YAŞAMIN KÜFÜR ANLARI -3-

• 12 Şubat 2008 Salı 00:00:00

Avın avcısıyla oynaması

Kaç kez kaçma,gözden kaybolma fırsatı olmuştu.
Kaçamamış,kaçamamıştı.İzini kaybetmemiş,kaybedememişti.Uzaklaştığı her seferinde avcıların kendisine yaklaşmasını beklemiş.Defalarca tekrarlanmıştı bu oyun...

İlkin bu oyuna bir anlam verememişti avcılar.İnada inat ya.
-Eceline susamış
-Başka çare yok avlayacaklar onu. Bi güzelce kesecekler,kayalıklarda kavurup bi güzelce yiyecekler onu.
-Hay Allah neden kaçıp gitmez ki bu hayvan dedi avcılar.
Kaçmasına kaçardı da bir türlü kaçmak istememiş.Kaçarsa izini kaybettirirse,avcıların geri döneceklerini,yollarına devam edip yavrusunun üzerine gideceklerini sezmiş.Bu yüzden her uzaklaştığında beklemiş onları.Gelsinler,yavrusundan iyice uzaklaşsınlar istemiş.Başarmışta;iyice uzaklaştırmış avcıları yavrusundan.Uzaklaştırmış ama kendiside tükenmiş mecalsiz,takatsiz kalmış.Daha fazla kaçışı sürdürme gücünü kendisinde bulamamış.Yeni doğumlu olduğundan iyice kanamış.Kaçarken bütün içi kan olup akmış.Acı olmuş,sızı olmuş bitirmiş,tüketmiş onu.Zıplayarak dikelmiş şu kayalıkların üzerine.Derin bir uçurumdan öteye gidecek bir yeri kalmamış.Beklemiş avcıların kendisine yaklaşmasını.

Avcılar dökülen kan izlerine bakıp vurulduğunu,yaralandığını sanmışlar.Kayalıklardan sağ yakalarız demişler.Avcılar yaklaştıkca o kayalıkların üzerinde en uç noktadaki vadinin bitişinde bulunan en yüksek kayalığın üzerine çıkmş.Başını kaldırıp bir kendisine doğru gelen avcılara,bir de yavrusunun bulunduğu yöne bakmış.Son vedalaşma gibi birşey.Ani bir sıçramayla baktığı yöne yüzünü çevirmeden atlamış intihar etmiş kayalıklarda.

Avcılar hemen aşağıya inip varmışlar atlayıp düştüğü yere.Önce gözlerine inanamamışlar,halen vücudunda hafif bir titreme varmış.Anlamışlar yeni doğumlu olduğunu...Kesip,götürüp etini yemek istememişler.Kurutup,içini doldurmak,öylece yaşatmak istemişler.Yapmışlarda bunu...

Tez elden tüm civara yayılmış bu olay.Bir ceylanın ölümü,intiharı.Yeni doğan yavrusunu kurtarmak için intihar edişi.Ava çıkan köylüleri yanıltmış,koşturmuş peşinden.Dik burun kayalıklarına kadar.sonra...Sonradan dilden dile abartılarak anlatılmiş.Önceleri kimseler pek inanamamiş,sonra her yolu düşen gidip,kurutulup içi doldurulan haline bakmişlar.

Yıllar geçtikçe ceylanlar,yaban keçileri bu civarlarda pek görülmez olmuşlar.Bundan dolayı dik burun kayalıkların gizemli söylencesi haline gelmiş bu ceylanın intiharı.

Beri,Rızgarın gözlerinin içine bakarak derin bir iç çekti.
-Besra’nın intihar ettiği kayalıkta aynı kayalık.Ruhu ve bedeni bu kayalıklarda kirletilmişti.Daha yeni yeni göğüslerinin büyüdüğü,belinin inceldiği vücudunun gerilip sertleştiği,genç bir kız görünümünü aldığı,kadın olmanın ,mutlu olmanın hayalini kurduğu bir yaşta,bir zamanda başına gelmişti bu felaket.

Birgün dağdakiler köylerine gelip yiyecek götürüyormuş, gerekçesiyle askerler korucularla birlikte baskın düzenlemişler.Bütün köylüleri kadın ,kız ,çocuk demeden herkesi Dik burun kayalıklarına toplamışlar.Ağır hakaretler küfür ve işkenceler yapılmış.Askerler köylüleri bırakıp gidince köy korucuları Besrayı dağdakilere yardım ediyor gerekçesiyle bu kayalıklara geri getirmişler.Çırılçıplak soyup kızlığını elinden almışlar,onurunu ,gururunu kırmışlar.Bıraktıklarında Besra artık bir ölü görünümünü almış.Kızlığıyla birlikte güzelliğini,gençliğini,hayallerini,umudunu yitirmiş.Yaşamı kendi tezeliğinde filizlenmeden kirletilmiş.
-Rızgar;kirletilerek boy veren çiçeğe kim bakar,kim koklar artık...
...

Şevket Tekin