- 1404 Okunma
- 13 Yorum
- 0 Beğeni
MANGAL ATEŞİNDE DÜŞLERİM....
Bu gün en telaşlı,en heyecanlı günlerimden birini yaşıyorum.Emektar Annesinin eteklerine yapışmış,şımarık çocuklar gibiyim.Sabırsızlık vuruyor dört bir yanımdan yerimde duramıyorum.Şu Mübarek Bayramlar-Kandiller ne kadar da etkiliyor beni.Böyle zamanlarda ben bile tanımakta güçlük çekiyorum kendimi.Biliyorum ki her ne olursa olsun böylesi günlerde hep senin yanında olmalıyım.Olmak SENİNLE....
Başın avuçlarımın arasında yine soluksuz dertleşmeliyiz.Sesimi duyacak,söylediklerimi anlayacaksın.Mamafi cevap veremeyeceksin.Buna rağmen düşündüklerini,konuşmak istediklerini kesinlikle algılıyorum,anlamakta da hiç zorluk çekmiyorum.NE DE OLSA ALIŞKANLIKLARIMIN ÖNCELİĞİ SENSİN....
Sen benim en büyülü sevdam...kırıldığımı,gücendiğimi sanma sakın.Bu kadarına da razıyım.Emin ol bir tanem seni en kalbi duygularımla,ruhumla,damarımdan sızan her bir damla kanla doya.....doya....hissediyorum.Can dostum ayrılığımızın üzerinden bir hayli yıl geçti.Ne varsa dünlerde acı,tatlı çok şeyi unuttum.BİR SENİ UNUTAMADIM....Bir seni söküp de şu lanet olası aklımdan atamadım.Senin gözlerinle dönmece Dünya’ya bakmaktan hala kendimi alı koyamadım ya...Yine Maratonunu Koştuğum yegane KULVARIM sensin.
Daha dün gibi hala senin etaplarını ,senin startlarınla koşuyorum,nereye,niçin koştuğumu da inan bilmiyorum.Çünkü 64.koşu pistlerden kaldırılalı,tabelalardan silineli kaç zaman olmuş.Demem o ki ,ben senin kulvarında TEK KOŞUCU,RAKİPSİZ,FİNALSİZ ve MADALYASIZ
ardın sıra gidiyorum.
Bunca kederime,üzülmeme inad , hayat sensiz de geçiyor .Öyle bariz bir utanmazlık-aymazlık içerisinde devam ediyor.İsyan etsem,nefret etsem,gün ışımasın diye
TANRI’ya yalvarsam da sonuç değişmiyor.Yine o kara yazgı geceler sabaha....asimile olmuş sabahlar da her zamanki gibi bir sonraki güne,günlere kısır döngüler içerisinde hızla ilerliyor.Kim bilir belki de hayatın devam etmesi,İlahi bir kanun.Mecburiyet,çaresizlik diye
kalemim sayfalarda reveranslar çiziyor.Başım öne eğik,ayrılık seyrindeyim olanları kabul
lenmekten başka şansım da yok. Kabullendikçe, ne kadarda zorlanıyorum.
Ah....keşke elimde sihirli bir unutkanlık değneği olsa da..seni bu kadar çok özlemesem.Ne mümkün bakışlarımın gezindiği her yerde sen varsın diye boşuna ümitler taşıyorum.Sonra kırık param,parça düşlerimi bir araya getirmenin telaşını yaşıyorum.
Bütün bunlardan sakınmak isterken uzun zaman kendime de gelemiyorum.Her defasında
ellerinin değdiği,her defasında sana özel kullandığın.dudak izini hiç silmediğim...O Uzun
İnce kadehlere dönüyorum,Kızma ne olursun....artık eskisinden daha çok içiyorum.Başım
binlerce defa döndükten sonra,yanaklarımda kurumuş göz yaşlarımla ancak bir kaç saat uyuyabiliyorum.
Sen gittin gideli çok değiştim.Asabileştim...Korkak ve şaşkınım.Kimi zaman gölgem bile bana ürküntü veriyor.Bu aralar itiraf etmeliyim ki,hayata,insanlara güvensiz
lik yanım bile daha ağır basıyor.Dedim ya elimde değil,attığım her adımda önümde giden sensin,nefesimde gezinmekten hiç yorulmadı hayalin.Kalp ritmim bile adını tıklıyor.
AŞK’ım seni bende en ulaşılmaz emanet olarak taşıyorum.Bir an göremem diye ....
Senin en çok sevdiğin bu yosun yeşil gözlerimi hiç kapatmıyorum.Bendesin
mahşere dek.Bedenimin her zerresinde benden öte yaşatacağım seni.Ta ki kavuşana dek.Kavuşmak imkansız değil Koca kurt’um.Yeterki biraz daha mühlet.Biraz daha sabret.Mühlet dediğim seni daha da kalıcı kılabilmek için beyzadem.Sayfalarımda daima SEN...Her zaman olduğu gibi insanlar merak etmeye devam etmeliler.Kim olduğunu DANIŞ’ın kime yazdığını asla bilemeyecekler.Göç öncesi konuştuğumuz gibi sırrımız olarak kalacak bu hazin ayrılık.
Projesini çizdiğin o mabedi ,bana bıraktığın 46 ’lık kafama inşa ettim ve kilitledim seni mabedime.Örümcekler ağlarıyla ördüler her bir yerini.Yoo....tasalanma öldürüp Okyanus’a atsalar cesedimi yemin ederim ki, hiç kimselere vermem adresini. Ah beyzadem ne unutulmaz şeyler yaşadık seninle .Hep Umutlar üstüne kurmuştuk Okey taşlarından kulelerimizi,ansızın gelen bir tusinami ile devrileceklerini nereden bilebilirdim ki..?
Hep sevgiler üstüne yeşertmiştik Mangal Ateşinde Düşlerimin Bir gün gelip de alevlere yenik düşeceğini nereden bilebilirdim ki...?
Hep merhamet üstüne açmıştık Yürek kapılarımızı .Bütün canlılara yetecek kadar güçlüydük.O’nlar açtıkca avuçlarını biz toprakla doldururduk ve geceyi en müjdeli
rüyalarla uyurduk.Nereden bilebilirdim ki ...O toprakların bir gün mezarına yorgan olacağını...?
Keşke senden sonra da bir şeyleri başarabilseydim.Ama başaramadım olmadı.
Çünkü bende SEN EKSİKSİN.....SENLİ YANIM ARTIK BEDENİMDE YOK....SEN YOKSUN.
Hiç bir şey yok demektir bu.Tek tesellim yaşanan o’nca med-cezir lere rağmen en GÜZEL
YILLARIMDI diyebiliyorum.Bir diğer bildiğim ve de en derinden hissettiğim de BÜTÜN AKLIN
HALA BENDE......
Merak etme can dostum.Ayzbergler üstüme yıkılsa da , ben sana yakışanı yapacağım.Tıpkı eskiden olduğu gibi.İnan her düşüşümden sonra en kısa zamanda ayağa kalkacağım.Bunları sen öğretmiştin bana senden öğrendiğim öyle çok şey var ki;Onun için yıkılmayacağım. Güle güle hocam...
YORUMLAR
Merak etme can dostum.Ayzbergler üstüme yıkılsa da , BEN SANA YAKIŞANI YAPACAĞIM.Tıpkı eskiden olduğu gibi.İnan her düşüşümden sonra EN KISA ZAMANDA AYAĞA KALKACAĞIM...BUNLARI SEN ÖĞRETMİŞTİN BANA,SENDEN ÖĞRENDİĞİM ÖYLE ÇOK ŞEY VAR Kİ....O’NUN İÇİN YIKILMAYACAĞIM....GÜLE,GÜLE....HOCAM.....
==============================================
Gönlüne sağlık...Yazan ellerine sağlık..
Çok güzeldi...
Sn.hocam, inanın bu yazınızı tesadüfen ama özellikle de "mangal ateşi" adının verdiği, karşı koyulmaz bir merakla okudum...Allah'ım sanki yazı değil bu bir yürek sesi...ağlayan bir kalbin sıcak, samii ve sevgi dolu gözyaşları...kesin bu yazı değil günün, değil sadece edebiyat defteri'nde, bence Türk Basın'ında yılın yazısı seçilmeli ve mutlaka değerli yazarımıza gurur ve başarı ve de duyarlılık plaketleri, madalyaları verilmeli...muazzam etkilendim efendim..duygularım şaha kalktı...inanın sizden önce pek yazı okumuyordum bu köşede...ben de bir -iki yazı demeyeyim de deneme yazdım ama bu yazıyı görünce yazdıklarımdan utandım...mükemmel bir yazı...yazı değil konuşan bir yürek...dile gelen ruh hali...yürekten kutlarım...teşekkürler...yeniden yazı yazma ve okuma iştahımı arttırdığınız ve de sağladığınız için size minnettarım efendim...sevgi ve saygımla...selamlar...
Sevgili Atiye...dili çatallı derler bana ( zaman zaman haklı bulurum ) kolay beğenmez derler, derler oğlu derler...ama bilmezler ki ben sadece yalana, riyaya taklite karşıyım...her okuduğumda edebi bir nitelik ararım elbette ama öyle zamanlarım vardır ki tüm bildiklerimi soyunurum üstümden...sanki yeni başlamışım şiire, yeni öğrenmişim metne dalmayı gibi sükur çöker üstüme...senin yazdıklarına bakınca edebi hataları görmek istemiyorum, kapatıyorum gözlerimi tüm kurallara, tüm kaygılara...samimiyetin taşıyor, yürekliliğin taşıyor EN ÇOKDA "SEVMEYİ BİLEN ADAMLIĞIN" taşıyor içime....hani öylesi yabancı, öylesi sıradan olan adın bir anda öylesi tanıdık ve sıcak geliyor.
Kabullendik ce ( kabullendikçe )yazılmalı belki
teleşlı ( telaşlı ) olmalı belki...ama ne önemi var ki!
bir çok kadının sevdasını sakladığı, saklamak zorunda kaldığı, kimilerinin kendinden kaçtığı, bir çoğunun yanıldığı ve yanlış limana sığındığı kısaca aşkın yalanlaştığı ve insanlara inat utandığı! bazen bir sesle yıkıldı günümüzde sen çıkıpta SEVİYORUM diye haykırabiliyorsan canı cehenneme kuralların...iç döküşünün yalınlığına ( sakınmaksızın paylaşmış olmana ) hayran olmadım dersem sanırım binlerce riyaya bir tuz da ben atmış olurum ki bana göre değil bu.
evet hayran kaldım ve alkışladım ( vaki değildir benim bir metne alkış tuttuğum, bu alkış sevmeyi bilen, korkusuzca ifade eden yüreğine )
umuyor ve diliyorum ki içinde taşıdığın o aşk sen olduğun sürece sönmesin. ( sefası da güzeldir, cefasıda ) ne mutlu offf demeyene.
Yaşanan bir gerçeğin usta kalemden satırlara nakış nakış işlenmesi..
İşlenen her gerçeğin duygulu anlar yaşataması.
Sanırım hayat bize güzellikler ile hüzünleri beraber sunuyor ve bu yaşanan acılarda bazen hüzünlerle birlikte güzelliklerin önüne geçiyor.
Yazarı kutluyorum.
Sevgiyle.
Başın avuçlarımın arasında yine soluksuz dertleşmeliyiz.Sesimi duyacak,söylediklerimi anlayacaksın.Mamafi cevap veremeyeceksin.Buna rağmen düşündüklerini,konuşmak istediklerini kesinlikle algılıyorum,anlamakta da hiç zorluk çekmiyorum.NE DE OLSA ALIŞKANLIKLARIMIN ÖNCELİĞİ SENSİN....
güzel gerçekten
kutlarım
hocam=babam umarım doğru tahmin etmişimdir.Herkezin hayatın da bir koca kurt oluyor benimkinin adıda ULUBAŞ. Taktığımız isimler farklı da olsa onlar bizim hayatımız da belkide çocuksu bir ruhla ilk kahramanlarımız ONLAR.Senin yanyoldaşım dediğin babanı birebir tanımak kısmet olmadı gerek yakın çevremden gerekse yazdıklarından okuduğum kadarıyla yeri dolmayacak birisi imiş.Ama en büyük teselli ardında bıraktığı siz ve kardeşlerinizin onu unutmayıp layık birer evlat olmanız.Yazınıza gelince okadar akıcı ve sade bir dil kullanmışınız ki insanı yormuyor.KUTLAR IM.
Atiye Danış farkıda bu olsa gerek duygular yazıya öyle akmış ki, Bu yazı kalemle degilde yürekle yazılmış okurkende
direk yüreği hedefliyor. Ben cok duygulandım harika bir yazı olmuş. Tebrik ediyorum.