- 1393 Okunma
- 6 Yorum
- 0 Beğeni
ALMİRA'NIN BUTLARI
Efendim,bir restaurantta yemek yerken-ağzını topla lokanta de bari-beyaz et
cinsinden bir şey isterseniz-örneğin tavuk ,horoz-hiç cinsiyetini merak eder
misiniz?Ben merak ederim.Ve getirene"mutlaka tavuk eti mi horoz eti mi ?"
diye sorarım.Yetmez,nasıl anladıklarına dair yeterli izahatta bulunmazlarsa
yemem.Malumunuz horozunki sert olur.
Her neyse,tabağımda olmadığı müddetçe horozlarla hiç bir alıp veremediğim olmaz.
Hatta diledikleri tavuklarla senli benli oluşlarından dolayı gıbta etmiyorum da
değiller.Bilakis bazılarının sesleri de hoşuma gider,dinlemeye bayılırım.Hatta
hayvanat aleminde dişisine göre daha süslü püslü olan bildiğim bir kaç hayvandan
biri oluşundan dolayı takdir etmişliğim de vardır.Bu arada erkek ördeğin de hakkını
yememek gerekir ki ona suna derler.Bu yüzden kızlarımıza suna isminin
konulmasından gocunduğum gibi şiirlerimizde de kelli,felli ozanlarımızın sevgililerini
sunaya benzetmesinden oldum olası hiç hazzetmem doğrusu.Aklıma pek iyi şeyler
gelmez.
Ama,ben horozların en çok kostaklanmasına bayılırım.Bir dişiyi gözüne kestirdi
mi kanatlarını gerdirip yandan yandan çaka satması vardır ya vallahi işte bak
ona hayran olurum.Hele bir de ibiğini salllayıp kanatlarını çırpdırdıktan sonra
boynunu uzatması yok mu deli eder beni.İnsanat aleminde onun cinsinden
oluşumdan dolayı mest olurum.
Esasında,bu horozların dedelerinden pek çoğunun reankarnasyon hadisesiyle
insanat olarak dünyaya gelip gelmediklerine dair içimde büyük bir kuşku vardır.
Sizin şahit olup olmadığınızı bilemem ama şahsen ben pek çok hemcinsimizin
kadınların karşısında horoz vari iş bu davaranışlarının insanat versiyonlarını
gayetten geliştirerek uyguladıklarına haylice şahit olmuşumdur.Hatta bazan
bunların horoz tiyatrosunun aktörleri olup olmadıklarına dair bir meraka
kapılmışlığım çok olmuştur.Burayı fazla karıştırmasam iyi olur.O la ki geçmişte
ben de yapmışımdır ki biri yüzüme vurur murursa utavıveririm.
Şimdi biri kalkıp horozlanarak diyecek ki tavukların erkekler karşısında hiç mi
acaib halleri olmamıştır.Canım belki olmuştursa da onların bu halleri bize hoş
geldiğinden mütevellit gözüme batmamıştır.Olsa bile yazar mazarsam benim
kümeste kuyrugumu didikleyen olursa beni kim kurtaracak
Büyük süpermarketlerde güzel güzel ambalajlanmış butları gördüğüm zaman
bunların içinde horoz butunun olmasına ihtimal vermem .Sanki butların güzeli
hep tavuklarda olur diye içimde bir his vardır.O yüzden markette butların
güzelliğine dalınca elemanlarına butların cinsiyetlerini sormayı akıl edemem.
Diyeceksiniz ki başlığın bu yazıyla alakası nedir? Canım anlaşılmıyor mu yani but
dedik ya but.Mevzumuz buttur tabi.Başlığından cayanın ibiği tırtıklansın.
Malumunuz ki ara sıra edebiyat sitelerinde gezinmişliğim vardır.Zaman zaman
buralara
bir şeyler karalarım. Bana sorarsanız memeleketin en mühim yazılarını yazarım
amma ki kadrimi,kıymetimi ordakilerin hiç biri bilmez.Onlara sormasanız daha iyi
olur.Hiç biri benim hakkımda iyi bir şey söylemez .Birincisi çoğuna hakaret
ettiğimden bana kin duyar,çoğu da hasetinden karpuz gibi çatladıklarından benden
hazzetmez.O yüzden sorsanız da onların değerlendirmelerinin on kuruşluk kıymeti
harbiyesi yoktur.
Vallahi ilk kez teşrif buyurduğum site Edebiyat Defteri olmuştur.Bu sitenin
ekabirleri benim ne kıymetli şeyler yazdığımı hemen anlamış olacaklar ki jet hızıyla
beni buraya kabul ettiler.Her gün bir tane yazmam kaydıyla ne yazsam şak diye
kabul buyuruyorlardı.Amma velakin site sakinleri yukarıdaki esbabı mucibelerden
dolayı bana hakkım olan hakkıyı pardon hakkı vermediklerinden sıkılmaya
başlamıştım.
Şanımı şöhretimi aleme ayan etmek azmiyle başka sitelere de kayıt olmaya karar
vermiştim.Hem sayıları on binleri bulan geniş bir hayran kitlesi benim başka sitelere
de yayılmam gerektiğini arz ediyorlardı.
Neyse efendim bildirilen adreslere vasıl olduğumda bir takım hatunlar göz kırpıp
kırpıp" hemen tıkla,çabuk tıkla,tıkla da tıkla " diyerekten iş bu sitelerin bazılarına
kayıt olmaya uğraşırken uzun zahmetler sonucu birisine yazılarımı yazabilmeyi
başarmıştım.
Artık ünüm şanım alemi zaptedecek ,büyük büyük adamlar önüm sıra saygılarını
sunmak için resmi geçit yapacaklardı.Öylesi düşler ile yaşayıp gider iken bizim
hanede bir acaip haller olmaya başladı.Ne zaman bilgi sayarın başına geçip de,
birilerini haşlamak,birilerine medhiye dizmek,birilerine de tavsiylerde bulunup,
saygılarımı sunmak için iştigal etmeye başlasam evden birilerinin beni kişifledik
lerine dair içime bir his doğuyordu.Ne zaman ardıma dönsem arkamda iki tanıdık
gözle burun buruna gelir olmuştum.O günlere kadar yazdıklarımı davul tozu
kıymetinde görmeyen hane efradı ne yazdığımı merak eder hale gelivermişti.Ben
de huyum icabı ensemde iki göz,iki soluk hissettiğimde bir harf bile çiziktirmeyi
başaramadığımdan son derece rahatsız oluyor ve kıyameti koparıyordum.
Bunlar mühim değildi de bizim hanımın huysuzlanmaları oldukça artıvermişti işte .
Yahu arkadaşlar hatun beni resmen kıskanıyordu. Halbuki ben andolsun ki uzun bir
zamandır hiç bir zararlı faaliyette bulunmamıştırım.Fakat ki kıskandığı meretin
nesinin kıskanılacağına dair hiç bir fikir de yürütemiyor,bu bilgisayar meretinin
dişi olup olmadığına dair microsofa bir telgraf çekmenin yollarını arıyordum.
Ev halinin her hali anlatılmaz tabi de bu iş biraz fazla uzadı ve sonunda bilmem
kaçıncı kıskançlık meydan savaşı çıkıverdi.Tek günahım" Beni bilgisayardan mı
kıskanıyorsun"gibi son derece saçma bir soru sorduğumdan bir kaç bardak,tabak
çatal,kaşık yemekten ibaret bir hücum sonrasında -kılıbık değil- her geçim ehli
bir erkeğin yaptığı gibi onurlu bir ricat harekatında bulunarak evden kaçmak
zorunda bırakıldım.
Hayli vakit sağda solda dolanıp cesaret toplayaraktan akşam üzeri geri döndüm.
Evden ses sedanın gelmemesinden cesaret alarak eve girmeyi başardım.Evde derin
bir sessizlik vardı. İçeri girip ayrıntılı bir hasar tespit çalışması yaparken hanım ,
garip bir sesle beni çağırdı.Her centilmen erkeğin yaptığı gibi bütün nezaketimi
takınıp yukarıda sözü edilen horozların pozlarına girerek yanına kadar ulaştım,
parmağıyla bana işaret ettiği yere bakıyordum.
Msn mi açtı, oradan bir daveti tıkladı .Mesajınız var şifreniz şu diye yazıyor,part
comp cumpa gidiniz diyordu.Gittik ağzım açık kala kalmıştım beş on hatun bana
mesaj yazmıştı.Amanın neler diyorlardı neler,profil resmim olmadığından resmimim
yerine bir fotoğraf makinası resmi yerleştirmişler.O makinanın sihirli gücünün
marifetiyle beni Adonis’ten hattaki,Narsios’tan daha yakışıklı olduğumu hissetmiş
olacaklar ki aradıklarının benim olduğunu hemen anlamışlar ve beni açık kamerada
veya uygun bir yer olursa orada;domates,biber,patlıcan soymaya davet ediyorlardı.
Mesajı gönderenlerin nicklerinin yanında hatunların muhkem resimleri asılıydı.
Sol üst köşede vucudunun görülmesi gereken hatlarını bütün ayrıntılarıyla arzı
endam eden bir hatun bize işmar ediyor tıkla da tıkla diyordu.
Listenin başında da beni aşna fişneye ilk davet eden Almira’nın butları duruyordu.