- 714 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
KANAYAN KADINLAR
Kadınlar var hayatında...Kanayan kadınlar...
Her göz renginden, saç türünden, uzun, kısa, zengin, fakir, mağrur, utangaç...Fark etmiyor senin için. Yaranın şekli de pek ilgilendirmiyor seni. Ama bu kadınlar hep bir yerlerinden oluk oluk ruh akıtıyorlar. Belkide yaralarını; kendi elleri, kendi esaretleri, kendi benlikleri ile iyileştirmeye çalışıyorlar. En büyük ortak noktaları bu. Acıları çeşit çeşit, farklı farklı yerlerde ve zamanlardalar ama; hepsi kanıyor...
Oluk oluk ruh akıtıyor hepsi...
Zekiler, hassas duyarlı insanlar. Çoğu başarılı, etrafları insan kaynıyor. Bazen kendileri bile unutabiliyorlar, aslında ne kadar yalnız olduklarını...İçlerindeki asıl boşluğun ne ile dolabileceğinden emin değiller genelde. Böyle zamanlarda kendilerini kandırıyorlar. Görmemezlikten geliyorlar yaralarını. Ama asıl kısır döngü o zaman başlıyor! Mutlu oldukca
daha çok kanıyor yaraları, görmedikce daha da büyüyor.
Merhamet duyguları laçkalaşmış. Neyin doğru, neyin yalnış olduğunu bildiklerini sanıyorlar. Aşklarını bir silah gibi kullanmaya çalışıyor ama hep kuru sıkı atıyorlar. Beyinleri düğümlenmiş. Hala aşk filmlerine inanıyorlar. Esas kızın aşkı için ağlıyorlar hep...
Sen tanıyorsun onları...Çok iyi tanıyorsun...
Onlarda sana ait bir şey var sanki. Yaralarını deşiyor biraz daha kanatıyorsun. Her yolu deniyorsun sana ait olanı almak için. En çok da vur kaç tekniği sana yakışıyor. Okkalı bir tokat atıp bu kadınların yüreklerine; yaban ağrılarını, ruh yaralarını uyandırıyorsun. Zaten zor da olmuyor.Çünkü onlar dünden hazırlar. Acı onların en büyük benlikleri. Ancak akıttıkları kanda kendi yüzlerini görebiliyorlar...
Sonrası; derin bir boşluk...
Acı bir hayal kırıklığı... Kafa karışıklığı...
Emin olmakla olmamak arası U dönüşleri...
Bir ölüm gibi adeta; önce kesin bir inkar! Kendinden şüphesiz, çaresiz bir isyan.
Sonra karanlık... Çok karanlık...
Yanılmıyorlar aslında. Doğru, haklılar...Sen bu kadınların her birine aşık oluyorsun. Her biri için kalbin deli gibi çarpıyor. Çılgınca kıskanıyor, yana yakıla ihtiyaç duyuyor, hüzünlü şarkılarda omuzlarında ağlıyorsun. O an senin için dünyanın en önemli varlıkları oluyorlar. Sahte değil, hakiki aşkı tadıyorsun her birinde. Dünyayı değiştirebileceğini sanıyorsun. Gece yarıları arıyor, saatlerce konuşuyorsun. Senin tek kurtarıcın, tek dayanağın oluyorlar. Aşkın, tutkunun en uç noktalarına dokunuyorsun.
Bir çeşit uyuşturucu gibi bağımlısın bu kadınlara...
Onlar sana, sen onlara ölümcül bir mutluluk satıyorsun!
Bu emin oluşun ama kanıtlayamayışın, bu ölümün ardından; ağır bir matem kaplıyor yüreklerini senden sonra. Yaralarının üstüne kapanıp uzun uzun ağlıyorlar...
Kızamıyorlar...
Çünkü biliyorlar;
Sen de kendini ancak kanında seyredebiliyorsun.
YORUMLAR
keşke yorum yapabilseydim
bir gün dağda dolaşırken yer örümcekleri tuzaklarıyla karşılaştmıştım. küçücük huni şeklinde bir çukur civarın en ince toprağına kazılmış ve bir karınca yada böceği bekleyiş saatlerce ve sabırla. örümcek çukurun dibinde ve toprağın içinde.
oysa sizin açtığınız çukur daha da küçük ve taşa oymuşsunuz duvarları da pürüzsüz değil beklentiniz var mı o örümcek gibi sanmıyorum ama çukurun dibinde sizin olmadığınız kesin.