BİR TANEM
KADERLE başbaşa kalınca insan yalnızlığı daha iyi anlıyor.Tutunacak bir dal, uzanacak
bir el bekliyor.Ama çoğu zaman, kendini aldatmaktan öteye gitmiyor bu..
’ BUGÜN kar yağıyor birtanem.Penceremin kirli camları arkasında,kocaman bir evren var.
Bazan kendimi ağaç dallarına bile benzetemiyorum.Kara yağmura,tipiye ve herşeye
rağmen, birkaç tarla kuşu gelip konuyor onlara.Ya ben, yoo hayır, biliyorum neler düşündüğünü.Ama değil, tastamam /Dört yıl,onsekiz gün, altı saat / Oldu sen
gideli..Bense hâlâ bıraktığın yerdeyim..Arkadaşlar, biraz fazlaca içtiğimi söylüyor,
hepsi bu kadar..Bazan düşünüyorum da, eskiden neleri severdim? neleri sevmezdim?
Bilemiyorm..Unutmuşum besbelli..Yaa unutmuşum..
DÜN NESRİN GELDİ..Şöyle geçerken bir uğrayayım demiş.İyi kızdır Nesrin. Sen de
biliyorsun ya bunu. Çok kızdı bana ’Nedir bu evin hâli böyle, herşey darmadağın,
biraz toparlan, çeki düzen ver kendine, bırak umutsuzluğu’ dedi..Ama , kızsa da
beni düşünen biri olduğu için, gerçekten sevindim.. Biliyormusun? iki de kız çoçuğu
oldu Nesrin’in..’Nasıllar?’ Dedim. ’İyiler’ Dedi.Kocası terfi etmiş, geçimleri daha
iyiceymiş şimdi..Çok mutlu, üstelik haklı.
BÜTÜN bunları sana neden anlatıyorum sanki?Kar yine öylece yağıyor.Nefesimden pencerenin camları buğulaşıyor bazan,parmaklarımla siliyorum .Ama dışarısı alabildiğine ak.O küçücük minnacık erik ağacı kocaman oldu.Bu yıl yemişte verir sanırım.Kar kollarına yağıyor da yinede bükülmüyor kolları.Öylesine güçlenmiş ki. Misafir odamızdaki divan biraz eskidi.Pek iyi birşey değildi zaten.Şunun şurasında ne kadar olduki alalı?Sen gitmeden bir yıl önceydi evlendiğimizde yani.Dün gibi.Halılarda öyle kirlenmişki..Bazan unutup sigara küllerini dökerdim.Kızma ama,dün gece birazda kırmızı şarap düküldü salondaki halıya.Ne kadar silmeye çalıtıysam geçmedi..Bilirsin eskidende beceremezdim bu işleri.Ama duvardaki gelinlik resmin pırıl pırıl,hergün siliyorum onu.Eskimesin ,solmasın istiyorum.O eski albümüde değiştirdim.Bütün resimlerimizi öyle güzel yerleştirdim ki yapraklara,sorma.Hep en başa hangi resmi koydum biliyormusun?Hani düğünümüzde dans ederken çektirmiştikya,işte onu koydum. Beğendin değilmi?Ama beğenmediysen değiştirebilirimde.
YİNE şiir yazıyormusun diye soracaksın birtanem.Yok desem yalan olur yazıyorum.Yazıyorum ya,okuyan yok.Karamsarlık,acı kokuyor hepsi.Oysa ben ancak gerçekleri anlatıyorum.Neyse bütün bunlar önemli değil.Sen nasılsın ha? Ne var ,ne yok anlat biraz.Mutlusun değilmi?Ne olur öyle ol,mutlu ol. Bazan seni şöyle hayal ederim hep;renk renk çiçeklerin süslediği bir bahçede,küçük şirin beyaz badanalı bir ev...Ve içinde sen,en güzel giysilerini giymiş rüzgarla dans ediyorsun.Balkonunda yeşil çimlerin üzerine kadar uzanan,mor,kırmızı,sarı çiçek açmış sarmaşıklar.Sonra,evet sonra bahçede birde küçücük havuz.İçinde renk renk balıklar,etrafında ak güvercinler uçuşan havuz.Her mevsim kelebek olmalı bahçende,her mevsim çiçekler dipdiri olmalı.Sen gök rengi maviler içerisinde uçar gibi yürümelisin.Az kaldı unutuyordum,evin denize bakmalı.Ay deniz ve saçların geceleri ışıktan bir üçgen kurmalı doğaya.Pırıl pırıl;ama yalnız olmamalsın.Yalnızlık çok kötü birtanem.Bu aç kurt yanına yaklaşmamalı hiçbirzaman.Acımasız olmalısın gaddar olmalısın kovmalısın onu.Yalnızlık öyle çabuk kılık değiştiryorki..Yüzüne gülen herkezden şüphe etmelisin; birde en çok istediğim,senin eskisi gibi olman..Hiç ama hiç değişmemelisin..Yıllar sana dokunmadan uzaklaşmalı.O siyah saçlarına ak düşsün istemiyorum.Gözlerinin rengi solsun istemiyorum.Yüzün öyle canlı,öyle taze kalmalı.Ağlama,hiç birzaman ağlama.Daha doğrusu ağlanacak hiçbirşeyin olmasın.Üstelik benide düşünme.Çok,çok iyiyim.Mutlu değilim,hepsi okadar.Hem,öyle çok mutsuz insan varki ne çıkar bundan.Değilmi?
İZİN ver birtanem.Bir kadeh içeyim.Boğazım kurudu.Üstelik çok soguk odam.Dedimya kar yağıyor.Bense kış tablosuna bile baksam ,üşürüm.Ağlayan bir resim görsem ağlarım.Sende bilirsin,böyleyim işte,elimde değil.
BİRAZDAN akşam olucak birtanem.Hem öyle akşamlar eskisi gibide değil.Eskimiş,buruşmuş,yırtılmış bir karbon kağıdını andırıyor simdi.Ozamanlar usul usul inerdi.Önce dağların eteği karalırdı,sonra kent,sonra evimiz.Şimdi ansızın çullanıveriyor gündüze.Gerçi gündüzlerde yaşlandı artık.Aslında zaman yaşlandı birtanem,zaman yaşlandı.Dili dönmez oldu yılların hele geceler,hiç sorma.Hem kör,hem topal hem sağır.Üstelik nankörde.
HATIRA defterin hâlâ yanımda.Kutsal bir kitap gibi öpüyorum onu.Fakat bir türlü,açıpta okuyamıyorum.Öyle zorki sayfaları çevirmek her satırdı bin yıllık zamanın ağırlığı var.Gücüm yetmiyor birtanem,gücüm yetmiyor...
GEÇENLERDE doktora gittim.Hasta değilim ya iş olsun işte.Neler dedi biliyormusun.Neler demedi,neler.Güya ciğerlerim artık çalışmaz olmuş.İçkiyi tamamen bırakmalıymışım,yoksa evet yoksa ölürmüşüm.Ne komik değilmi?Artık tıpta oyuncak olmuş birtanem.Sanki doktorlar şifa değilde,dert satıyorlar.Yaşamak için illede sıhatli olmak lazım.Hastalar,açlar,susuzlar,yaşamıyormu?Ama az,ama çok.O dediğimiz sonsuza kadar.
BUGÜN hep kar yağacak birtanem.Günlük güneşlik günlerden kaçıyorum artık.Böylesi daha iyi oluyor.Eskiden olduğu gibi,seninle başbaşa yağan kar ı,esen rüzgarı izliyoruz.Buna öyle muhtacım ki.Anlatacak çok şey var.Üstkattaki kiracılar taşındılar çok oldu.Yerine yenileri geldi.Bankacımıymış neymiş.’iyi bir adam’ diyemiyeceğim..Selam bile vermiyor bana.Bir defasında kapıcı sanıp beni bakkala bile gönderdi.Zavallı adam.Karşı konaktaki esmer kız evlendi.Daha doğrusu kaçtı.Bir kaç gün peşine düştüler,söz gelişi işte.Zaten danışıklı imiş.Böylesi daha iyi demişler masrafsız iş.Faizci Hurşitde öldü.Trafik kazasından .Aaa tanımadınmı?Hani ilk evlendiğimiz zaman sıkışıpta para aldığımız adam.
ESMA ninede öldü.Allah rahmet eylesin.İyi kadındı.Aklıma geldikçe gülüyüorum,belinde iki tane kocaman anahtar bağlı olurdu hani.
NESRİN bu pazar gelip evi temizliyecek.Tabi hava iyi olursa.İçmezsem bayağı bir adama benzediğimi söylüyor.Üstelik evlenmemde gerekiyormuş.’bu böyle devam etmez’diyor.Evet , evet nesrin söylüyor bunları,en candan arkadaşın nesrin.Ama boşver hiç aklın alıyormu böyle bir iş yapacağımı.
GELMEN mümkün değil birtanem biliyorum.Bari izin ver ben geleyim.Öylesine hasretimki sana.Dedim ya, insanın kaderiyle baş başa kalması kolay değil.Dört yıl ,on sekiz gün ve altı saat.Dile bile zor.Korkuyorum,bedenin çürüyüp saçların dökülmüştür diye.Toprak yer bitirir insanı.Birazdan en güzel çiçeklerle geleceğim sana bu mevsimin çiçeklerini.Gerçi güller ,karanfiller yok ama.Kış çiçekleride güzeldir.Üşüyorsun değilmi birtanem.Ama üzülme hep öyle kal eskisi gibi.Olmaz mı? Olmaz mı birtanem.
BAZAN BİR HIŞIRTI DUYARIM YATAĞIMDA ’KİM O’ DEMEK GEÇER İÇİMDEN.AMA SESİM ÇIKMAZ.BAĞIRIRIM,BAĞIRIRIM DA.
ALİ SÖNMEZ.
’Bu öykü 1976 yılında Kelebek Gazetesinde
Yayınlanmıştır.Ali Sönmez imzasıyla’
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.