- 557 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
SAYILARLA ARAM OLMADI (II)
Meslek hayatımda da sayılarla hiç aram olmadı benim.Yazılı kağıtlarını okurken yine sayılar uçuşur.Her soruyu tek tek okur puanı ona göre veririm.Daha adaletli olsun diye.Gel gelelim toplama işleminde yaşanır hatalar.İki puan eksik üç puan fazla.Ve hemen öğrencinin gözüne çarpar.Şükür ki genelde fazla toplama gibi bir sonuç oluyor da kurtarıyoruz öğrencinin hışmından.
Dedim ya sayılar başımın ince ağrısı.Gönül sızım.Eşimin doğum gününü unuturdum eskiden. (Üstelik ben bu duruma fazla da değer vermem)Yirmi üç mü yoksa yirmi dört mü?.Yine unuttum.Kadın sizin doğum gününüze haftalar öncesinden hazırlık yapar,kusursuz olsun ister kutlama .Siz günleri karıştırırsınız.Ondan sonra surat beş karış.Hanım anlamaz ki sayılardan neler çektiğinizi.Ha bir gün önce ha bir gün sonra ne fark eder sanki derseniz kıyametin kopacağı andır.O kadar da hesapsız olunmaz ki.Şu sayılar yok mu hayatı zindan eden.Ben sizi belki de bu yüzden sevmedim.
Sabit telefonların sultanı olduğu dönemler var haberleşmede. Evinizin,en yakınlarınızın, işinizin, acil telefonlar gibi bir sürü numarayı bilmeniz gerekiyor.Çeviriyorsunuz numarayı karşıda bir adam.Ne işi var orada demeye kalmadan uyarılıyorsunuz kibarsa adam.Veya …Ev telefonumu unuttuğum çok zaman olmuştur hayatımda.Hatta dostlarıma kendi telefonumun numaralarının yerlerini değiştirerek vermemin ilginç hikayeleri vardır.Nihayet cep telefonları yetişti imdada.Unutma lüksü kalmadı artık.
Onun da yüklü faturaları ve kısa süreli ödeme günleri var.İyi “otomatik ödeme talimatı” var. Yoksa sayılarla arası hiç iyi olmayan ben defalarca gecikme faizi ödeyip duracaktım.
.Sayılar kader çizginizi belirler.Kader çizginize diyecek söz bulamazsınız .Kabul ya da ret seçeneğiniz vardır.Öyle çoklu seçenek sunulmaz insana.
Sayılar sözde en nesnel olan kıymet hükümlerinden biridir hayatımızda.İki kilo balık herkes için aynı ağırlık birimidir.Bir doksan boy ,sekiz katlı bina,üç yüz milyon kira(Altı sıfır atılınca ne oldu sayı. Sayılarla aram dedim ya hiç iyi olmadı benim.) dört çocuk,asgari ücretli aile,elli milyon telefon,yetmiş milyon elektrik.Ahh şu sayılar!.Değişmedi kaderi bir türlü sayıların hayatımda.Sevmedim sizi, sevemedim
Sayılar yönetilmenizi belirler.Bilmem kaç rakımlı tepeye çıkmanın koşulu birden sayı olur.Ya da sayıya itiraz edilir.Millet adına kim konuşacak sayılar karar verir.Ben yüzde bilmem kaç.Sen yüzde kaç hesabı yapılır.Meclisin ölçüsü sayıdır.Baraj sayılarla belirlenir.Vekiller sayılarla seçilir.Anayasa.kanunlar parmak sayılarıyla kabul yada reddedilir.
Bu haliyle sayıları sevemediğim için mutluyum ben.İyi ki sevemedim sizi.Kimin malı olduğunuzu, kimin çıkarlarını koruduğunuzu bilmediğim için sevmedim .Sürekli oyuna geldiğiniz , durmadan sizinle oynandığı için hala sevmiyorum sizi.Böyle giderse sevmem de.Sevemem daha doğrusu.Tatil köylerindeki palyaçolar bile sizden az yüz değiştiriyor,taraf oluyor oyuna.Ve artık senin hiçbir masumiyetinden söz edilemez.Fikret İstanbul için benzer benzetmeyi yaptığı için öfkelenirdim ama galiba senin durumun ondan çok daha vahim.
Ben sayıları nasıl mı severim.?Adaletle olursa hüküm sayıya boynum eğiktir.Liyakat, erdem, beceri, vefa,fedakarlık sayılarla kol kola,yan yana ,omuz omuzaysa sayılara sığınırım.Ben sayının asil duruşlu olanını severim.Mert bakışlı olsun sayı da vursun yüzüme suçlarımı.Cezalandırsın beni az çabaladın diye.Sayılar iki yüzlü ,sayılar yolsuz,sayılar arsız,sayılar hırsızsa veya bunlara ses çıkaramıyorsa nefretim bundandır.
Sayılar birleştirirse sayarım.Bütünleştirirse ,biri iki yaparak çoğaltırsa emeği ve ekmeği…Saygı duyarken en aykırı sese , bölüşmeyi başarıyorsa hak sayarım.Dil uzatınca dilime sayılar,dil uzatınca dinime sayılar saygılı ol deyip kusura bakmasın sayamam.Zaten bu yüzden benden adam olmayacağını defalarca söyledi hem yüzüme,hem gıybetime sayılar..
(DEVAM EDECEK) Sinan YILMAZ