- 862 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
KAĞIT GEMİ
Kül rengi günlerin ardından,İdris,pencereden seyrederdi çocukluğunu. Kağıt gemileri akardı derede.
Şimdi, yatağında upuzun yatan İdris’in sarı yüzü,sigara dumanı perdeler gibi hareketsizdi.
Pencereyi araladı Diran. Derin bir nefes çekti ciğerlerine. Gülümsedi. “Bahar” dedi. “Ne güzel ”
İdris’in zayıf yüzü o kadar solgun,mavi gözleri,rüzgarsız deniz gibi,o kadar durgundu ki,hiç konuşmayacakmış gibi ağzını açtı;öylece kaldı. Nihayet,İdris:
“Ayaklarım,uyuşuyor . Bacaklarım. Ayaklarımı ovarmısın Diran.? Belki iyi olurum ha? Dışarı çıkarız,yürürüz ha? İyi gelir ha? Bak,çocukların sesleri geliyor. Duyuyor musun?” Dedi,çekingen ses tonuyla.
Birkaç çocuk derenin yanında,kağıt gemilerini suya bırakıyor;yarıştırıyordu:
-Hadi be,hadi be.
-Yürü be. Hadi olum.
Sinsi sigara dumanı duvarlara,perdelere,yatağına,ciğerlerine yapışmıştı.Odaya bahar kokusu,oyuncu bir çocuk gibi girmişti. Diran pencereyi biraz daha araladı.
“Baba” dedi.
-Sana söylemek istediğim..
Hekimle konuştum. Acil hastaneye yatman gerekiyor. Hem,ben sana..Bakamam,baba.
İdris upuzun yattığı yatağında,gözlerini masanın üzerindeki kağıt gemiye çevirerek;
küskün bir çocuk gibi, “Tamam” dedi. Elinden oyuncağı alınmış çocuk gibi,yüzü asıldı. Ağlayacak gibi oldu. Ama koca adamdı.
…….
Diran,sabahında,babasını hastaneye yatırdı.Sigara dumanı sinmiş duvarları,camları sildi;perdeleri yıkadı. Pencereden,dere yanındaki çocukları seyretti. Gülümsedi.Masanın üzerindeki kağıt gemiyi hatırladı. Çocukların yanına gitti.Usulca gemiyi suya bıraktı. Gemi yalpalayarak ilerlerken,çocukların bağırışları duyuluyordu:
-Yürü be olum.
-Hadi be,yürü be..
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.