- 1207 Okunma
- 6 Yorum
- 0 Beğeni
KOCAN SANA DÖNECEK!...
Çesm-i Naz’ın gözleri maviydi.
Yeşildi, siyahtı ya da kahverengi... Çesm-i Naz esmerdi, sarışındı, ya da kumral... Kısa boylu, uzun boylu, şişman zayıftı... Ne farkeder ki, Çesm-i Naz bir kadındı!.. “He ya!.. Gadındım… Heç çocuk olmadım ben, heç bebe olmadım... Sanki anamdan, böyle gadın doğdum!.. Doğmaz olaydım! Doğdum da, daha bi gözel mi oldu dünya?.. Doğdum da bi eyi sevindi mi insanlar? Aha o nüfus planı mı ney... Ondan habarları yoğumuş, anamla bubamın. Allah virdi deyip, gatıvirmişler beni de sekiz çaganin arasına. Bulgur aşi, un çorbasi derken böyümüşüm işte. Gelmişim gelinlik çagina... Böyüdüm dediysem, lafın gelişi... Daha üstüm bile kirlenmediydi... Ganamadan neyin habarım yoh.. Bir boğaz eksilir deyip, veriverdiler gocaya...
“İstemem”diyecek oldu Çesm-i Naz...
“Goca isremem, oyuncak isterim, çocuk istemem, bez bebek isterim” diyecek oldu.
“Kör ol emi!..” dediler. “Gız saa soran var mı?.. Goç gibi oğlan... Buban uygun gördü, varacaan çaresiz...
Bir er kişiydi kocası... İçki içer, kumar oynar, kadına kıza gider, en kötüsü de, Çesm-i Naz’ı üç ögün döverdi!
“Eyidir,eyiiiiiiiii...”dediler. “Er gısmı, döğer de sever de” “Aslan gibi maşallah!.. Bir yiğit bir postu sürükler elbet!.. Gül gibi bakar garısına... Geçinir giderler...”
“Yoh valla!..Bakmayın siz öyle dediklerine... O garnımı doyurdu doyurmasına da, gül gibi bakan bendim hepiciğine. Gaynana, gayınlar, goca... Dön dur dolap beygiri gibi!...
Çesm-i Naz razıydı dönüp durmaya da, şu dayak olmasa.
“Gabahatin neyim olsa da döğse eyiiii!.. Bir kere belletmişler, gadının gözünün yaşiynan, saçının yaşi eksik olmayacak deyi... Basıyo silleyi, çikiyo üstüme!.. Nefsi körlendimi, kirli urba gibi, itekliyo öteye!.. Aha gadınlık bu mu?.. Bu belledim ne bilem!“
Kadınlık nedir, ne bilsin Çesm-i Naz?.. Anası öyle ögretmis, ninesi öyle belletmiş... Ağlayacak oldu, anlatacak oldu. “Kör ol emi!..” dediler.
“Gız gocan o senin. Yorgunum ne demek.?... Yanarsın cehennemde cayır cayır!... Günahı büyük valla... “Dayan bacım” dediler. “Sık dişini gadın gızım. Sabret hele... Sabret, bir sübyanı olsun, uslanır...” Çesm-i Naz’ın bir değil, tam beş sübyanı oldu. Ama kocası uslanmadı. Kaçtı gitti Almanya’ya! Çesm-i Naz ağladı, bağırdı, dövündü!... “ Kör ol emi !” dediler... “Sus gııız!…“Ele güne garşi, ayıp ayıp, bekle bacım...” dediler. “Sık dişini bekle hele... Kocan sana dönecek, dönecek elbet” dediler. Er gısmı bu..İ şine akıl sır erer mi?.. Vardır bir bildiği... Hem oralarda durulur, uslanır, döner gelir...
“Ben bekledim beklemesine de, bebeler bekleyemedi... Tavuklar gibi peş peşe gırıldı sübyanlar... Aşimı ne olcağmış. Gadın başima ne bilem...Yandı yüreciğim cayır cayır!..”
“Allah verdi Allah aldı, sabret”dediler.”
“Daş bas yüreğine, bekle!..” dediler. “Erin dönsün, daha çoook bebelerin olur” dediler. Ne bilsin Çesm-i Naz...
Ögretmemisler, eğitmemişler ki...
“Sen eksik eteksin!” demiş, oturtmuşlar. “Saçı uzun, aklı kısa” demiş, susturmuşlar. Hep beklemek düşmüş Çesminaza..Beklemiş ya,kocası da dönmüş işte...Dönmüş ve yalvarmış Çesminaza... “Gız gaçırdım Çesm-i Naz’ı...Bir halttır yedim!..Sen eyi gadınsın,gocan hapse girsin istemezsin...Ver nikahını,ver hele,seni ondan heç ayırmayacağım!..Baş avradım olacaksın..Aha da köşende otur!..Tarla bahça işi de yok!..He de !..Hele bi he de!..”
“Ver” dediler, “Ver bacım!..” “Bak !.. Er gısmı saa yalvarıyo...Hemi de seni ondan heç ayırmayacakmış...”
“Erkek gısmına iki garı çoh mu?.. Çopur Ümer’in, Sıçan Ali’nin, Gavur Hasan’ın ikişer garısı yok mu?.. Geçim ehli oduktan gayrı...”
“He yaaa.. Gocan sağ olsun da, saa da yeter oğa da... Allah etmeye, öldü mü gııız!.. Ne varmış ağlayacak?… Er gısmı iki avrada da yeter, dört avrada da!..”
Verdi...Başka çaresi mi vardı?… Vermeyip te ne yapacaktı?.. Hem taze avrat işe el atardı da, Çesm-i Naz rahat ederdi belki?...
“Verdim vermesine ya, herif aynın herif!.. Aynı dedimse, yeni garıya eyiiii!... Aynısı baa, batasıcanın!.. Dayak, küfür, Iş buyurma, gelsin Goca Avrat!.. Oynaşma, elleşme, cilveleşme, teze avratnan!... Hırlaşma bennen!.. Tarlada ,biyol çigti üstüme de, Teze Avrat duyacah deyi, ödü goptuydu gözü kör olasıcanın!.. Yanıma heç gelmez, dalıma heç binmez oldu, olmaz olası!..
Ben de, hasetlendim mi nedir?.. İçimde bir şeyler gıpraşmaya başladı... Yanıma gelmiyo, dalıma binmiyo deyi, dertlenmeye başladım...
“Çeşm-i Naz işe razı, horlanmasa... Sevilmek istiyor Çesm-i Naz... Okşanmak istiyor... Öpülüp, koklanmak istiyor... “Eksik olsun sevmeleri!...”
“Hangimizin gocası eyiii? Melek mi bizimkiler? Biz çekmedik mi? Gan gusup gızılcık şerbeti içtik, demedik mi?.. Eyi olsa adı goca deel, gonca olurdu batasıcaların!..Y azgın neyse çekeceen, gadın gızııım!..
Sabret hele... Bekle, gün olur anlar gıymatını...” Dediler demesine de, Çesm-i Naz da, bekledi beklemesine de, boşuna... Kocası ayrı ev açtı, aldı yeni karıyı kaçtı. Çesm-i Naz kaldı hepten bir başina...
“Ne bebe galdı bende, ne goca...
Ersiz erkeksiz galıvedim ya, tekmil herifler umutlanır oldu...
Göz süzmeler, bıyık bükmeler... Ben de gadınım... Acıyan yer başka, acıkan yer başka...
Bazen içim gıdıklanmıyı deel... Ama isteyenler ya garısının üstüne guma ister, ya gönül eğlencesi... Birini göynüm sevdi, canım çekti, he diyecek oldum... “Kör ol emi!”dediler.”Kör ol!..”
“Goca neymiş gııız!.. Gudurdun mu?.. Açmısın açıkmısın?..” “Amanııın!..Delirmiş avrat!.. Utanmıyo da bu yaştan sonra!.. Goca gaca çikarasica!..”
“A gözü kör olasıca!..Ölmedi ya herifin, bigün çikar gelir, çalar gapını...” “Gün doğmadan neler doğar... Sabret hele !... Bekle...”
Bekledi Çesm-i Naz.
Sıkacak diş, ağlayacak yaş kalmayana kadar bekledi... Yıllar heyecanını küllendirmiş, gençliğini de alıp götürmüştü.
Götürmüştü ama, kocası da dönmüştü işte…
Hem artık, kadına kıza gidecek beli, içkiden tat alacak dişi, kumara verecek cebi de kalmamıştı...
Ocağının başinda olacaktı eri...
“Bak bacım dediler” gördün mü kocan sana döndü!..”
“Kör olun” dedi Çesm-i Naz…
“KÖR OLUN EMİ!..”ek...
hülya Şenkul
YORUMLAR
Bu çileyi çekenlerimiz hala var,kadınlarımızın yazgısı bakalım ne zaman değişecek..Biz kadınlar birazda pasif durdukça sırtımıza çok semerler vurulacak.Elalemin sözü komşunun sözü bakkalın manavın sözü,adamlar hayatını yaşasın bizlerede posası kalsın .Yuhlar olsun böyle kadere.Haydin kadınlarım değiştirin bu alın yazısı olmayan kaderinizi.O böyle dedi bu böyle dediye bakıpta hayatımızı zindan etmeyelim,herkes kendi hayatını yaşıyor buna evlatlarımızda dahil.Evlatları büyüt kız ise bir koca erkek ise bir kadına anayımı tanıyor ahhhh ahhh.Yüreğinize sağlık kadınlarım azıcık akıllı olun ezdirmeyin kendinizi..
sevgilerimle
Bahar