- 856 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
MAHALLEDE SAPIK VAR
Karısı onu yarı yolda bırakmıştı,yaşam savaşında.Kız olan üçüncü çocuklarının,mezun olup
öğretmenliğe başladığı günleri görememişti.
Elliyi geçmişti yaşı Rıza Usta’nın.Elinden iğnesini düşürmeden yıllarını verdiği,yıllarca nafakasını kazandığı terziliği,kızının ilk öğretmenliğe başladığı o kenar mahallede de
sürdürmeye başladı.
Eli ayağı tuttukça,boş durmayı sevmezdi Rıza Usta.Okula yakın tuttukları kiralık evin yakınındaki küçük dükkanı da kiralayıp,terziliğini sürdürmeye başladı.
Baba-kız çok mutluydular.Selma,isteyerek ve severek öğretmen olmuştu.Rıza Usta da
onun bu günlerini görebilmekten gurur duyardı.Bir tek karısının erken gidişi üzerdi onları.
Havanın baharı andırdığı güzel bir günde,terzi dükkanının kapısında bir kız çocuğu belirdi.Sekiz-dokuz yaşlarında görünen,masum bakışlı,tatlı bir çocuk..
Birşeyler söylemek ister gibiydi Rıza Usta’ya.
- Gel bakalım cici kız,deyip içeri çağırdı çocuğu.Çocuk,bu daveti beklermişcesine hemen
içeri girdi.Elindeki bir pantolonun,teğerlerini atmaktaydı Rıza Usta.Yanındaki sandalyeyi
işaret edip ,
- Otur bakalım şöyle,dedi çocuğa.Oturdu çocuk sandalyeye.
- Adın ne senin güzel kız,söyle bakalım..
- Ayşe,dedi çocuk,gülümseyerek.
- Eviniz yakın mı,burada mı oturuyorsun ? Az ilerideki bir evi işaret ederek ,
- İşte şu evde,dedi çocuk...
- Peki anlat bakalım,bana bir şey mi söylemek istiyordun ? Biraz duraksadı çocuk.Sonra,
yüzündeki kızarıklığa aldırmadan sordu Rıza Usta’ya ;
- Amca,paran var mı senin ? Şaşırdı adam.
- Niye sordun ?
- Şey,diye sürdürdü çocuk konuşmasını..
- Beni öpersen,para verir misin ? Şaşırdı adam.Bir an ne diyeceğini,ne yapacağını bilemedi.
- Ne demek kzım o ?
- Fırıncı amca Zeynep’i öpünce çok para veriyor ama...
- Kızım,öyle şey olur mu ? İnsanlar çocukları öpebilir ama sevdikleri için öper,para vermek
için değil.
- Sen de hem sevsen,hem öpsen,hem de para versen olmaz mı ? Ne diyeceğini,ne yapacağı-
nı iyice şaşırdı adam..
- Kzım siz çok mu yoksulsunuz ? Annen-baban sana hiç para vermezler mi ?
- Veriyorlar ama her zaman değil.Hem de az para veriyorlar.. Cebinden bir miktar para
çıkartıp,çocuğa uzattı adam.
- Al kızım bu parayı.Kusura bakma ben seni,para verdiğim için öpemem.Ama sakın sevmedi
ğimi zannetme.Çocuklar melektir yavrum.Melekler sevilmez mi ?
- Teşekkür ederim amca,deyip bir öpücük kondurdu küçük kız adamın yanağına.
Çocuk kapıdan çıktığında adam adeta bunalıma girdi.Ona para vermesinin ne kadar doğru
ne kadar yanlış olduğunu,kendi içinde kendisiyle tartışmaya başladı.
Bir ara yaşadığı şoku atlatmış gibi hissetti kendini ve iğnesini eline alıp,dikişine devam et-
ti.
Aradan bir saat kadar ancak geçmişti ki,kapıyı tekmeleyerek öfkeli bir adam dükkandan
içeri girdi.Doğruca Rıza Usta’nın üzerine yürüyen adam yakasından tuttuğu adama ;
- Sapık pezevenk ! Yaşından- başından da mı utanmıyorsun , deyip yumruklamaya başladı
Rıza Usta’yı.Rıza Usta,neye uğradığını şaşırmış,kendini bu adama karşı koruyamadığı için de fena halde dayak yemişti.
Etraftan insanlar gelmeye başladı.
- Bu herif sapık.Benim kıza para verip öpmeye kalkmış.Barındırmayalım mahallede,diyerek
gelenlere kavganın sebebini kendince anlatmaya çalıştı.
- Vay sapık vay !
- Yaşından - başından utan !
- Kızı da öğretmen bu sapığın !
Çocuğun bir arkadaşı,babasına yetiştirmişti olayı.Çocuğun niyetinin öyle olduğunu bildiği
için,babasına da öyle bir şey olmuş gibi anlatmıştı.Çocuk da babasının üzerinde bulduğu
parayı verenin Rıza Usta olduğunu söyleyince adam,terzinin bir sapık olduğuna hükmetmiş
sorgusuz infaz etmeye kalkmıştı adamı.
Kızının büyük bir heyecanla,öğretmenliğe ilk başladığı bu mahalleden,onu yetiştirp öğretmen ettiği ile övünen Rıza Usta,sapık damgası yiyerek,kovularak ayrılmak
zorunda kaldı..
Fikret TEZAL
YORUMLAR
Konu çok güzel işlenmiş, fakat devam etmeli diye düşünüyorum ben.
Çünkü her okuyanı;
olayların içinde var olan, birer figürana dönüştürüyor!
ve sanki o duyguları, anların hezeyanını yaşatıyor, öykü'nün ayrıntılarında saklı olan, gerçek ile kurgu yoğunluğu.
Bana kalırsa eğer,
bu öykü devam etmeli...
kitapçılarda bu öykü'nün yayınlandığını söyleseler
hemen gidip alırdım ve okur, okuturdum herkeze.
Çünkü;
hak ediyor bu öykü, okunup tavsiye edilmeyi.
Sevgi ve saygılarımla
Adnan Bilgiç