mutlu kapller ülkesii
bir zamanlar mutlu kalpler ülkesi deye bir ülke varmış bu ülkenin bu ismi almasının nedeni herkesin mutlu olmasıymış kimse üzülmezmiş herkes mutluymuş.bir gün kral ve kraliçenin bir bebekleri olmuş ama bebek sürekli ağlarmış prensesimiz büyüdüğünde de mutsuz bir şekildeymiş yüzünün ifadesi hiç bir şeyden mutlu olmazmış bütün ülke onun bir kalbi olmadığını düşünmeye başlamış buna prenseste inanmış yani bir kalbi olmadığına o yüzden bezden bebeklerine boncuktan kalpler dikermiş aradan yıllar geçmiş ve sizinde bildiğiniz gibi her prensesin bir prensi vardır bizim prensesinde olması gerek normal olarak ve prensler birer birer gelmeye başlamışlar prensesin karşısına/prensesin bir kalbi olmadığını bilen prensler yaşadıkları yerlere özgü şeylerle birer kalp yapıp getirmeye başlamışlar ilk olarak buzlar ülkesinin prensi gelmiş ve hediyesini sunmuş buzdan bir kalp hediyeyi kabul etmiş prenses ama buzdan kalp erimiş hemen onun ardından çiçek ülkesinin prensi gelmiş oda çiçeklerden bir kalp getirmiş onunkilerde solmuş ve bunun gibi bilinmedik bir yığın krallığın prensleri gelmeye başlamış tabi hepsinindi bir kusuru varmış sonunda bütün prenslerin bittiğine inanmaya başlamış kral ve kraliçe ama daha gelmeyen bir krallık kalmış ufak bir krallık olduğundan onu unutmuş herkes işte/ hikayenin aslı burada başlıyor en son olarak boncuk ülkesinin prensi boncuk prens gelmiş elinde ufak bir boncuk kalple prenses onu hediyesini itinayla kabul etmiş hatırlarsanız prensesimiz kalbi olmadığı için kendi gibi kalbi olmayan bebeklerine boncuktan kalp yapardı o yüzden boncuk prense ne olursa olsun bir şans vermeye karar vermiş prensten isteklerini sıralamış mutsuz prensesimiz ilk olarak ona gülmeyi öğretmesini istemiş ikinci olaraktan seve bilmeyi en son ve en önemlisi de ona aşkı öğretmesini istemiş.
prensimiz bin bir uğraşla ilk olarak gülmeyi öğretmiş.yine aynı şekilde bin bir uğraşla sevmeyi ama bir tek sorun varmış prensese aşkı nasıl öğreteceğini bulamıyormuş anlatmaya çalışmış çabalamış ama prenses bir türlü anlayamıyormuş sonunda prensimiz bir karar almış bir eline kılcını bir eline de bir paraca kağıt almış ve ihtişamlı bahçenin havuzunun önünde oturan prensesin önüne eğilmiş ve kılıcıyla kalbini olduğu yerden çıkarmış ve son gücüyle prensesinin eline vermiş ve tahmin etiyiniz gibi prensimiz ölmüş prenses neye uğradığını şaşırmış ama kalbin hemen üstünde prensimizin elinde tutuğu kargıdı görmüş ve okumaya başlamış "ben sana aşkı öğretemedim sana aşık olduğum halde kalbinin olmadığını söylediler o zaman bende sana bir kalp vereyim benim kalbimi aşkı sana öğretmemin tek yolu buydu prensesim seni seviyorum prensesim" prensin son sözleri bunlar olmuş prensesimiz aşkı görenmiş ama tahmin etiniz gibi çok geç olmuş ama prensimizin bildiği ve onu mutlu etmeyi başaran tek şey prensinin hala onun yanında olduğunu hissetmesiymiş :(