- 683 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Kar aydınlanması!
Lacivert bereme ve lacivert eldivenime, kahverengi montum ve onun altına da siyah botlarım eşlik etti beyaz kar örtüsüyle birlikte... Şık değildim onun beyazlığının yarattığı etkiyle... Bilmem bahsettiler mi size, dizine kadar gelen, ara arada gökyüzünden ince ince inen karın altında ki yürüme keyfinden... Hele birde sabah olunca tadının başka olduğundan!
Sıcaktım, sıcak evimden çıkarken... Ama dışarısının beni daha da sıcak yapacağının farkında değildim, düz caddelerin sonu gelmeyen beyazlığını görmeden önce... Ağaçların dallarına tutulmuş; bu dallarda rüzgarın etkisiyle yere kolay serilebilen o beyaz kar birikintilerini...
Huzurdu dışarısı... Sıcaktı, özgürlüktü... Yürüdüm bu sokaklarda! Huzur olan, özgürlük olan, sıcak olan bu sokaklarda... Bazen kulağımda bir şarkı oldu, yarım kalan şarap misalinde... Bazen de hani derler ya; "sıcak sıcağı çeker" işte diyenleri haklı çıkarmak olduğundandır olsa niyetim,attım sıcaklığımı, bir çay ocağındaki, sıcak bir çayın doğru söylenmiş mi acaba merakına... Doğru olduğunu anladığım an’dır, ince belli sıcak bir kadını tutmak gibi olduğunun yarattığı şaşkınlığı... İçtim çayımın sıcaklığını, tuttum, hapsettim bedenime...
Sonra derken, derin kuytulardaki kar birikintilerine gömdüm adımlarımı! Zor adımlarla ilerledim, yüzümdeki gülümsemenin verdiği güvenle... Bendim, oydu, baş başaydık... Yürüdüm... Yürürken bir yamaca dikkat çekti gözlerim, duyduklarım! Ellerindeki ucuz poşetlerle,çocukların kahka atarak kaydığı,kaydıkça kahkalaştığı… Beni de aranıza alabilirmisiniz? Dedim... Arkadaşlarına baktı, onay veren bakışmalar yaşadı... Elinde ki poşete baktı, onunda bundan memnun olacağını anladı... Bana uzattı... Kahkalarım karıştı kahkalarına... Kar kardeşi olduk yamaç aşağısının yaşattığı yuvarlanmalarla...
KırmızıKurbağa