- 594 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
melisa
herzamanki gibi sabah kalktığımda kahvaltı yapıp işime gidiyordum. ne oldu bilinmez bizim patrona,bana 29 şubat cuma günü izin verdi, ee tabi askere gidicez ya... kafama göre takılmak istedim. bir terci ettim oda bi kafede çalışmak. bence hayat çalışmakla gecicek boş gezicende ne olucak ki....
beni gören erkek,kız arkadaaşlarım kafeye giriyor çıkıyordu ve çoğu şaşırıyordu buda benim hoşuma gidiyordu nedense. saat 5 civarlarında bahdır diye bir arkadaşımın yanına gittim sanırsam kavgamı ne olucakmış bana onu söylüyordu e tabi bu benim içinde bir iş sayılırdı deli kanlıyız ya...ben ve arkadaşım yola cıktık buluşma yeri bir kafe idi. kafeden içeri girdiğimizde 2 kız 1 adam vardı ve bizi yanına çağırmıştı. ben olayı çözmeye çalışırken masamızda gözleri kahve rengi saçları kumral bir kız dikkatimi çekti. yabancısıydı buraların belliki bizim yörenin şivesi değildi konusması. derken masamızdan kalktı gitti sevgilisi sandığım kişi ile ve ben durduk yere surat astım...
ilk bakışta aşıkmı ne olmuştum... neyse ilerleyen saatlarde bana mürvet isimli bir kız;
-melek seni çok beğendi şu az önce giden
bende;
-e neyapayım
dedim ve durdum morelim bozuk şekilde...
saat 6 olmuştu abi ile benim iç çektiğim kız geldi tekrardan yanımıza. kalkması lazımmış küçük hanımın ve öylede oldu. bizde onları bırakıp işime gidicektim ki kızın arabası varmış bizi o bırakacağını söyledi. yalnız bi sorun var abi dediğimiz adamı almadan bastı gaza gitti.
kendi aralarında konusuyordular duyduğuma göre bizim abiyi kız istemiyormuş ve bana danıştılar bize bişey yaparmı... bende;
- delikanlı adam istemeyenin yanında durmaz sen konustunmu ki onu istemediğini söyledinmi dedim kaba ifadelerle. oda konuşcam dedi...
ATATÜRK Heykelinin önünde durduk 3 çocuk kavga ediyordu ve ayırmaya gittim. yerime geldiğimde kumral olan kız bana neden karışıyosun işlerine dedi bende benim ATAMIN önünde bu tür olaylar yapılamaz yanlıştır dedim. kızdan hoşlanıyordum ama biyandanda sinir oluyordum...
öyle böyle derken kafeye davet ettim çünkü o akşam canlı müzik vardı tüm kasaba halkı davetliydi. ben kafede garsonluk yaptığım için misafirlerimize hürmet ettim. bi dans müziği çalıyordu sarkı sözleri şuan bile dinlesem beni ürkütüyor kalbimi yakıyordu. neyse o mütiş şarkıda melek o hoslandığım kızı dansa kaldırdım. elleri ayakları titriyordu benimde sorduğum soruya bak’ neden titriyorsun’ hey allahım ya...
öyle böle derken kokusu sindi ciğerlerime ve gitti evine son olarak hoscakal demek düştü dilimize garsonuzya gene bekleriz oldu son cümlemiz... bahdırdan kızın numarasını almak istedim fakat mürvetin varmış sadece, bende ona msj cektim... devamını askerdeyken yazarım okuyan abileim ablalarım ve kardeşlerim
KARAM