MOR BİR MENEKŞE
MOR BİR MENEKŞE
O gün okuldan geldiğinde çok heyecanlıydı. Çantasını merdivenlere attı,koşarak bana doğru geldi. Bir çırpıda sarıldık. Ama sanki başka bir şey için acelesi var gibiydi. Beni kırmak istemeyerek üstünkörü sarılmıştı. Bu heyecanının neden olduğunu merak ettim. Küçücük yüzünde bir gülümseme belirdi. Sonra bana “beni tutma ödevim var.” Deyip odasına çekildi.
Onu bu kadar heyecanlandıracak ödev neydi merak ettim. Ama bana kendisinin söylemesini beklemeliydim. Mutfağa girdikten kısa bir süre sonra merdivenlerden aşağıya indiğini ve dış kapıyı açarak bahçeye çıktığını fark ettim. Yan gözle onu izliyordum. Bir saat kadar bahçede oynadığını sanmıştım.
Benim yanıma geldiğinde yüzü gözü toprakla oynamaktan kirlenmişti. Elleri çamur içindeydi. Üzerine benim geçen sene aldığım mutfak önlüklerinden birini geçirmişti. Boyu ona biraz uzun gelmişti. Önlük ayaklarına kadar uzanıyordu. İlk başta kıyafetlerini kirlettiği için kızmak geldi aklıma. Ama sonra heyecanını düşündüm. Beni alıp evin bahçesine çıkardı. Çıkarırken de bana ödevini anlatıyordu. Öğretmeni onlara okulda çiçekle ilgili bir şiir okumuş. Benim küçük kızım da bu şiirden çok etkilenmiş. Öğretmenleri de onlara bir çiçek ödevi vermiş. Herkes kendi çiçeğini yetiştirecek ve ona çok iyi bakacakmış. Kızım da geldiği ilk anda ödevini yapmaya koyulmuş ama yalnız başına yapamamıştı. Şimdi annesinin yardımına ihtiyacı vardı. onunla beraber bir saksı bulduk ve çiçeğimizi ektik. Mor bir menekşe…
Kızım her sabah okula gitmeden onu sulamaya başladı. Hatta okuldan geldiği ilk anda onun yanına koşuyordu. En iyi arkadaşı olmuştu onun. Eve geldiğinde onun karşısına geçer bütün yaptıklarını bir bir anlatırdı. Bende bazen onun yanına giderdim. Her gittiğimde yüzüme merakla bakarak bana aynı soruyu sorardı. “anne çiçeğim büyümüş mü?”çiçeği ektiğimizde kış dünyamızdan taşınmış yerini bahara bırakmıştı. Her gün biraz daha açtığını gördükçe içi içine sığmıyordu küçüğümün.
O yıl öğretmenler gününde öğretmenine ödevinden bir parça götürdü. Her ne kadar üzülse de… ve aynı zamanda anneler gününde de bana aynı çiçekten verdi. Verdiğinde gözlerim doldu. Çünkü ona ne kadar önem verdiğini biliyordum. bu.
Aynı yılın kışında kızım en iyi arkadaşını kaybetti. Her ne korumaya çalışsak da çiçek soğuğa yenik düştü. Ve kızım küçücük yüreği ile kucağımda en yakın arkadaşı için ağladı.