KAPA (VARSA) KAPIYI!
1980 öncesiydi… Bir kış günüydü…
Yabancı dille eğitim yapan bir lisede öğretmendim. Henüz birkaç yıllık bir eğitimci olmama rağmen yapmakta olduğum işi fazlasıyla ciddiye alıyordum. Görev sorumluluk ve bilinciyle kendimi eğitim öğretim çalışmalarına kaptırmıştım...
Yoğun dil çalışmaları yapılan bir hazırlık sınıfında tam dersin ortalarında iken, gözlüklü ve yaşlı bir bayan aniden sınıfa girerek öğretmen masasına oturdu. Müfettiş olduğu her hâlinden belliydi…
“Hoş geldiniz, efendim!” dedim. Otoriter ve mağrur bakışlarla beni ve öğrencilerimi süzerek çantasından bir defter çıkardı… Çocuklara “Oturun!”; bana ise, “Devam edin!” dedi ve tipik gözlüğünü düzelterek, üzerine abandığı deftere, bir şeyler karalamaya koyuldu…
Âdeta bir orkestra şefi gibi öğrencilerime iki ayrı koro hâlinde dönüşümlü ve zincirleme alıştırmalar yaptırmaktaydım… Hem dışarıdaki soğuğu, hem de içerideki stresi fazla hissetmemek için şevkle ve coşkuyla yolumuza devam ederken…
--“Muallim bey! Kapıyı kapar mısınız?” direktifiyle sınıf sessizliğe büründü.
--“Özür dilerim, yapamam, efendim!” cevabımı henüz tamamlamıştım ki sayın (!) müfettiş hanım uyur gezer edasıyla anîden masadan kalktı ve kapıya yöneldi…
Hışımla kapamak üzere elini uzattı… Eli boşlukta kaldı… Minik öğrencilerden bazısı çocuksu tavırlarla ister istemez kıkırdadı…
Gaf yaptığını ve bozulduğunu içine sindirememiş olmalı ki masada birkaç dakika oturarak dersimi izledi. Yine anî bir refleksle kalktı ve öğrencilerime, yapmacık bir şefkatle, “Başarılar!” dedi.
Tamir edilmek üzere önceki gün sökülen kapı aralığından hızla çıkıp kayboldu sayın (!) müfettiş hanım…
Ne trajikomik bir anı, değil mi? Saygılarımla.
YORUMLAR
.edebiyatdefteri.com/index.asp?istek=tum_oykuler&k=detay&yazi_id=3042
Eğitimci
"KAPA ‘VARSA’ KAPIYI!"
Yazının konusu aklımda olduğu hâlde, bir kere daha uğramak istedim... unutamadığım ve ibret verici bir konu.
Okumamış olanlara, buradan; okumasını tavsiye ederim.
SELÂMIMLA...
Kadir Yeter.
07.07.2008 Pazartesi. TRABZON.