şakayık sevgiye açtır

• 16 Nisan 2008 Çarşamba 00:00:00

egede bir kasaba...
yazın en sıcak aylarından ağustos ayı sanki hayat durmuş sıcak herşeyi kasıp kavururken ..Aşkın peşinde koşup geldiği bu şirin kasaba ona hayatı yeniden sunuyordu sanki.Halbuki bundan önceki hayatı ne kadar acımasızdı.
Artık mutlu olmalıydı...
funda büyükşehirde üniversite de okurken aile sorunları onu ne kadar zorlamış ve eğitimini bırakmıştı.Şimdi bu küçük kasaba sakin ve huzurlu üstelik aşkı da burada artık onun kocası ..
mutlu olmalı bunu haketti askerde bekledi üstelik nişanlı iken ne çok hayalledi bu mutluluğu
niyeti sadece mutlu olmak başka isteği yok hayattan
ilk akşam güneş hükmünü kaybediyor artık ..
gene sıcak başlayan bir sabah aşkını işe uğurlamak ne güzel onu özleyecek keşke hemen akşam olsa
izni bitince o da işe başlayacak bu kasabada çalışmak kolay olur büyükşehirin otobüs kuyrukları yok kargaşa kalabalık yorucu işe gidişler yok mükemmel herşey
aşkı da ilk anlar gibi davranıyor ona çok anlayışlı ve çok sevecen her zaman olduğu gibi
yıllar geçtikçe dahada sıcaklaşan sevdaları ilk çocukları olunca dahada yoğun mutluluk sağanaklarına döndü.
bu şirin bu günahsız yavru onun bebegi aşkının ispatı idi inanamıyordu.üstelik eşi ne kadar düşkündü yavrusuna o çok iyi bir babaydı yıllar sonra bir oğlu oldu adınıda murat koydular.oğlum olacak diyordu eşi göreceksiniz benim oğlum olur erkek adamın erkek çocuğu olur diyordu işte olmuş aşkları dillere destan bir mutlulukla devam ediyordu.
tayinim çıktı dedi eşi büyükşehire hep birlikte bu şirin kasabadan ayrılmak zorunda kaldılar funda eş durumundan tayin istedi.içinde garip bir his bu şirin kasabadan ayrılmak en güzel anılarını burada bırakarak gitmek ne acı
gittikleri şehirde sanki sihir kaybolmuş bir geçim telaşı çocukların bakım sorunu derken o romantik adam ve aşk dol ukadın yoktu artık sanki evlilikleri bir uçuruma doğru hızla giden arabaya benziyordu freni tutmayan
ve içine doğan korkular tek tek gerçekleşti aşkı gençlik umudu eşi bir kadına aşık oldum senden ayrılmak istiyorum diyordu
gurur ve onur fundaya derhal ayrıl desede aşkı herşeyin üstünde geliyor gitmemeye karar verdi mücadele edecek eşini tekrar kazanacak tı o ondan başkasını sevemezdi söz vermişlerdi birbirlerine bu ne büyük bir hayal kırıklığı oldu sanki baharda açan tüm çiçekler solmuş pırıl pırıl bir sabah bulutlu yağmurlu bir güne dönmüştü eşinin gözlerine bakarak şunları haykırmak isterdi; seviyorum seni evet suçluyum ihmal ettim aşkımızın en romantik tarafını haklısın ama sana söz dikkat edeceğim herşeye
ama herşey çoktan bitmişti artık geriye dönüş hiçbir zaman olmayacaktı
boşuna nafile yere yıllar geçti
mücadele hırsını hiç bırakmadı
onu kazanacaktı tekrar o onun olacaktı
ama bir gün çocuklarının ve kendi gururunun ne kadar hırpalandığını farkettiği anda
beyninde bitirmiş olduğu bu ilişkiye son vermek istedi
eşine aşkına sevdiği adama bitti dedi on yıl süren bir mücadeleden sonra
artık hürsün gidebilirsin
gençlik hayallerim umutlarım ümitlerim elveda demek vakti artık
ayrılma kararı sabah alınınca eşi erkenden arabasıyla evden ayrıldı
öğleyin iş yerine bir telefon
eşi aşığını vurmuş ve intihar etmiş
neden niçin ve nasıl sorularının artık bir önemi yok
22 yıl süren bir mutluluk aşk masalı böyle mi bitmeliydi
bakmaya kıyamadığı aşkı canı herşeyi musalla taşında sevgilisiyle birlikte son yolculuğa çıkmıştı
o musalla taşında o olmalıydı
o onun aşkıyla doğmuş onun aşkıyla ölmek istiyiordu
ama nafile masal bitmişti