- 752 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
NE VAR ŞU ENGİNLERDE ,ŞU ENGİNLERDE NE
NE VAR ŞU ENGİNLERDE ,ŞU ENGİNLERDE NE
VAR….
Okulun müdürü sekiz F sınıfının türkçe derslerine giriyordu.Çalışkan öğrencisini sever, tenbellerin amansız düşmanı ve takipçisiydi.Yerinde çok sert çokta sevecen biriydi.Öğrencilerinden bazıları onu çok sever bazıları ise hiç sevmezdi. Şiire olan tutkusu onun en zayıf noktasıydı. Davudi sesiyle şiirlerden ya bir dörtlük okur yada tamamını bitirdiğinde, şiirin içeriğini rastgele öğrencilerden birine sorar olumlu bir cevap aldığında içten bir aferin çeker,not defterini çıkartıp o, kişiyi ödüllendirirdi.
Cevabını alamadığında ise canlarını fena halde yakardı.
Şiir tutkusunu bilen öğrenciler dersi kaynatmak için hocaya tuzaklar kurarlardı.
----Hocam OKTAY RIFAT beş hececilerin en başarılı olanımıydı. Diye soran öğrencisine usanmadan, sabırla tekrar, tekrar konuyu anlatırdı. .Zil çalar öğrenciler dersi kaynatmış ,ya yazılı imtahandan yada sözlü sınavdan kurtulmuşlardı.
Pazartesi ilk iki ders Türkçe idi tüm öğrenciler sessizce sıralarda oturuyor bu gün kime piyango çıkacağını merakla bekliyorlardı.Sınıf başkanının bağırarak DİKKAT sesiyle herkes ayağa kalktı…
Günaydın diyen hocaya hep bir ağızdan
-----Günaydın dendi.
-----Oturun….kısa bir gürültüyü derin bir sessizlik aldı. Herkesin kalbi küt ,küt atarken
-----Evet,çocuklar bu günkü konumuz AHMET MUHİP DRANAS ın ENGİNLER, şiiri eminim hepiniz iyi hazırlandınız.aynı zamanda ezberleyecektiniz şimdi sözlü sınav yapacağım.Diyerek not defterini çikardı.3F sınıfını buldu birkaç sayfa geçti,sınıf derin bir sessizlik içindeydi…..
-----316 Ahmet Çoşkun tahtaya
İsmi okunmuyanlar derin bir ohh çektiler.Yüzü kıpkırmızı kesilen Ahmet tahtaya ayakları titreye, titreye geldi .Belliki iyi hazırlanmamış şiiride ezberliyememişti. İki elleri yanda yumruk vaziyetindeydi ,gözlerini açmış bir noktaya bakıyor dudaklarını belli belirsiz kıpırdatıyor sesi hiç duyulmuyordu…Hoca birden
----Yüksek sesle konuş duyamıyorum,bağır çocuğum
Ahmet in nutku tutulmuştu….titrek sesiyle sadece NE VAR ŞU ENGİNLERDE ŞU ENGİNLERDE NE VAR diyor devamı gelmiyordu…Aynı mısrayı tekrar tekrar ediyordu dünyadan bi haber aynı şeyleri söylüyordu…Bu mısralar şiirin başlangıcı idi
Ahmet korku,heyecan karışığı bir hisle gözlerini bir noktaya dikmiş avaz avaz bağırmaya başlamıştı…..
NE VAR ŞU ENGİNLERDE ŞU ENGİNLERDE NE VAR,,,, sınıf bu durumdan çok etkilenmişti.
Ahmet dahada kızarmış ağzından tükürükler saçarak aynı dizeyi tekrar tekrar ediyordu…….Sınıf hep birden ayağa kalktı herkes yumruklarını sıkmış olanca gücüyle bağırarak marş söyler gibi,,,,,,
NE VAR ŞU ENGİNLERDE ,ŞU ENGİNLERDE NE VAR….
Büyük uğultu tüm okula yayılmış 3F sınıfı yeri ğöğü inletiyordu.Hoca şaşkın bağırıyor,çağırıyor ama kimse duymuyordu.Çaresizlik içinde koşarak sınıfı terk etti .Zilin çalmasıyla herkes sustu..
2inci ders boş geçti ..
O günden sonra yeni gelen Türkçe hocaları dönem sonuna kadar şiir konusunda hiçbir ödev vermedi.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.