Karanlık...
Kıvrandı yavaş yavaş aşağıya doğru...
Bilmiyordu bütün bunların anlamlarını,bilmekte istemiyordu belki.
Içinden çıkan binlerce nefret nöbetlerinin anlamlarını bilseydi ne değişirdi ki?
Mutfakta uzanmış olan,kanlar içinde yatan babası ayağa kalkıp,seni affediyorum kızım,dermiydi?
Merdivenlerden aşağı süzülürken elinde hala sıkı sıkı tuttuğu bıçağı farketti,
Son basamaklara geldiğinde mutfağa yöneldi ve babasının yanına kıvrıldı.
Açıklardan hala kan akıyordu,bıçakla kanları tekrar yerine itmeye çalıştı.
Bir süre dışarı çıkan kanlarla savaştı,ama bi faydası yoktu.
Daha da sinirlendi ve açıklıkları biraz daha açtı.Böylece daha çok kan taştı mutfağın zeminine.
Bir an için bütün o görüntüler vicdanını zedelemişti,canını acıtmıştı.
Ama hemen toparladı kendisini,ve babasına sevgiyle baktı.
Bir yerlerde içinde, affet beni babacığım,diyordu bir yerlerde ise...
Orda öylece oturmuş bıçağı akan kanlara batırıp çıkarıyordu.
Sonra düşünmeye başladı, nasıl olmuştu bütün bunlar?
Ne olmuştu da böyle olmuştu?
Ve aklına geldi bütün kareler birer birer...
Sabah kalkmıştı,ama bu sabah farklıydı,farklı biri olarak kalkmıştı,nedenini oda bilmiyordu.
Uyandığında doğrulup yatağından kalkacağı kadar süre yetmişti bütün planları kurmasına.
Nefretle uyanmıştı o sabah.
Nedenini ise asla bilmeyeceği bir nefret.
Babasını mutfakta kahvalatı hazırlarken bulmuştu,yavaşça yanına sokuldu,
Onu görünce babası dönüp gülümsedi ve ’masaya geç tatlım,kahvaltın hazır’ dedi.
Masaya doğru yürürken çekmeceyi açıp en büyük bıçağı almıştı.
Ve işte herşey o zaman başlamıştı...
Ve yine herşey o zaman bitmişti...
Gerisini hatırlayamıyordu,kendini zorladı ama hatırlayamıyordu.
Tek hatırlayabildiği babasının dehşetle açılmış, ona bakan gözleriydi.
Ne kadar da babacıl görünmüştü o anda.Bir an çelişmişti kendisiyle bile,
Ama sonra bunun yapması gereken olduğunu kendine söyleyip devam etmişti.
Ama neye devam etmişti?
Kafasında bir çok soru işaretleri vardı,kendiyle çeliştiği dakikaları vardı.
Sonra herşeyi boşvermeyi düşündü,neden kafasını yorsaydı ki...
Onu bulduklarında bunları düşünüyordu.