GÜL
Günes bugün bir baska doguyor,bir baska bakiyor dunyaya.Yavas yavas gunes tepeye varinca,hemen ayaga kalkip kuçuk adimlarla hergun yol aldigi o güzel bahçenin yaninda varmisti.Bembeyaz elbisesi içinde prensesler gibiydi,o küçücük bedeni uzun elbisesini tasiyamiyordu,adeta üzerinde bir agirlik çökmüstü ve elbisesini toplayarak çömülüverdi oldugu yere.Bahçenin güzelligi yine onu büyülemis olsa gerek gözünü sürekli o rengarenk güllere dikiyordu.Küçücük gözlerinden sicim sicim yaslar akiyordu belliki bir özlem içindeydi.Oldugu yerden kalkarak bahçenin içine once saga sonra sola bakarak yavas adimlarla ilerledi,korkuyordu herhalde insanlardan ama neden?Daha sonra bir güle gözü takilmisti,basini güle dogru egerek içine gülün tenefüsünü çekti,gülün mükemmel kokusu onu baska dünyalara savuruvermisti küçük kiz tekrar aglamaya basladi,fakat kimse bilmiyordu neden agladigini.Küçük burnuyla kokladigi gülü kopardi ve hemen bahçeden kosarak çikiverdi.Fakat bahçenin sahibi onu farketmisti hemen küçük kiza yaklasarak sordu:
- Nereye böyle?Küçük kiz titrek sesiyle:
- Anneme efendim,anneme gidiyorum.
- Senin arkanda ne var,ne sakliyorsun bakalim?
- Hiç....hiç birsey yok efendim.Adam anlamisti küçük kizin bu tepkisini:
- Nasil yok birsey?
- Efendim çok acelem var.
- Nerden kopardin bu gülü?
- Suradaki bahçeden.
- Ne yani bahçememi girdin sen?
- Yok efendim ben kimsenin bahçesine girmedim.Adam küçük kizin kolunu tutarak bagirmaya basladi:
- Hirsiz! Hirsiz seni!Gülü ver bana çabuk yoksa polis çaririm!Adam küçük kizin elindeki gülü almaya çalisirken küçük kiz sIkIca gülü tutuyordu.Küçük kiz ne yapmali etmeli adamin elinden kurtulmaliydi,adam durmadan bagiriyordu "Hirsiz,hirsiz"diye.
Küçük kiz dayanamiyarak adama:
- Ben hirsiz degilim efendim,hirsiz degilim,o bahçenin kimselere ait oldugunu saniyordum çok özür dilerim size ait oldugunu bilmiyordum.
- Sus yalanci,hem yalanci,hem hirsiz.Seni kendi ellerimle polise verecegim haneye tecavüz bu senin yaptigin,annen baban sana ögretmediler mi hirsizligin ne oldugunu?
- çok özür dilerim fakat annem ve babam hakkinda böyle konusamazsiniz.Siz ailemi taniyor musunuz ki?
- Sus bakalim senin annenide babanida tanimam,ver su gülü bana!
- Hayir efendim veremem.
- Nedenmis o?Söyle bakalim,sen bu gülü neden çaldin?
- çalmadim efendim,ben hirsiz degilim ve bu gülü ben kendim için almadim yemin ederim.
- Ya kimin için çaldin?
- Annem için efendim,annem için simdi gitmeliyim hakkinizi helal edin lütfen!
Küçük kiz kosarak annesinin yanina bir kaç adim kala küçük gözlerinden akan yaslari silerek son defa kopardigi kankirmizisi güle bakti.Gül kana bulanmis haldeydi,küçük kiz adama vermemek için gülü çok sIkmIs olsa gerek dikeni elini kanatmisti.Ellerini elbisesinin üzerine silerek annesinin yanina varmisti.
-Annecigim ben geldim kizin doyamadigin,koklayamadigin kizin geldi anne!Bak sana hergün bana bahsettigin o güllerden koparip geldim anne,en sevdigin kirmizi güllerden getirdim anne.Yeterki unutma beni anne olur mu?Bana hep hirsizligin çok kötü birsey oldugunu söylerdinde sana söz vermemi isterdin ya anne,sözümü tutamadim anne sen çok hakliydin gerçekten çok kötü birseymis hirsizlik ,beni bagisla olur mu?O en sevdigin gülleri bir bahçeden kopardimda geldim,beni affet olur mu?Ben hirsiz degilim anne,sana söz veriyorum birdaha izinsiz birsey almiyacagim.Küçük kiz arkasindan gelen adami farketmemis olsa gerek konusmasina devam ediyordu.Adam küçük kizin arkasindan çekinerek kousmaya basladi:
- Sen burada ne yapiyorsun?
- Annemle konusuyorum efendim.
- Sen delimisin kiz,seni duyamaz ki o.
- Nerden biliyorsunuz efendim,annem bana hep ölülerinde bizi duyduklarini söylerdi,siz annemden iyi mi bileceksiniz?
- Senin annen nerde,adi ne?Küçük kiz parmagini uzatarak adama gösteriyordu:
- Okuyun efendim,benim okumam yazmam yok,lutfen okuyun.Adam saskindi kizin gösterdi yere bakarak okudu,kizin gösterdigi yerde sunlar yaziyordu"Nazli ÖZTÜRK,1980 dogum,2002 ölüm".Adam cagiz bunlari okurken oldugu yere çakildi gozleri,hayret etmisti,inanamamisti gözlerine ve aglamaya baslamisti küçük kizla birlikte.Küçük kiz dayanamayip sordu:
- Efendim siz neden agliyorsunuz?Annemi taniyor musunuz?
- Evet taniyorum nasil tanimam.
- Siz kimsiniz efendim,annem sizin neyiniz olurdu?
- Annen benim esimdi kizim,esimdi?Adam hiçkiriklara bogulmustu bu sözleri söylerken.
- Neler diyorsunuz efendim,benim babam öldü sizde kim oluyorsunuz?
- Ba...ba...ban kizim.
- Hayir benim babam öldü siz benim babam olamazsiniz?
- Hayir kizim,ben senin babanim,annen benden bosanmadan önce hamileydi,benden kaçti.
- Yalan söylüyorsunuz,benim annem yalan asla söylemez.Siz ise ona yalanci gibi gösteriyorsunuz.
- Hayir senin annen dogru kizim,bana asla yalan söylemedi fakat ben senin babanim kizim.
-Nasil siz benim babam olursunuz?
- Kizim annen hakkinda bana yalan söylediler?
- Kim söyledi size yalan?
- Annenin arkadaslari,benim arkadaslarim;
- Ama neden?
- Annen dinine bagli biriydi,ben ise ona göre çok serbest biriydim,kaç kere bana gel namaz kialim beraber dediysede sözünü dinlemedim.Daha sonra sarhos bir halde eve gelince bana yardim etmek amaçli kolumdan tutuyorduki bir tokat attim.Ertesi sabah,anneni göremedim kizim bavulunu hazirlamis arkadasinin yanina gitmis.Daha sonra arkadasini buldum ve hamile oldugunu söyledi bana.
- Sizden nefret ediyorum nasil anneme vurabilirsiniz?
- Kizim beni dinle.
- hayirrrrrrr siz benim babam olamazsiniz olamazsiniz!
Küçük kiz kosarak karanlikta daha yeni ögrendigi babasindan kaçti simdi babasindan nefret ediyordu.
Günes bugün bir baska doguyor,bir baska bakiyor dünyaya.Kizla babanin karsilasmasindan on sene geçmisti,küçük kiz tekrar annesini ziyarete gelmisti elinde yine o kirmizi gullerden bir demet gül vardi,Fakat annesinin yaninda bir baska kisi vardi o da "BABASI".