İşte Aşk Budur
İşte Aşk Budur...
Aşkın ne demek olduğu hep merak edilmiş ve aşk hususunda ceşitli sorular günümüze kadar hep sorulmuş. Neye benzer?, nasıldır?, boyu uzun mu?, gözü kara mı? vs... Ve tabii ki ehli aşk da kendilerine yönlendirilen bu sorulara cevap vermişler türlü türlü dillerle. Soru her zaman aynı olmuş ama cevaplar farklı farklı. Zira aşkın tanımı binlercedir. Çünkü aşk bir sonsuzluk olduğundan, bu sonsuzluğun çeşitli basamaklarında çeşit çeşit aşıklar bulunur. Ve aşkın da her makama has farklı bir tanımı.
Şu anlatacağımız hikayede, aşkın ne demek olduğunu çarpıcı bir biçimde anlatılmakta, daha doğrusu gösterilmekte ve böylece insanların zihinlerine aşkın mahiyeti etkili bir biçimde işlenmekte.
Şöyle ki günlerden birgün halk aşık bir genç görür. Aşk`a karşı daima içinde bir merak barındıran insanoğlu, onun hakkında birşeyler öğrenmek ister. Eee, öğrenilmek istenen, merak duyulan aşk olunca, onu da aşıklardan dinlemek en akıllı iş. Demirci ustası olmak isteyen çırağın, dağ başında koyun otlatmakla işi ne?... Halk, gencin başına üşüşür ve:
- Ey genç! hadi bize aşkı anlat, derler.
Genç başına toplanan kalabalığın aşktan yana nasibsiz olduğunu anlamış mıdır?, bilinmez, aşkı anlatmaktan, ondan dem vurmaktan imtina eder. Ama halk, çölde susuzluktan ölmek üzere iken, bir nehir bulmuş kimse gibidir. Aşka susamış kalabalık, gence ısrar eder. Bakar ki aşık genç, yakasını kurtaramayacak, istemeden razı olur:
- Tamam tamam, der. Ama siz aşkın ne demek olduğunu anlamazsınız, anlayamazsınız... Ama (pencerenin pervazındaki kuşu işaret ederek) şu kuşu görüyor musunuz? İşte o kuş anlar, der ve pencereye doğru ilerler.
Halk heyecan ve merak içinde neler olup, biteceğini beklerken, genç gözünü kapar ve pervazdaki kuşa aşk bahsi hakkında gönlüne geleni sayar, durur. Aşık genç kendinden geçmiş bir vaziyette aşk bahsini anlatırken, kuş öylece mest olmuş bir vaziyette dinlemektetir. Bir süre sonra kuşcağız, rüzgarlı bir günde bir ağacın dalında ki yaprak misali titremeye başlar. Duydukları karşısında kendisini zaptedemez. Ve nihayet aşık gencin anlattıkları canına tak eder ve pervazdan aşağı cansız bedeni düşüverir.
Halk hiç beklemedikleri bu tablo karşısında şaşkın bir vaziyette öylece dururken, aşık genç onlara karşı döner ve şöyle der:
"İşte aşk, budur..."