- 712 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
O NE ANDI YA RABB!
Kalp yaralı, vucüt yorgun,beyin yine düşünceliydi.Zaman mı gelmişti acaba?Ölüm zamanı...Ah gelseydi,gelse de artık günaha batma düşüncesinden kurtaysaydı.Ama bebeğin annesini hissetmesi gibi hissediyordu ölümü.Beklemek lazımdı şimdi ve bekledi.Kafası bir an boş duramazdı.Duramazdı çünkü Rahman’a kavuşacaktı yakında,çok yakında...Hesap verecekti O’na. Günahlarının , o bitip tükenmez, hiç aklından çıkmayan günahlarının hesabı...Şimdi bir tanesi daha aklına geldi:
Yolda yürüyordu.Küçücük bir çocuk daha on üçüne bile basmamış ,ama hayatın kazığını yemiş bir çocuk çıktı karşısına...Ve düşüncelerinden ayırmıştı onu bir anda.Sevda hep böyle düşünceliydi zaten.Ama işte şu küçücük el alıp getirmişti onu hayata en çıkarılmaz, dip köşelerinden...’Abla,çok özür dilerim,gerekten çok özür dilerim ama annem evde aş bekler.Ama ben yine iş bulamadım.Zaten akşama elektriği de kesecekler .......’(Sevda aldırmak istememişti önce bu çocuğa.Çok üzülmüştü ama ne yapabilirdi ki.Ama son söz....) ’..........Sadece bir ekmek alır mısın abla?İstemezsen alma ama annem bekliyor bi tek ekmek alabilir misin?’One andı Ya Rabb, o ne çığlıktı, o ne haykırıştı Sevda’nın kulaklarında,beyninde,tüm vücudunda....Kaynar sular dökülüyordu beyninden aşağıya.Yok olamazdı bu .O en güzel şeyler içindeyken,bu çocuğa aldanmamak isterken küçücük bi çocuğun tek isteği ekmekti.Hem de bir tane,daha fazlası değil.O ne gündü Ya Rabb.Sevda bunu duyar da durur mu?Hyatında en çok istediği dileği gerçekleşmişti.Gerçekten yardıma ihtiyacı olan birine yardım etme fırsatı geçmişti eline nasıl kaçırırdı.Şükürler olsun sana Ey Rabb! şükürler olsun...’olmaz mı’ dedi sevda ’ olmaaz mı?Gel bakkla da alalım.Çocukta ise kızarmış bir yüze bir tutam mutluluk vardı.O ne andı Ya Rabb!.One andı...Sevdanın kafasından bir kaynar su daha...Hem de iliklerini dahi kaynatırcasına, en içini dahi acıtırcasına...Para yoktu yanında....Cüzdanını yanında olduğunu düşünüyordu ama cüzdanı diğer çantasında kalmıştı.Şimdi ne demeliydi.Nasıl kırardı çocuğun sevincini.O ne andı Ya Rabb!.Mecbur utana sıkıla söyledi.’Yanımda para yokmuş canım ne olur kusuruma bakma,Allah kahretsin ki yanımda para yok...’Çocuk hiçbir şey diyemedi.Hem de hiçbir şey.Yüzüne inen hüzün perdesi çocuğu daha fazla orada tutamadı.Ve ’Olsun abla’ dedi.Sadece ’Olsun’.Sevda içine akıtabildi ancak gözyaşlarını.Kalbine kadar sızdı gözyaları.Yolun ortasında öylece kalmıştı,sessiz...Gözyaşlarının içine akmayı bırakıp dışarıya,yüzüne vurduğunda gelebildi ancak kendine.Ve kendine nefret sözcükleri yağdırarak evin yolunu tutmuştu.One gündü Ya Rabb!
Yaklaşıyordu ölüme,belki çok yavaş,belki de hızlıca ama yaklaşıyordu işte.Ve bunları düşünüyordu yorgun vücuduyla,yaralı kalbiyle.Nasıl ödeyecekti bu günahların bedelini,nasıl...?Küçücük bir isteği bile yerine getirememişti.Bir ekmek...Sadece bir ekmek.O gün bu gündür ekmek yiyemiyordu Sevda, ama ne fayda...?Çocuğun isteği yerine gelmemişti ki.Affet Ya Rabb affet....Affet Ya Rahman affet...Ölüm gününe kadar düşmedi ağzından bu sözler.Ve o gün geldi.O ne gündü Ya Rabb!Öleceğini hissettiği gün gelmişti işte.Ve şimdi can veriyordu.Ama ne can verme.Azab içinde yalvarışlar, yakarışlar içinde.Affet Ya Rabb! dedi ve gözlerini yumdu Sevda.Asıl Yar’ın ,Canan’ın yanına vardı Sevda.(hesabını vermeye)
(Allah Rahmet Eylesin...)