- 908 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Siyah Gece
Siyahlar giy dedi bana ,şimdi geceye gidiyoruz ve neden diye de sorma sakın. Sadece dediğimi yap. Sakın ışıkları yakma. Bilirsin sevmem aydınlığı. Göz ucuyla baktı bana. Ve kaşının birini kaldırıp ta git hallet işini bir de bekletip durma beni dedi. Usulca odaya girdim. Işığı yakmadan ileri doğru yürüdüm. Adımlarım bildik bu yerde rahatça yolunu buldu. Arka arkaya seri bir şekilde attığım adımlarla yaklaştım siyah dolabımın siyah koluna. Alışacaktı nasılsa gözlerim ışıksız da olsa gölgelere. Görsem ne değişecek ki dedim siyahların olduğu bu evde, Beni acımasızca içine çeken bu gölgede. Maun dolabın kapağını bildik hareketlerle hızlıca açtım. Gölgeden oluşmuş uzun bir elbise seçtim hemen -yakasında şarabi renkte bir gülü olan. Kuşağını da dolabın kuytusunda buldum ve siyah elbisemin beline taktım. İyice sıktım ve sıktım. Sanki sıkınca bu gece bitecekti. Sadece nefesim kesildi. Karanlık aynaya doğru yaklaştım. Siyah tokalarla hızlı hızlı simsiyah uzun saçlarımı ensemde topladım. Hadi dedi bana koyu bir ses. Çabuk olsana. Bekletme geceyi. Bekletmemeliyiz gölgeleri. Bekle az kaldı dedim siyah rujumu sürdüğüm dudaklarımı kıpırdatarak. Sadece kirpiklerim kaldı simsiyah ve upuzun yapılacak. Bekle değerli erkek bekle. Geceye varmamıza gerçekten az kaldı.Beni zorla da olsa sürüklediğin bu geceye gitmeye az bir süre kaldı.Aynaya baktım ayna bana baktı.Simsiyahsın dedi kenarı koyu siyah şeritli ayna.Öyle koyusun ki hiçbir zaman açılmayacaksın.Güldü bir de bana aralık gri dişlerini göstere göstere .heyhat!!öyle mi? Eyvah!!şimdilik kara ayna ,şimdilik peki sana. Siyah parlak gözlerimi dikip iyice araştırınca siyah file çoraplarımı buldum gölge çekmecede.Giydim söylene söylene.Sonrasında ise,katran karası halının gri püsküllerine takıldı siyah rugan çizmelerimin siyah çivi topukları.Bir an sendeledim.Ama tutundum sol elimle siyah deri pufa. Dengemi sağladım ve elime siyah dantel eldivenlerimi taktığım için kendimle gurur duydum. Avucumun içi terli ve yapış yapıştı çünkü. Gülümsemeye çalıştım ama beceremedim. ‘’Hadi ama buraya gel dedim sana !’’sesi beni kendime getirdi. Geliyorum dedim yavaş bir sesle. Ben aslında canhıraş bir çığlık attım. Ama duyulmadı. Duvarlara çarptı ses ve bana geri döndü bir hançer soğukluğunda. Sesim parmağını götürdü dudağına usulca. Sus dedi sus. Şimdi değil. Bekle. Gece yeni başlamakta. Siyah swarovski taşlarla bezeli gece çantamı da aldım dolaptan. İçini açtım bir ay önceki geceden kalma siyah bir kâğıt çıktı içinden. Bir çırpıda okudum üstünde yazanı:
Geceler.. katran karası Geceler….
Buruşturup attım eski yerine. Uğultular. Çığlıklar. Göze görülmeyen hatıralar. Değişen ne var ki. Yürü. Salona geçtim. Hazırım dedim siyah takımlıya. Hazırım. Çıkalım. Bana bakan iki göz. Beni inceledi. Sağıma soluma baktı. Yeterince koyu değilsin dedi. Değilsin işte. Kısılmış gözlerle baktım. Ellerim huzursuzca birbirine kucakladı. Ne eksik ya da ne fazla dedim. Yeter bence. Sen beni tamamlarsın koyulukta, siyahta. Öne geçti siyah anahtarı elinde. Kapıya doğru yürüdük beraberce ama kilometrelerce uzakta. Merdivende o bana ,ben ona baktık. Birbirimize siyah kıvılcımlar fırlattık.Siyah takım elini kapının koluna uzattı ve açtı…..
Mucizelere inanır mıyım ben? Olmayacak bu dendiğinde olanlara inanır mıyım peki? Ya siz inanır mısınız? Gece gündüz olur mu? kapı açılır ve kapı açılır ve böylece o zaman …gece –siyah – koyu - kara açılır mı?siyah biter mi ?yerini ışık alır mı?alır mı?VE KAPI AÇILDI..IŞIK İÇERİ DOLDU..GECE BİTTİ..SİYAH ERİDİ..KOYU KAÇTI ,GİTTİ..KADIN ÖZGÜR KALDI...ÖZGÜR KALDI.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.