Hayatın tadı...
Bir gün yaşlı bir bahçıvan iki küçük fidan diker yan yana…birbirine çok benzeyen iki fidan….fidanlar gün geçtikçe yakınlaşırlar..öyle ki kökleri bile birleşmeye başlamıştır..bahçıvan özenle bakar onlara iki küçük evlat gibi…fidanlar çok sever birbirini..ne de olsa çok benzemektedirler ve onları birbirlerinden daha iyi kimse anlayamaz…gitgide büyürler..büyüdükçe daha çok benzediklerini fark ederler…bahçıvan bir sabah onları sulamaya gittiğinde çok güzel bir manzara ile karşılaşır…fidanları artık yeteri kadar büyümüştür ve ilk meyveleri yeşermeye başlamıştır…en az kendileri kadar meyveleri de benzemektedir birbirine…buna fidanlar da çok sevinirler..ne de olsa ilk meyvelerini vereceklerdir..bahçıvan onlara gerekli emeği ve özeni göstermiş.büyümeleri için elinden geleni yapmışdır..ve işte onlar da şimdi bunun karşılığında meyveye durmuş olmanın ve emeklerin boşa gitmemiş olmasının mutluluğunu yaşarlar…meyveler gitgide irileşmeye başlar..bir sabah güneşin ışıkları ile birlikte görürler ki meyveleri kıpkırmızı olmuş..öyle mutlu olurlar ki…bu sevinçle birbirlerine sıkı sıkı sarılır küçük fidanlar….işte o anda olan olur..hayalleri yıkılır birden..mutlulukları kaybolur gider…kendilerince acı bir gerçeği fark etmişlerdir artık…küçük fidanlar sarıldıklarında birbirlerinin tadını fark ederler…biri tatlıdır…diğeri ise ekşi… biri vişne diğeri ise kiraz…çok üzülür fidanlar..olmaz böyle !der biri..sen tatlı ben ekşi olmaz!!sen de ekşi olmalısın…yok der.. diğeri ..sen tatlı ol…derken bir kavga başlar..ayrılmak isterler başaramazlar…öyle sıkı sıkıya sarılmıştır ki kökleri..uzaklaşamazlar birbirlerinden …artık hiçbirşey güzel değildir eskisi gibi..oysa tatlarını hissetmeden önce ne kadar mutluydular…onlar uzaklaşmaya çalıştıkça daha da sarılır kökleri…onlar ayrılmaya çalıştıkça daha beter bağlanırlar….ve bir gün gene böyle isyanda iken fidanlar..koparmaya çalışırlar köklerini birbirlerinden ..tekrar..tekrar ..denerler....işte o an bir çatırdı duyulur toprağın altından…ve bir anda gökyüzü kararır ..fırtınalar kopar..onların bu kavgası gökyüzünü kızdırmıştır…çıkan fırtına ile beraber fidanlar sarsılırlar…önce meyveleri ,sonra da yaprakları dökülmeye başlar…fırtına dindiğinde ne yaprakları vardır artık…ne de meyveleri…fidanlar hatalarını anlarlar anlamasına..lakin artık çok geçtir…anlarlar ki mesele değişmekte yahut da değiştirmekte değil…sevgi böyle olamaz….olmamalı derler…sevdiğinde onu her hali ile kabul etmeli..acısıyla,tatlısıyla,ekşisiyle sevmeli…..işte o zaman güzeldir hayatın tadı……..ve işte o zaman gerçektir sevgi….
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.