibahşişle birlikte garsona uzattı.
Parmağıyla usulca adamı gösterdi...Garson gülümsedi, adama doğru yürüdü.
Artık izlemiiyordu...Yeniden yazılarına gömüldü...
Merak ediyordu. Neler olacağını tahmine çalıştı.
Tüm vücudunu hafif bir heyecan kaplıyordu.
Bir titreme nöbetine tutulmuş,bir türlü sakinleşemiyordu...
Garson başka bir arzusunun olup olmadığını sorunca da dili tutulmuş gibi kalakaldı.
Kelimeler ağzında duruyor bir türlü dudaklarından dökülmüyorlardı.
-Hayır...anlamında başını sallayabildi yalnızca.
Biraz daha sakinleşmesi gerekiyordu.Bardağından bir yudum içti,olmadı.
Kafasına dikti tamamını...Şimdi daha iyi hissediyordu.Usulca başını kaldırdı,göz göze gelmekten korkuyordu...
Adam yerinde değildi.Şaşırdı bi an.sonra servisi gördü,öylece duruyordu yeşil örtülü masada...
Ne olduğunu düşünürken,yalnız adamı,yalnızlığını masasında bırakmış olarak karşısında gördü.
Şaşkın ve heyecanlıydı.El sıkıştılar...
Garson yeşil örtülü masadaki servisi,yalnız kadının pembe örtülü masasına taşıdı...
Rakı ve cin dolu bardaklar bu kez sevgi ve dostluğa kalktı...
Saatler sonra o masalarda kalan sadece boşalmış kadehlerdi.
Orada artık ne yalnız bir kadın,
ne yalnız bir adam vardı...
Garson hafifçe yere eğildi,masa altına düşen buruşuk kağıdı aldı. İçini açmadı...
Biliyordu ki,bu iki kişi yalnızlıklarını elindeki,buruşuk kağıdın içinde gizlemişlerdi.....
Leman Gürcanok
Ağva
26/05/2006
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.