masal (2.bölüm)
unutkan su yüzeyine çıktı.bir-iki saniye masal’ın suradına şaşkınca baktı.sonra tam birşey diyecektmiş gibi oldu,ağzını açıyordu ki,diyeceğini unutup suya daldı.masal’ın da
unutkan’dan pek umudu yoktu zaten.
yarınki edebiyat dersi yaklaşıyordu.vakit ilerledikçe sıkıntısı da artıyordu masal’ın.kederli kederli su bardağının bulunduğu sehpanın köşesine oturdu.
pencereye dönüp uzun bir of çekti.soluğuyla buhulanan cama adını yazdı.
sonra birden ampul yandı başında.aklına,hesaba katmayı unuttuğu ilham perisi geldi.
evet,masal’ın bir de ilham perisi vardı.yazmış olduğu tüm öykülerde ilham perisinin payı daima büyüktür.masal her öykü yazacağı sırada ilham perisi çıka gelir,
küçücük bedeniyle,somurtkan ve düşünceli çehresiyle,boynunda
asılı,omuzlarından topuklarına uzanan bordo renkli geniş ilham kesesiyle görünürdü.bu hep böyleydi.ama son üç
günde ilk kez peri ortalarda yoktu.masal hemen ilham perisini çağırmaya başladı.çaresizliği gitgide büyüyordu.
önceleri çağırmadan tam vaktinde gelen peri,şimdi yalvarsa da gelmiyordu.masal masum sesiyle çağırmaya devam
etti:
-ilham perisiii!neredeysen lütfen gel artık.
masal’ın tek isteği,tombiş parmaklarından sayfaya dökülecek birkaç sevimli satırdı.ilham perisi,kendi diyarından
masalı duymamazlıktan geliyor,her yakarışta ilham kesesini sıkıca tutup beline kadar çekiyordu.ama masal vazgeçmiyordu.
almalıydı perinin kesesinden bir tutam ilham.sabah ezanına dek yalvardı durdu masal,periye:
-ilham perisi!ne olur bana bir avuç ilham versen?hem bak,sabah oldu olacak.birazdan giyinip okula gideceğim.
yazayım bir kaç satır ne olur!
masal,hala pencerenin önündeki sehpanın üzerindeydi.dudaklarını bükmüş,yorgun ela gözleri gelen yaşları zorlukla
zapdetmeye çalışıyor,çenesi tir tir titriyordu.lakin ilham perisi umursamaz tavrını sürdürüyordu.masal’ın artık ne
sabrı ne de ayakta duracak dermanı kalmıştı.gözlerinin açık mı yoksa kapalı mı olduğunun o bile farkında değildi.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.