- 907 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beðeni
SEDEN ÖÐRETMEN
SEDEN ÖÐRETMEN
‘’Benimde hayallerim var, benimde’’ diyerek, tuttu titreyen elleriyle öðretmeninin bileðinden. Her þeyden tat almak, her þeyin kendisine aþýlanmasýný istiyordu Seden.Çok küçüktü, ufacýktý.Lakin yüreði o kadar büyüktü ki…Hayallerine nasýl bu denli baðlý, nasýl yýlmamayý bilen, nasýl güçlükleri arzulayan biriydi, kimse anlamazdý.Belki de kimse Seden gibi olmadýðý, Seden gibi düþünmediði, Seden gibi hayata baðlanmayý bilmediði için anlamýyorlardý.Kendi sýnýrlarýný yýkmýþ, olmazlarýn aðýndan çýkmýþ, hayallerine sýðýnmýþ bambaþka biriydi o.
Hiç kimseyi sevmediði kadar severdi öðretmenlerini. Çünkü öðretmenleri körüklerdi sürekli alevden hayallerini… Zaten bir öðretmen olmak deðil miydi hayali? Evet, öyleydi. Her þeyden çok arzuluyordu bu hayali gerçekleþtirmeyi. Sürekli kendi kendine düþünür, konuþurdu:’’Öðretmenlerim þu an öðretmense, ben neden öðretmen olamam diye korkuyorum ki!’’ der dururdu. Korkmamasý gerektiðini biliyordu.
Seden’in en iyi arkadaþý, en iyi dostu Engin’di. Seden ve engin sýnýfýn gözdeleriydi. Ayrýca iyi aile dostuydular da. Seden, Engin’in annesi Emine teyzeyi çok severdi. Hayran hayran izlerdi Engin ile emine teyzeyi, aralarýndaki kopmaz baðý… Seden’in annesi onun doðumunda ölmüþtü. Biricik babasýyla yaþardý o da. Belki de bu yüzden imrenirdi Engin ile Emine teyzeye. Doðduðu gün kaybettiði annesini, Emine teyzede görürdü belki… O da kýzý gibi severdi Seden’i.
Günler devrildi birbiri ardýnca. Mevsimleri yaþadý tek tek kaldýrýmlar. Zaman nasýl geçti, ne çabuk büyüdü Seden, anlayamamýþtý. Zaten onun için önemli olan da bu deðildi. Yaþadýðý her günü hayalleriyle süslemiþ, sonra da üzerlerine umut serpiþtirmiþti. En önemlisi de, içindeki korkuyu yenmiþti. Seden yenmiþ, korku, pes etmiþti.
Ýlkokul, ortaokul, lise, üniversite derken; zaman su gibi akýp geçti. Zaman geçerken, nefes aldýðý her anýn kýymetini bildi Seden. Daima savaþtý içindeki korkuyla, her daim çalýþtý, hayat acýmasýz derlerdi, o buna inat sabredip, baþardý. Kurduðu, gerçekleþtirmek için çalýþtýðý, sýmsýký sarýldýðý hayalleri artýk baþýboþ kalmayacaktý.
Seden büyümüþ, serpilmiþ, genç bir kýz olmuþtu artýk. Her geçen gün, onu hayallerine yaklaþtýrmýþtý. Aðýr ama emin adýmlarla ilerliyordu hayatta. Üniversiteyi bitirdikten sonra, o kutsal mesleðin, öðretmenliðin ilk gününü yaþamayý heyecanla bekliyordu. Bu süre zarfýnda, eski dostu Engin’le de iyice arayý açmýþtý. Artýk hiçbir þey eskisi gibi deðildi. Þartlar aðýrlaþmýþ, hayat acýmasýzlaþmýþtý. Seden hayalleri uðruna bu dostluða ara vermiþti belki de, ilerde bulmak niyetiyle…
Yýllar öncesinin küçük Seden’i, artýk öðrencilerin Seden öðretmeniydi. Hangi hayal gerçekleþeceðim diye inat ederdi? Yürekten inanýlan, baðlanýlan, sabredip çalýþýlan hayaller deðil mi? Evet, öyleydi. Öyle de oldu. Seden’in hayali, gerçeðe kavuþtu.
Öðretmenliðinin ilk günü, bir dönüm noktasý oldu Seden’in hayatýnda. Minik minik öðrencileri vardý artýk. O kadar mutluydu ki, kendi öðrencilik yýllarý geldi aklýna. Sonra, gözlerinden damlalar aktý inci inci…
Seden öðretmen öðrencileriyle adeta arkadaþ gibiydi. Onlarý hayata yetiþtiriyor, onlarý çok seviyordu. Onlarý görünce içi; kýpýr kýpýr, cývýl cývýl, oluyordu. Anladý ki; öðretmenlik buydu.’’Öðrencilerimde bu duyguyu tatmalý, tadacak.’’ diyordu.
Seden öðretmenin öðrencilerinden biri de çocukluk arkadaþý olan Engin’in kýzý Yasemin’di. Engin’le uzun zamandýr görüþmüyordu. Üniversite araya girince, görüþme olanaklarý kýsýtlanmýþ, arayýp sormayýnca da birbirlerinin izlerini kaybetmiþlerdi. Yýllar sonra, böyle önemli bir günde arkadaþýnýn izini bulmak, Seden öðretmenin mutluluðuna mutluluk katmýþtý. Yasemin vesilesiyle, eski dostluk yeniden körüklenmiþti Seden ile engin arasýnda. Her þey iyi, güzel, hoþtu da Engin o kadar deðiþmiþti ki, Seden içine sindiremiyordu buna dostluk demeyi.’’Belki de ben öyle hissediyorum.’’ diyerek, zamana býraktý her þeyi.
Zaman geriye alýnabilir ya da durdurulabilir mi? Yine su gibi akýp geçti.
Seden bir gün Yasemin’den Engin’in tayininin çýktýðýný duydu. Tam bulmuþken eski dostunu, yine araya mesafeler girecek, yine bu mesafeler yüreðine dem vuracaktý. Telaþla Engin’i aradý. Engin Seden’i akþam yemeðine davet etti. Seden memnuniyetle kabul etti. Akþam yemeðe gittiðinde, kapýyý yaþlý bir kadýn açtý. Seden önce þaþýrdý. Yaþlý kadýnýn yüzüne baktý, baktý ama tanýyamadý. Ta ki yaþlý kadýnýn sesini duyuncaya dek.’’Hoþ geldin Seden!’’ dedi yaþlý kadýn. Bu Engin’in annesi Emine teyzeydi. Sarýlarak, kaldýlar kapýnýn önünde öylece. Gözleri doldu ikisinin de… Sonra yemek yendi, sohbet edildi. Seden anladýðýna göre, Engin’in eþi Semra ile annesi Emine teyzenin arasý pek iyi deðildi. Semra, yeni taþýnacaklarý evde Emine teyzeyle beraber kalmak istemiyordu. Bu konu açýlýnca tartýþma baþlýyor, Engin ise arada kalýyordu. Seden bu durumdan hiç hoþnut deðildi. O gece böyle sona erdi.
Bir hafta sonra, Yasemin okula gelmediði için, Seden meraklanýp Engin’i aradý. Telefona Emine teyze çýktý. Aðlamaklý bir sesle onlarýn gittiklerini söyledi. Seden, telefon elinde dondu kaldý. Çok ama çok þaþýrmýþtý. Cevaplanmasý gereken bir sürü soru oluþtu kafasýnda. Okul çýkýþý hemen Emine teyzeye gitti. Seden dinledi, o anlattý. Emine teyzenin içini yakan; oðlunun ve torununun hasreti, oðlunun vefadan habersiz oluþuydu. Seden’in omzuna yaslanýp aðladý. Sonra yazmasý çözüldü, çenesinin altýndan dolayýp baðladý. Gönlünün bir yaný yanýyordu cayýr cayýr… Ýlaç var mýydý, çare ya da deva? Derman sadece zamandaydý…
Seden sürekli Engin’le telefonda görüþüyordu. Engin sürekli annesini soruyor, Seden anlatýyordu. Emine teyzenin oturduðu ev kiraydý. Engin, annem rahat etsin diye, o evi satýn almak üzere Seden’e para gönderdi. Seden bu parayý almak üzere bankaya gittiðinde, kendisine bir telefon geldi. Arayan Emine teyzenin komþularýndan biriydi. Emine teyzenin kötü olduðunu, acilen buraya gelmesi gerektiðini söyledi. Seden, telaþlý bir vaziyette hemen Emine teyzenin evine gitti. Eve geldiðinde gözlerine inanamadý. Emine teyze yatakta yatýyor, aðlýyordu. Seden gidip, Emine teyzenin ellerini tuttu. Emine teyze, oðlunun vefadan habersizliðine nispet ediyor, bir yandan da onlarý çok özlediðini söylüyordu Seden’e. Emine teyze bir anda fenalaþtý. Seden ne olduðunu anlamadý. Korktu, aðlamaya baþladý. Emine teyze, zar zor bir güçle, ‘’Vefa bu evde kaldý.’’ Dedi ve gözlerini kapadý hayata. Seden hala Emine teyzenin ellerini tutuyor, öpüyor öpüyor, af diliyordu Engin adýna.
Akþama doðru Engin çoktan haberi almýþ, gelmiþti Emine teyzenin evine. Engin annesine bakarken aðladý, aðladý, aðladý. Sonra Seden’e dönüp, ‘’Ben ona rahat etmesi için bu evi almýþtým.’’ Dedi. Seden ise ‘’Keþke bu ev yerine, anneni yanýna alsaydýn’’ dedi ve Emine teyzenin son sözlerini söyledi:’’Vefa bu evde kaldý.’’Bu sözler vefadan habersiz olan vefasýz Engin’e adanmýþtý.
Kötü geçen bu günlerden sonra, hayat Seden’e bir þey daha öðretti. Öðrencilerinin, Engin gibi vefadan habersiz olmasýna izin vermeyecekti. Onlarý doðru yolda; dürüst, sevgili, saygýlý, hayallerine baðlý ve en önemlisi vefakâr birer birey olarak yetiþtirecekti.
H.Kübra YILDIRIM
YORUMLAR
Henüz yorum yapýlmamýþ.