-TOPRAK-
Toprak birgün isyankar insanoğlunun sesini duyar. ve derki; - ey insanoğlu! neden isyan eder durursun?
adam döner toprağa; - sen insan halinden ne anlarsın ki! der kızgın bir ifadeyle.
toprak der; - ne istiyorsun?
- çok para istiyorum. der adam.
toprak
- bunun için neleri feda etmen gerektiğini biliyor musun, diye sorar toprak.
adam düşüncesizce - biliyorum, diye yanıt verir.
toprak adamdan üzerinde durduğu yeri kazmasını ister.
adam kazmaya başlar fazla derine inmeden, belki hayal bile edemeyeceği kadar çok altın bulur. altınları alır ve nankörce toprağa bir teşekkür bile etmeden oradan uzaklaşır.
artık çok zengindir, bir çok işyeri ve bir çok evi vardır. fakat gözünü para bürüdüğü için çevresindeki insanları görmez olur. etrafındaki insanlar yalnızca emri altındakiler, yalaka uşaklardır artık. o kadar çok parası vardır ki kimseye ihtiyacı yokmuş gibi yaşamına devam eder.
gün gelir işinden para hesabından o kadar yorulur ki, kafasını bir türlü dağıtamaz.
toprak gene duyar adamın sesini. ve sorar; - nedir isyanının sebebi? istediğini aldın, senden zengini yok dünyada, daha ne istiyorsun?
adam yine kızgın bir ifadeyle toprağa döner; - herşey para mı sanıyorsun sen! ne anlarsın ki benim derdimden!
- nedir isteğin? diye sorar toprak.
adam
- rahat olmak istiyorum, sessizlik istiyorum, der.
toprak
- bunun için feda etmen gerekenleri biliyormusun, diye sorar.
adam yine düşüncesizce ve kendinden emin bir şekilde bildiğini söyler.
toprak ona yer tarif eder ve oraya gidip çok sade bir ev yaptırmasını söyler. adam evi yaptırır ve orada tak başına yaşamaya başlar. bu sırada bütün varlığını kaybeder. önceleri huzurudur fakat sonra başlar yine bir huzursuzluk. toprak derdini srar gene. adam oyalanacak hiçbirşeyinin olmadığını ve çok sıkıldığını söyler.
toprak akıl verir adama; - evinin önünde geniş bir alanı kaz, bitkilerle uğraş.
adam dinler bu tavsiyeyi. epeyce unutur yalnızlığını. bir zaman sonra, eski, o çok zengin zamanına geri dönmek ister. toprak yine der ki; - üzerinde durduğun yeri kaz, para bulacaksın.
adam koca bir gün boyunca kazar fakat hiç bir şey bulamaz! başlar bağırmaya. ama ne kadar bağırıp çağırsada topraktan bir ses duyamaz. elinde kazma kürek her yeri kazmaya başlar. derin çukurlar açar ama nafile. artık yorulur. kendi kendine bağırır; topraaakkk ses ver bana! yetmedi mi bu kadar çile, üzerime çok büyük bir yük verdin, yetmedi mi bu kadar eziyet!
fazla değil kısa bir zaman sonra adam hala arayış içerindeyken birden ölümle tanışır!
ona bir mezar kazacak kimsesi yoktur hayatında. toprak çeker adamı alır içine.
toprak;
Ey yolcu! isyanlarının karşılığında ne aldın? para karşılığında sakin yaşamını , insanlığını feda ettin, paran sana huzur vermedi.
yalnızlık istedin, yalnızlığın sana tekrar para hırsını getirdi. hırsında sonunda ölümü!
sen ki hayatın boyunca benim üzerimden geçindin, benim üzerimde yaşadın, yetmedi benim de bir canlı olduğumu unutup üzerimde derin yaralar açtın, kazmanı küreğini vurdun. yetmedi bana isyan ettin! hangimizin yükü daha ağır!? hangimizin çilesi daha büyük!? bak burada hiç kimsen, sahip olduğun hiç bir şey yok. ben seni kabul ettim.
sen benden yaratıldın, bana döneceğini biliyordun!
dönerken hiç utanmadın mı !!?
YORUMLAR
HİÇ UTANIR MI İNSANOĞLU? VEFASIZLIK, NANKÖRLÜK, HIRS, ... ALIR GÖTÜRÜR İNSANLIĞINI...
İNSANIN HİLKATİNDE VAR BENCİLLİK, KISKANÇLIK, ÇIKARCILIK, ...
İSLAMIN ŞARTI 5'TİR, HEPİMİZ BİLİRİZ ANCAK BİR 6. ŞART OLSAYDI -- ALLAH, AFFETSİN! -- 'HADDİNİ BİL!' OLURDU HER HALDE.
ANLAMLI, DİDAKTİK VE UYARICI GÜZEL BİR HİKAYE... TEBRİK, TEŞEKKÜR VE SELAMLARIMLA.