Rojbin
Bir gecekondu mahallesinin herhangi bir sokağında sıradan bir yoksul evde doğmuştu Rojbin ve büyük ihtimallede orada ölecekti.Zengin bir mağazada kendi maaşının beş katı fiyatında ki elbiseleri satardı.Zengin kadınların şımarık ağızlarından çıkan salyalı sözler eşliğinde.Hayatını kocasının serveti ile garanti etmiş zengin şımarık kadınların içinde.İşe 15’sinde girmişti Rojbin daha 15’inde.Oysa 15’sinde okula giderdi kızlar.O ise hiç gitmemişti.Parası yoktu.Ama biliyordu okumayı solcu olan sevgilisi öğretmişti kaçak buluşmalarında.Daha 15’inde bir imza standında bildiri dağıtırken tanışmışdı Rojbin Azad’la.Azad 16’sındaydı.O da fakirdi o da yoksul bir gecekondu mahallesinde oturuyordu.Tek farkı o okuyordu.Birde Rojbin’in 1 Azad’ın 2 kat elbisesi vardı.Temiz gitsin diye okula almıştı annesi.Bir korsan imza standında kızlar okula diye imza topluyordu Azad ve bu konuya yabancı değildi Rojbin.İlk orada gördüler birbirlerini.İlk orada tuttular birbirlerinin elleri bir daha bırakmamak üzere.Çok sevdiler birbirlerini.Azad şarkılar söylerdi,Nazım’dan,Ahmet Arif’den şiirler okurdu.Deniz’i,Mahir’i,İbo’yu anlatırdı.Rojbin dinlerdi.Hayaller kurarlardı.Mutlu bir ülkenin hayallerini.Böyle geçiyordu günleri Rojbin ile Azad’ın.Ve bir gün oldu günlerden ve o gündü artık o gün.Komşunun oğlunun hızlıca koşuşunu gördü meraklandı sordu.’Azad’ dedi.Tanıyordu komşunun oğlu Azad’ı.’Noldu’ dedi Rojbin ’Polis’ dedi komşunun oğlu.Anladı Rojbin koştu Rojbin.Koş Rojbin sevdana.Koş Rojbin sevdiğine.Koştu Rojbin.Silahlar patladı ve ağlıyordu her yoksul evin önünde bir yoksul anne.Ve yoksul gençlerin yüreğinde kin gözünde yaşlar.Hepsi çökmüş sadece izliyorlar Rojbin’i.Koşuyor Rojbin sevdasına.Ve vardı Azad’ın evine.’Ne oluyor’ dedi.Polis ’Bunlar izinsiz imza topluyorlar ’Kızlar Okula’ diye’ dedi.’Buraya saklandılar ve teslim olmuyorlar’ dedi.’Bu suç mu’ dedi Rojbin.’Suç mu bu.Okumanın izini mi olur’ dedi Rojbin yedi tokatı.Düştü yere ve kirlendi tek kat elbisesi.Götürdüler Rojbin’i bir kenara.Ve bağırdılar Teslim olun diye.’Asla’ diye yükseldi içerden sesler.’Biz bir şey yapmadık’.Patladı silahlar.Yüzlerce mermi saplandı.Ve öldü Azad.Öldü Rojbin’in sevdiği öldü Rojbin’in öğretmeni öldü Rojbin’in her şeyi.Götürdüler Azad’ı üzerinde annesinin aldığı yeni elbisesi.Tek fark kanlıydı ve kurşun delikli.Hani demiştik ya bir gecekondu mahallesinin herhangi bir sokağında ki sıradan bir yoksul evinde doğmuştu ve büyük ihtimalle orada ölecekti öyle oldu.2 gün sonra kendini astı Rojbin.Öldü Rojbin.Sizce kim Rojbin’în katili.
-----Seven ellerin birbirinden hiç ayrılmaması dileğiyle-----
YORUMLAR
Oysa ellerini kullanması milyarlarca yılını almıştı insanın.
Ne güzeldi o eller...
Dokunacaktı.
Bir kuyudan çekip kurtarmaya yarayacaktı dostunu.
İnsanlığının en güzel buluşunu,kalem tutmayı becerecekti o eller.
Maalesef, öldürmeyi de öğrendik ellerimizle.
Hala yabancı,hala iğreti duruyor ellerimize son öğrendiğimiz iş.
pinokyo,elin sevgi üretmesine yazıyor.
Kutluyorum.