- 2019 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
MUTLU OLMAK ZOR MU?
Zor mu gerçekten mutlu olmak?Bir kitapta okumuştum.Mutluluk ve hüzün kardeş gibiler diyordu yazar.Beraber yaşarlar aslında.Aynı evde yaşayan kardeşler gibi yani.Yan yana yaşarlar.Bazen birbirlerine hiç görünmeden uzaktan takip ederler birbirlerini bazen ise birdenbire biri gelir ve habersizce diğerini saf dışı ediverir.Birdenbire gelen genelde hüzündür , acıdır.Ona çok hazırlıklı olamayabiliriz.Bir sevdiğimizin ölümü,ayrılıklar,hastalıklar gibi aniden olabilen şeyler hiç ummadığımız zamanda karşımıza çıkabilir.Bir süre bu yaşandıktan sonra diğeri rolünü üstlenir ve böylece biri birini takip eder.Sanırım doğru bu gözlem.Kendinizi düşünün örneğin.Her zaman hep mutlu olabiliyor muyuz?yada hep hüzünlü ve üzgün.Biri birini takip ediyor.Bir sevdiğimizin ölümünün ardından acımızı çekip yine hayatımıza devam ederiz.Hayat devam etmektedir.Zaman her şeyin ilacı olur.Güleriz bile bir süre sonunda hiç ummadığımız zamanda.Hayatın zikzakları bunlar ki olması gerekiyor.Siyah -beyaz ,iyi –kötü, acı -tatlı gibi ya da..
Şimdi düşünüyorum da yinede mutluluk aslında çok da zor elde edilen bir şey değil..tabi ki daha önce bahsettiğim gibi ölüm ,ayrılık, sağlık problemleri ,maddi problemler ,ailevi problemler ve hayatımızı etkileyen diğer elde olmayan sebepler dışında mutlu olabiliriz.Fazla zorlanmadan hem de.Yine okuduğum bir başka kitapta üzüntünün ve hüznün de bir alışkanlık olduğundan bahsediyordu.Nasıl bazı şeylere alışıksak yani kahve,sigara,tatlı vs..gibi üzüntüde bir alışkanlıkmış.Bir tür bağımlılık gibi yani.Bilirsiniz bazı insanların genelde hemen hemen her şeyi vardır ve sağlıkları yerindedir.Maddi açıdan problemleri yoktur.Ailevi sıkıntı fazla yaşamazlar.Ama gözlerine baktığınızda acı görürsünüz ve devamlı hüzün dolu gezerler ve şikayet ederler hayatlarından ve durmadan eleştirirler kendilerini, etraflarındakileri ya da hayatı.Bu tarzdaki insanlar sanırım acıyla beslenirler.Ellerinden acılarını ,hüzünlerini aldığınızda ise mutsuz olurlar.Ne söylerseniz söyleyin yinede bundan vazgeçmez ve niye ben ..niye ben deyip dururlar.Bu kısır döngüden de hiç kurtulamaz ,hem kendilerine hem de etraflarına zarar verip dururlar.Aldıkları depresanlar fayda sağlamaz ve kendilerini içkiye ,kumara veya boş vermişliğe verirler ve de kaybolup giderler.Tabi ki her hüzün duyan böyle olmaz.Geçici olduğu sürece aslında hüzün veya acı öğreticide olur.Alınması gereken ders alınır ve tecrübe kazanılır..ancak eğer bu durum iflah olmaz bir şekilde tekrar tekrar yaşanırsa kurtulması da çok zor olur.Böyle bir durumun olmaması için kişilerin kendilerini çok iyi tahlil etmesi gerekir ya da kendisi yapamıyorsa bile etrafındakilerin ona yardımcı olması gerekir.Bu şekilde acı ve hüzün dolu yaşam seçen insanların aslında bir şekilde manevi yönden de eksik olduğunu düşünmekteyim.Hayatta yapılacakları sadece yemek ,içmek ,gezmek ,yeni bir araba almak olarak görenler ya da dünyayı sadece zevk-i sefa geçirme yeri olarak görenler ,devamlı eleştirenler ve parmaklarını bile kıpırdatmadan her şeyin düzene girmesini bekleyenler ve bir şeyler yapılacaksa da bunu da başkalarının yapmasını umanlar ,kaderlerinin böyle yazılmış olduğuna inanıp kendilerine verilmiş olan seçim şansını hiç kullanmayanlar ve sağlam bir inanca sahip olmayanlar ne yazık ki bu sıkıntıları ve acıyı devamlı olarak boyunlarına asılmış birer albatros kuşu gibi taşırlar.Ancak yanlış anlaşılmakta istemem ve tekrar söylemek isterim ki belirli bir sıkıntısı olmayıp sadece alışkanlıklar ve negatiflikleri yüzünden bu hüzne teslim olmuş kişilerden bahsediyorum..evet..buraya kadar sanırım söylemek istediğimin özetini yaptım.Peki..ne yapılmalı ve ne yapmalıyız..?Aslında temelinde ,özünde sevgi olan bu koskocaman evrende bize tek gerekli şey önce kendimizi sevmek..değer vermek .Aslında düşünüldüğünde bu dünyada bedenli olmak yeterince bir mucize değil midir zaten ?bize bu şans verilmiş ve bu kısa hayatımız içinde mutlu olmamız ,mutlu etmemiz, paylaşmamız ve sevgi içinde yaşamamız isteniyor.Biz bunları kendimize layık görürsek diğerlerini de layık görürüz.Hoşgörü, anlayış ve sevgi ile paylaşımlara açık oluruz ve böylece biz diğerlerini de severiz, sevmelerini ve sevilmelerini sağlarız.Çoğumuza bu düşünce Ütopik gelebilir ya da hayır işte hiçbir şey bu kadar güllük gülistanlık değil diyebiliriz.Ama neden az bile olsa denenmesin ki?azıcık bile olsa gösterilecek bir gayret hem bizi hem de başkalarını mutlu eder.veee…şükretmeliyiz….Eğer gözümüz görüyorsa ne mutlu bize, kulağımız duyuyorsa ne mutlu bize,yürüyebiliyorsak ya da ..özürlü vatandaşlarımızda var muhakkak ama yaşam öyle veya böyle bize verilmiş bir şanstır..iyi günlerimiz de olabilir kötüde ..ileride bir kaza sonucu sakat da kalabiliriz ya da ölümcül bir hastalıkta bizi bulabilir..ama en azından şimdi elimizdekinin kıymetini bilebilmek ..hayata küsmemek ..ve sadece göz açıp kapayıncaya kadar geçecek bu süreyi iyi değerlendirip pozitif bir yaşam şeklini seçmek çok da zor olmasa gerek.Empati yapmak,bardağın dolu tarafını görmek ,samimi ve içten olabilmek aslında gerçekten hiçte zor değil.Daha önce dediğim gibi tabiî ki hayat iniş çıkışlarla dolu olacak ve her an her şey yaşanabilir.Ama sabretmemiz..olumlu düşünmemiz..özellikle de sevgi dolu olmamız iyi bir seçimdir.Sabah uyandığımızda dışarıda öten kuşun sesini duyumsayabiliyorsak..yeni açmış ve daha çiği üzerinde olan bir gül goncasını hayranlıkla seyredebiliyorsak..gökyüzündeki muhteşem bulutları..yağan yağmuru..denizin dalga seslerini..içten bir bebek gülüşünü ..fırından yeni çıkmış bir ekmek kokusunu ..ya da haşmetle tüylerini açmış bir tavus kuşunu ..ya da yavrularını besleyen bir serçenin ürkekliğini…güneşin sıcaklığını ..on dördünde olan Ay’ın muhteşemliğini gözlemleyebiliyor ,hissedebiliyorsak ve de duygulanabiliyorsak ve hatta bu güzellikler karşısında gözlerimiz yaşarıyorsa ne mutlu bize.. ne mutlu..hangi araba ,ev,hangi mobilya ya da hangi elbise bize bu mükemmel duyguyu verebilir ki…?insan, doğa ve hayvan sevgisinden ve paylaşımdan daha fazla mutluluk verebilecek ne vardır ki..?ve o zaman bunları bize karşılıksız veren ve bizim bunları anlamamızı sağlayan Güce nasıl olup ta hayran Kalmayız……
Evet saat şu anda 03.55…ve uykum geldi.. aslında konuyu dağıttığımı da hissediyorum..ancak..bunlar içimden gelenler..Sevgiyle ve içtenlikle paylaşmak istedim..Sevgiyle ..hoşgörüyle ..sağlıkla kalın ...mutlu olun hepiniz ve hepimiz….
YORUMLAR
Hüznü sevinçle yaşamalısın ki senden korksun.
Sevinci an'da yaşa ki hepsende olsun.
Sevgi paylaştıkça çoğalır hep seninleyim bilesin.
Hüzün de sevinçte gelecekse sevgiyle gelsin.
O güzel yüreğin hep var olsun,kalemin hep elinde olsun.Sayfalar dostun sözcükler hazinen olsun. Sevgiler iyiki evrenin rengisin.
Ey benim dertlerim, ey benim neşelerim
Nefesimin sonuna kadar yanımda olacak duygu ikizlerim
Seviyorum sizi benden bir parçasınız diye
Seviyorum sizi yaşam sizinle çok güzel diye
Sevgili hayatgülbahçesi..şiiriniz ve yorumunuz çok güzel ve çok özel..teşekkür ederim ..içim neş'e ve sevgi doldu yine..Sizi sevgiyle kucaklıyorum..hoş kalın :))
çok güzel olmuşşşş
eğer hüzünlerimizde neşelerimiz kadar seviyorsak ki onlar bizim hisdünayamızın bütünlüğüdür hyat asla yaşanılması zor değildir bana bir şiirimi anımsattınız sevimli şirin kedi arkadaşım:))))
DUYGU İKİZLERİM
Hey benim dertlerim, hey benim neşelerim
Epeydir yürüyoruz elele birlikte hayatının yollarında
Gün geliyor çocuklar kadar şen yeni doğan günü karşılıyoruz
Gün geliyor hiç bitmeyecek acılarla ağlıyoruz
Ey benim ruhumun parçları duygu ikizlerim
Sevda yolunda şarkı söylediğimizde oldu,
Acıdan ya gözler doldu, ya dudaklar kor oldu.
Meşakkatli hayat yolunda daha nicedir gidilecek yolumuz
Umut edelimki hayırlı olsun sonumuz
Gün geceye mutlu döner sarılır gibi
Ana sevgisindeki duru duygular gibi
Gerçek seven yarin kalbindeki mutluluk gibi
Helal kazanılmış ekmeğin taze kokusu gibi
Ey benim dertlerim, ey benim neşelerim
Nefesimin sonuna kadar yanımda olacak duygu ikizlerim
Seviyorum sizi benden bir parçasınız diye
Seviyorum sizi yaşam sizinle çok güzel diye
Alev yavuz 10