Hakiki sevgi, herkesin bahsettiği, fakat pek az kimsenin gördüğü hayaletlere benzer. -- anatole franse
aydin2121
aydin2121

GELİNCİKLER

Yorum

GELİNCİKLER

1

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

611

Okunma

GELİNCİKLER

Buğday başakları kuru, kuru hışırdıyor ve bu hışırtı, tarlaya yayılmış gelinciklerin içine korku salıyordu. Nerdeyse buğdayları biçmeye geleceklerini, buğdaylarla birlikte kendilerinin de yok olacağını biliyorlardı.
- Biz biçilmek istemiyoruz, diye sızlanıyordu gelincikler. Buğday değiliz biz, gelinciğiz tohumlarımız taşlık yerlere değil de tarlaya düştüyse bunda bizim suçumuz ne?
- Ah, diye iç çekiyorlardı. Güçlü bir yel esmiyor ki tohumlarımızı tarlanın dışına serpsin, hiç değilse bizden sonraki gelincikler güven içinde yaşasınlar. Karınca, ay karınca n’ olur sen taşı tarlanın dışına tohumlarımızı.
Karıncaların çok işi vardı, olgun başaklardan düşen tanecikleri yuvalarına taşımalıydılar.
- Arı, ey arı, sen götür n’ olur tohumlarımız taşlık yerlere.
Arılarda hiç sevmez gelincikleri, ne zaman onlara yaklaşsalar kokularında.
başları döner uyuşup kalırlar. Oysa uyuşup kalmanın sırası mı, onca dolaşıp bal yapacak çiçek varken.
- Ağustosböceği hiç değilse sen götür tohumlarımızı.
Kuytu köşesinde, kemancı babasından, otlardan, serçelerden, çiçeklerden işittiği ezgileri çalmayı bırakıp, gelinciklere baktı.
- Peki götürürüm dedi ağustosböceği.
Sevindi gelincikler, yapraklarını açıp, açıp tohumlarını sundular ağustosböceğine. O da tarlada ne kadar gelincik varsa akşama dek derledi hepsinin tohumunu, ceviz kabuklarına doldurdu, sonra kabukları sırtlayıp taşlık yerlere doğru yola koyuldu.
Tanyeri ışınyınca değirmenci koştu.
- Başaklar olgunlaşmış dedi köylülere. Tam olarak zamanı.
Sonra orakçılar tarlaya gitti, ezgilerin esinlendiği gözleriyle görmek
için. Olgun başaklar ağırlaşmış, ağır, ağır sallanıyorlardı. Taneleri kaçıran karıncaları gördü, ayak seslerini işitti. Çiçeklerden bal toplayan arıları seyretti, vızıltılarına kulak verdi, yalım, yalım al gelinciklere gözü ilişti sonra, ağlayıp yakınmıyorlar, boyun eğmiyorlardı oraklar karşısında. Yaşlı değirmenci pek şaştı gelinciklerin titremeden ölüşlerine.

O sırada tohumlarını taşlık yerlere götürüyordu ağustosböceği.

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Gelincikler Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Gelincikler yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
GELİNCİKLER yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
aydin2121
aydin2121, @aydin2121
13.5.2008
ağustos böceği tohumlarla beraber yüreğimizde sevgiyi de taşıyordu sanki.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.